Bilal Şahan

Bilal Şahan

ZORUNLU EĞİTİM VE “ALTIN NESİL”

ZORUNLU EĞİTİM VE “ALTIN NESİL”

Eski fotoğrafları karıştırırken oğlum Yusuf geldi yanıma. İlkokul fotoğrafların var mı?” diye sordu. “Var” dedim, ilk senenin fotoğrafını bulup hatırladığım, görüştüğüm dostlarımı, şimdiki mesleklerini, durumlarını anlattım.
Sonrasında sınıf mevcuduna baktım, eğer fotoğrafın çekildiği gün gelmeyen birisi yok ise, ilkokul 1. Sınıfta, İzmir’de tam 48 kişiymişiz.
Bu sefer oğluma ben sordum “sınıfınız kaç kişi?” diye “47” dedi. Benden tam 31 yıl sonra başlamış okula; ancak sınıf mevcutları hala aynı. Lise sonda da yine İzmir’in göbeğinde 40 kız,8 erkekle sınıf mevcudumuz 48 idi.
Türkiye’nin nüfusu 41 milyonken de sınıftaki öğrenci sayısı 45’in üzerinde, 75 milyona ulaştığında da. Bir yerde yanlışlık var…
Fotoğraflara bakınca hatırladım. Güzel Yazı dersinde divitle el yazısı yazardık, şimdi her şey el yazısına dönmüş. Avrupa’nın terk ettiğini biz devam ettiriyoruz. Oğlum ortaokula başlayınca el yazısıyla yazabilecek mi merak ediyorum? Şimdiden İngilizce de tökezlemeye başladı bile; kelimeler ya okunmuyor ya da eksik kalıyor.
Okumayı öğretme sisteminde bile Harf Yönteminden, Tümce Sistemine, oradan Sözcük -Harf karışımından şimdi sadece Sözcük Yöntemine geçmişiz. Hala doğru yolu bulabilmiş değiliz, seneye yepyeni bir uygulamaya geçilebilir.
İlkokul son sınıftaydık, öğretmenimiz Sema Ünal’ın desteği ile hafta sonları Karşıyaka’ya kursa gidiyorduk. Hedefimiz Anadolu Lisesi’ne veya Devlet Parasız Lisesi’ne gidebilmekti. Şimdi ise bütün pratisyen hekimleri kursa alıp, sonrasında Aile Hekimi yapan anlayış, bütün liseleri Anadolu Lisesi yapmış. Eğitim işi tabelaya dönmüş bana göre.
Futbolcu yetiştirirken bile altyapı yetersizliği gündeme geliyor. Ancak bir toplumu, ülkeyi ileriye taşıyacak fertlerin eğitilmesinde, öğretimde demiyorum, altyapı eksikliği tartışılmıyor. Kesintisiz 8 yıllık eğitim eleştirilirken aynı okul çatısı altında farkı yaşlarda öğrencilerin bulunmasının zararları ifade ediliyordu. Ya şimdi ne olacak?
4+4+4 sistemine geçişte fiziki şartları uygun olmayan okullarda ‘uyarlama’ yapılacakmış. Biz hala karne, kayıt parasını, okulların temizlik sıkıntılarını vs. çözmedik. Bu uyarlamayı okullar yapacaksa vatandaşa yeni yük, müdürlere de bol soruşturma gelecek demektir.
Lisede kotayı doldur, yani kredini öde sınıfı geç modelinden anfi sistemine geçeceğiz. Öğrenciler her ders için farklı sınıflara gidecek. Sonrası? Sonrası yok. Daha demokratik bir eğitim olacakmış.
Eğitimde yapılan her yanlışın faturası 25 yıl sonra çıkıyor. Eğitim “yaptım oldu” ile yapılamıyor, istikrar istiyor, emek istiyor, fedakarlık istiyor.
Hadi kendi tarihimizden örnek almadık, yanmış yıkılmış bir Almanya’nın, üstüne atom bombası düşmüş Japonya’nın gelişim serüveninde eğitimin rolüne iyi bakmak lazım. Hadi bunları da geçtik en azından Ak Zambaklar Ülkesinde kitabını okumak lazım.
Okuma işini de yapamıyorsanız, yurtiçinde ve yurtdışında yüzlerce okulda binlerce öğrenci yetiştiren, bulundukları ülkelerin halklarından ve yönetimlerinden okul sayısını arttırmaları için istek alan, tek derdi “Altın Nesil” yetiştirmek olan Gönüllüler Hareketi’ne, moda tabirle ‘Cemaat’e sorun.
[email protected]



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bilal Şahan Arşivi

Tohum

18 Eylül 2014 Perşembe 13:33