Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Şaşırtan sorular

Şaşırtan sorular

O daha 11 yaşında bir kız çocuğu... Yanında arkadaşı Yasemin de var...
Başlıyor sorular sormaya:
- Gazeteci olduğunuz doğru mu Abdurrahim amca?
- Evet kızım, maalesef doğrudur...
- Yazılarınızı kimin için yazıyorsunuz?.. Yazdıklarınız nerelerde kabul görüyor?
- Ben, yazılarımı "Eşref-i Mahlukat" olan insanların mutluluğu için yazıyorum... Herkes tarafından değil, amma bazı kesimlerde kabul gördüğü bilgim dahilindedir...
- Yasaklar hakkında ne diyorsunuz?
- Hayatım boyunca yasaklara karşı çıktım... Allah tarafından yasaklanan kötü huylar vardır... Amma şiddetle sürdürülmez o yasaklar...
- Amca kusura bakma, kocaman kocaman okumuş adamlar; teyzelerimin, ablalarımın kıyafetlerine yasak koyuyorlar, bu doğru mu?
- Hayır kızım doğru olamaz...
- İslâm dininin yasak saydıklarının serbest olmasını isteyen, bunun aksine kendi koydukları yasakların ilelebed sürmesini dayatanların hiç utanmaları yok mudur?
- Bilmiyorum, herhalde yoktur ki yazdıklarımızı, söylediklerimizi, daha çok mağdur olanların feryatlarını ya duymuyorlar, ya da aldırış ettikleri yok...
- Peki siz yazdıklarınızdan dolayı karşı taraftan tepki alıyor musunuz?
- çok tepki alıyorum...
- “Aman yazmayayım artık” dediğiniz oldu mu?
- Hayır olmadı... Bilakis bana karşı takınılan sert tavırlar azmimi kırbaçladı... İnşallah ölünceye değin inandığım yolda yürüyeceğim...
- Dün babamın getirdiği gazetede okudum... Yargıtay Başsavcısı, eski bakanların namaz kılmalarını AKP’yi kapatma gerekçesi olarak iddianameye almış... Yani açıkça namaza, oruca, zekata, kurbana, Kelime-i Şehadet'e yasak getirmeyi mi düşünüyorlar?
- Görünüş o yöndedir... Allah'ın emirlerini kanunla olmasa bile keyfi şekilde yasaklamak isteyenler vardır... Yalnızca başsavcı değil, belli bir kesim aynı fikri ve eylemi sürdürmektedir...
- Amma ben utanıyorum onların yaptıklarından...
- Ah keşke herkeste utanacak yüz olsa... Ayıbı tanıyabilseler...
- Hanımınız teyzemin başı örtülü değil mi?
- Evet örtülüdür...
- Birileri gelseler de “Başınızı açacaksınız” deseler, açmayınca başından örtüsünü sıyırsalar ne yaparsınız?
- Gücüm yeterse köpek döver gibi döverim onu... Daha da öfkelenirsem belki gebertebilirim...
- Niye?
- Niyesi var mı? Ben onun yarı çıplak, şortla, bikiniyle gezen hanımına, kızına bir şey demiyorum ki... O da benim hanımıma karışamaz... Kendinde öyle bir hak görüyorsa edepsizliğindendir, saygısızlığındandır, kanuna riayetsizliğindendir... Elbette başka çareler de sürerim ortaya...
- Türkiye demokratik-laik-hukuk devleti mi?
- öyle diyenler var... Fakat ben bugüne değin inanmak istesem de inanacak tarafını bulamadım...
Demokrasinin içine ettiler...
Laikliği din dışı zorbalığa çevirdiler...
Hukuk, ‘ben yaptım oldu’ kolaycılığında paspas yapıldı...
- Abdurrahim amca, hepsi laikçi, hepsi Atatürkçü olan baskıcı kimseler, acaba birisi çıksa da "Atatürkçülükten vazgeçeceksiniz" diye dayatsa ne hissederler?.. Laiklik hususunda "İstemiyoruz böyle laikliği" cümlesi sarfetseler, kıyameti koparmazlar mı?
Onlar beşeri ilkelerinde bu derece katı olabiliyor da Müslümanlar niye Allah emrini savunurken diretmesinler?
- Sen ne diyorsun bre kızım? Herkes elindeki silaha göre konuşuyor... Dindar silahı sevmez... Onun içindir ki üstüne gelirler...
- Anladım, kocaman adamlar utanıp-sıkılmadan yasakçılığı savunuyorlar. Ellerinden gelse belki de dini tümden reddedecekler... Amma dini emir bir yana, insanın tercihine saygı duyulmaz mı?
- Bugünlük yeter sevgili kızım... Keşke o kocaman adamlarda da sendeki yürek gibi yürek, beyin gibi beyin olsa...
-----------------
Gün gelir gurbet ellere gidenler döner bir gün
Azmi elden bırakmazsa yenilen yener bir gün
Kimseleri hor görmeyin, bırakın şu gururu
Sönmeyen ateşgedeler, mutlaka söner bir gün.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi