Alkışlar
İki takımı da ortaya koydukları dişe diş mücadeleden dolayı kutlamak gerekir. Maçın özeti hücumcular görevini yaptı, savunmalar yapamadı
Hem Fenerbahçe'yi, hem de Trabzonspor'u ortaya koydukları dişe diş mücadeleden dolayı kutlamak gerekir. İki takım da önde oynayan oyuncularının yetenekleri ile sonuca gidiyor. Nitekim dün gece de aynısı oldu. Hücumcular görevini iyi yaptı, savunmalar yapamadı.
Trabzonspor klasik bir Ersun Yanal takımı olma yolunda ilerliyor. Rakip kim olursa olsun açık oynuyorlar. Bütün maçları da bol gollü geçiyor. Ancak devre arasında Ersun hocayı büyük işler bekliyor. Bu takıma dört savunmacı biden alsa, kimse neden aldı diyemez. Ayrıca bir de kaleci şart.
Fenerbahçe açısından dün gece en büyük sıkıntı Edu ve Lugano'nun eksikliği oldu. Yasin ve önder yüzünden kenar bekleri fazla ileri çıkmadılar. Bunun nedeni güvensizlikti. Hele ilk yarının sonlarına doğru Alex de çıkınca Fenerbahçe düz bir takım haline geldi. Roberto Carlos, Yattara karşısında dikkatliydi. Hamlelerini ölçerek yaptı. Trabzonspor'un hücum hattına bakarsak, Umut'un arkasında Yattara, Ceyhun ve Gökdeniz olunca Fenerbahçe savunmasının pek de bölgesinden çıkmaması doğruydu.
Aslında şahane bir maç izledik diyebiliriz. Alex ve Semih hücumda hakikaten Fenerbahçe adına çok etkililer. Birbirlerini çok iyi tamamlıyorlar. Deivid de kendine olan güveni nedeniyle skora etki yapıyor. Ancak Alex çıkınca tüm riskleri göze alan Trabzonspor'un zaaflarından yararlanamadılar. çünkü pas alışverişini iyi yapacak, rakip savunmanın arkasına top atacak başka bir isimleri yok.
Fenerbahçe'nin geçen yıldan kalma özelliği devam ediyor. Bu yıl da ligin başında sallandılar ancak son 1.5 aydaki müthiş seri ile şampiyonluk yarışında yine var olmayı başardılar. Müthiş bir form sıçraması gösterdiler. Düşünün üç büyük rakibini de yenen Fenerbahçe bu maçları beraberlikle tamamlasa bugün yerle bir olmuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.