Reyting için tarihî ve ecdadı kim sattı?
Tarihle ilgili dizi ve filmlerin ilgi görmesi, sanat camiasını da sevindirdi ve ard arda yeni projeler üretilmek isteniyor. Bu iyi bir durum, ama kaş yapayım derken göz çıkarmamak da lâzım. İzlenme rekorları kıran bazı tarihî film ve diziler böyle değerlendiriliyor.
Tarihçi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, verdiği bir röportajda, (Konuşan: Burcu Bulut, Yeni Şafak, 29 Şubat 2012) tarihe bakıştaki yanlışları ve kasıtları iyi özetlemiş. Ekseriyetin hissiyatına tercüman olduğunu tahmin ettiğimiz bu röportajdan uzunca iktibaslar yapmak istiyoruz.
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, tarihî dizilere gösterilen ilginin sebebini şöyle izah etmiş: Bizde öyle bir tarih var ki ilgi duyulmayacak gibi değil! İslâm dairesi içerisinde büyük devletler, imparatorluklar kurmuşuz, milletleri idare etmişiz. Orta Asyada, Afrikada, Mısırda, Anadoluda, Avrupada devletler kuran ikinci bir millet gösteremezsiniz. Dolayısıyla da böyle bir tarihe aslında bu ilgi az bile denebilir.
Osmanlı tarihi ile ilgili dizilerde yapılan hataların kasıtlı olduğuna da dikkat çeken Şimşirgil, bunu şöyle delillendirmiş: Avrupalılar bizimle ilgili birçok kitap yazdı, eserler ortaya koydu, ama bunlar tarihimizi maalesef hep kötüleyen ya da överken bile zehir akıtan eserlerdi. 1965li yıllara kadar İstanbul Üniversitesinde Hammerın [Joseph von Hammer-Purgstall (1774-1856) Avusturyalı tarihçi, diplomat ve Doğu bilimleri uzmanı] kitabının derslerde okutulduğunu düşünürsek, Batının tarihimizle ilgili yalan yanlış nice bilgiye sahip olduğunu da görürüz. Tarihimizden kopmamızın en önemli nedenlerinden biri de dil devrimi oldu. Kendi tarihimizi Batılılardan öğrenmeye başladık. (...) 1980li yıllara kadar II. Abdülhamid Hanı Kızıl Sultan diye okuduk. 30 sene devletimizin önemli şahsiyetlerinden birini Avrupalıların taktığı isimle anmak ne kadar doğru?
Şimşirgil, gözden uzak tutulan bir gerçeğe de dikkat çekmiş: İttihat ve Terakki bu zihniyetin bir ürünüdür. İmparatorluğu istemez, Türkçü bir devletin peşindedir. Onlara göre devşirme devlet adamlarının hepsi kötüdür, aşağılıktır. Türkten başka kimseyi tanımaz. İttihat ve Terakki zihniyetine sahip olanlar, Osmanlıyı anlayabilir mi? (...) Osmanlı Müslüman bir devlet olduğu için aslında kimse tarafından doğru dürüst tanınamadı.
Muhteşem Yüzyıl dizisini de teşhisten payını almış: Tarihî açıdan baktığımız zaman bu dizinin tek bir doğru karesini bana gösteremezler. Bizim iki büyük savaş prensibimiz vardır. Peygamberimizin(asm), ashabının, dört halifenin kesin emirleridir. Mabetlere asla saldırmayın derler. Oysa dizide Hürrem Sultan mabette esir edildi ve mabet kan gölüne döndü. Orada huşu içinde ibadet eden insanların hepsi öldürüldü. Hürremi bir hayvan gibi getirip Topkapı Sarayının içine attılar. 1400 senelik geleneğimiz yok sayılarak, bir mabede saldırılması nasıl sıradan bir hata olarak görülebilir? Nasıl olur da kasıt aranmaz?
Dizideki giyim kuşamı da baştan sona hatalı bulan Şimşirgil, Felâket. Cariyelerin günlük işlerde günlük kıyafetleri vardır. O açıklık saçıklık neden? Türk halkının sanki hep cinselliğe odaklanmış insanlar olarak görülmesinden çok rahatsızım. (...) Haremde yaklaşık 200e yakın cariye, padişah, padişahın kızları, oğulları, hanımları ve bir de korumasını yapan zenci haremağaları vardır. Cariyeler (...) Gedikli dediğimiz usta cariyelerden fıkıh, ahlâk dersleri alırlar. Sonra herkes görevlerine dağılır. Öğlen, ikindi, akşam, yatsı namazları kılınır. Ardından hepsi toplanırlar padişahın saltanatının devamı için duâ ederler. (...) Muhteşem Yüzyılın buna uyan tek bir karesi var mı? Giyim-kuşamlarını söylemiyorum bile... demiş.
Fetih 1453 filmini de eleştiren tarihçi, Fatihi hatırlatan çok güzel anekdotlar vardır, ama bunların çoğu (filme) konulmadı. (...) Sonra Fatih filmde çok aceleci, saldırgan. (...) Fatihin en önemli özelliği hocalarına olan saygısıdır. Fatih hocası Akşemseddin odaya girdiği zaman ayağa kalkar, hocalarına bağlılığı müthiştir. Oysa ki Fetih 1453te Fatih atıyla giderken Akşemseddin arkasından yaya olarak koşuyor. Böyle bir şey mümkün mü?
En ağır eleştiri ise sonunda gelmiş: Muhteşem Yüzyılın mimarları kimdir, niçin yaptılar bilmiyorum, ama tamamen art niyetli bir yapım. Aslında kendi inanışlarını, ahlâklarını Kanunî Sultan Süleymana ve Hürrem Sultana giydirmişler. Reyting yapmak peşindeler. Muhteşem Yüzyılı reyting için ecdadını ve tarihini satmak olarak görüyorum. Kanunîye benzeyen bir tek kare, bir tek söz gösteremezler!
Özetlemek gerekirse, daha çok izlenme uğruna hem tarihimiz hem de tarihî şahsiyetler karalanıyor. Bilelim ve bu karalama tuzağına düşmeyelim. Keşke, yakın ve uzak tarihimizi gerçek yönleriyle ekranlara getirebilsek...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.