Yapmayın bunu Sayın Faruk Çelik!..
Reel meselelere devam...
Geçtiğimiz günlerde sıkça ele aldığımız bir mesele;
Emeklilikte Yaşa Takılanlar.
YAŞ mağdurları.
Yaş mağdurları denildiğinde akla sütü bozuk 28 Şubat zihniyetinin, pisi pisine kapı dışarı ettiği Ordu mensupları geliyor.
Bu kesimin mağduriyetleri üzerinde nice durduğumuz malûmdur.
Bugün üzerinde duracağımız YAŞ mağdurları ise, Emeklilikte Yaşa Takılanlar...
¥
O sütü bozuk darbenin peydahladığı Anasol Me (Mesi MHP!) koalisyonu döneminde IMF emri ile pek çok olumsuz icraata imza atmıştı.
Bunlardan biri de, emeklilik haklarının gaspı idi.
Kademeli emeklilik denilen berbat bir düzenlemeyle, emekli olmayı katmerli şartlara bağladı bu adamlar.
Prim ödeme gün sayısı, yıl sayısı, yaş.
Prim ödeme gün sayısını tamamlamış, devletin istediği yıl sayısı kadar da prim yatırmış.
Yetmedi...
Bir de Yaş meselesini çıkardı bu adamlar!..
Böyle olunca, devlete ödemesi gereken primleri fazlasıyla bayılmış milyonlarca vatandaş pisi pisine mağdur edildi.
Adamına göre; kimine iki kimine beş kimine on yıl geçti!.
Zamanın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, IMF emri ile geçirilmiş bu düzenlemeyi savunurken, bir de tuttu, Atatürkü kullandı.
Atatürkçü ruhun, böyle bir haksızlığı gerektirdiğini öne sürdü!..
Neyse, o koalisyon öyleydi.
Geldi geçti...
Ve iktidara milletin büyük teveccühüyle Adalet ve Kalkınma Partisi geldi.
Sayın Erdoğan ve ekibi az zamanda büyük işler yaptı..
Bu işler ve tabii alternatifsizlik beraberinde peş peşe seçim zaferlerini getirdi.
Sonra...
Bugüne geldik...
Hükümet icraatlarında hatırı sayılır payı bulunanlardan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin beyanını işitince acaba? dedim...
Acaba bunlarda mı milletten kopuyor!..
Bakan Çelik, SGK sistemindeki açıkların faturasını, emeklilikleri Yaşar Okuyan döneminde ellerinden alınan garibanlara çıkarmaz mı?..
Geçtiğimiz günlerde, kamudaki müşavir saltanatından bahsetmiştim.
İş yapmaz 4 bin adama dünyanın parasını bayılan kamu; milletvekili maaşlarında şak düzeltmeye (!) giden kamu, açlık sınırının altında yaşayan AK Parti gönüllü milyonlara sırt mı dönüyor?..
Bakın, burada mesele erken emeklilik değil.
Adam, zaten otuz yıl çalışmış.
Zaten onca prim ödemiş.
Zaten emekliliği hak etmiş.
Ama siz...
Maçın 89ncu dakikasında da değil, maç bittikten sonra kural değiştirip, bu değiştirilmiş kuralı oynanan maç için uyguluyorsunuz.
Zamanı geriye alıyorsunuz!..
Ya da sütü bozuk darbe zihniyetinin oluşturduğu koalisyon döneminde başlatılan bir haksızlığı savunuyorsunuz!..
Bu olmaz.
Evet bunu,
Yaşar Okuyan yaptı, o yapar...
Ona yakışır mı bilmem ama Faruk Çelike yakışmaz!..
Bu türden haksız uygulamalar
Anasol-Me zihniyetine yakışabilir.
Ama, seçimler boyunca milletin desteğini almış Adalet ve Kalkınma Partisine yakışmaz.
Mesele çok açık:
Adam iş için başvurduğunda, yaşlısın cevabını alıyor, emeklilik için başvurduğunda ise gençsin!..
Bu adam ne yapsın; Allah muhafaza adam mı soysun!..
¥
Sayın Faruk Çelik, siz ki Mezhepçilerin bile ayağına gittiniz.
Onlar için bile çözüm üretmeye çalıştınız...
Şimdi...
Bu insanlara, Valla size gelince böyle... mi diyorsunuz?..
Hayır, siz iyi bir insansınız.
Siz milletten kopuk olamazsınız!..
Unutmayın ki, üç kuruşluk bir emeklilik maaşını iple çekenlerin kahir ekseriyeti sizin seçmeninizdir.
Bunların kahir ekseriyeti, Hasodur, Hüsodur...
Hasoların Hüsoların Siyonist medya patronu Murdoch gibi hesabı gayri kabil paraları yoktur ama birer büyük ahları vardır.
Sayın Bakan, lütfen ah almayınız...