İbrahim Şahin “Kartel”in hedefinde!..
Yeni Akit’in sürmanşetindeki haber son derece ilgi çekici...
“Kartel’in TRT Hazımsızlığını” masaya yatıran Yeni Akit’in düştüğü not da fevkalade çarpıcı:
“Yıllık 3 milyar doların döndüğü ‘reyting şikesi’ni ortaya çıkaran bürokrat İbrahim Şahin yönetimindeki TRT’nin son dönemde izlenirlilik oranını artırarak reklam pastasından ciddi oranda pay almaya başlaması, kartel medyasını rahatsız etti.
¥
Evet, Ergenekon gazetelerinden biri Sayın Genel Müdür’e ve Kurum’a fena saldırmış...
Ergenekoncu iddiasına göre, “elektrik faturalarındaki TRT payı” katlanarak artmış.
Yalan!..
Gerçek şu:
TRT’nin ratingleri hızla artarken, faturalara bindirilen pay yüzde 3’ten yüzde 1’e düştü.
Yazıyı rakama boğmak istemem; TRT’nin Türkiye’nin son dokuz yıldaki tırmanışına paralel bir seyir izlediği ve hem kanal çeşitliliği hem de içerik zenginliği ile bambaşka bir Kurum haline geldiği ortada...
Ancaaaak!..
Evet, ancaaak!..
¥
Benim anlamadığım şu:
Ergenekoncu ekip, bu dönemin TRT’sinden hiç de şikayetçi olmamalı değil mi?..
Eskiden bir “Kanalları” vardı.
TRT’leri vardı.
Şimdi de bir kanalları var; TRT Türk!..
¥
Defalarca yazdık;
Başbakan’ın İsrail’e çaktığı ve neredeyse dünyanın bütün haber kanallarının verdiği nefis konuşmasını, görmezden geldi TRT Türk...
Niçin görmezden geldi biliyor musunuz:
O gün ve tam da o saatte “ANKARA KEÇİSİ”ni tanıttıkları bir program varmış...
Keçi tanıtımını, Türkiye’nin tanıtımına tercih etmişler!..
Ya, arkadaş...
Madem böyle olacaktı, “TRT”den “işi alan” malûm Ajansla, niçin dünyanın belli başlı yirmi merkezinde “büro” kurulması için anlaşma yapıldı?!..
¥
TRT Türk’e bakıyorsun; paso Başbakan’a ve Onun dünya görüşüne çakılıyor...
Tamam “özelleştirme” filan da...
Sonuçta adında “TRT” var, kimse bu işin bir “ajansa” verildiğine, programları onların üstlendiğine bakmıyor ki...
Sokaktaki vatandaş faturayı TRT’ye, oradan İbrahim Şahin’e oradan da hiç alakalı olmadığı halde Sayın Başbakan’a çıkartıyor...
Buralarda tepe noktalara getirilenlerin ne denli “mezhepçi” olduklarını yazdık, sırayla isimleri verdik...
Hayır, bunların mezhepçiliklerinden de öte, insan, Kurum’u düşünür.
TRT Genel Müdürü’nü düşünür.
¥
Tamamen “Hükümet kontrolünde” bir Kanal olmadı diyelim; bari tarafsız olsun!..
Ama adamlara bakıyorum, yayınlara bakıyorum, resmen “taraf!”
O kadar ki, saatiyle bende kayıtlı:
TRT Türk’teki bir programda, Ergenekon-Balyoz davalarına bakan hakim ve savcıların, 28 Şubat’ın intikamını aldıkları bile iddia edildi!..
Bu resmen suç!..
Ve TRT Türk’te bu suç işlendi!..
Bu suç işlenirken de, dengeler adına olsun “farklı görüşlere” yer verilmedi.
Çok ilginç; seçim gecesi TRT Türk’teki malum adamların, ilk sonuçlara bakarak, “CHP kazanıyor” diye alkış tuttuklarını...
Müteakip sonuçların, kesin AK Parti zaferini göstermesi üzerine, “büroyu” kapatıp gittiklerini söyledi, “Ergenekon” taraflarından bir meslektaş.
Bu kadar yani!..
¥
Sayın Başbakan büyük gayretler sarf ediyor...
Bugünlerde öne çıkan “ömür biçme” haberleri, “malûm lobilerin” kendisinden ne denli rahatsız olduklarını gösterirken, bütün anketler AK Parti’nin en yakın rakibine tur bindirdiğini ortaya koyuyor.
Bu böyleyken, “ehil” ve “dürüst” insanların yönetimindeki TRT’de, bu tür “ajans”lı “majanslı”, “ergenekonlu”, “mergenekonlu” işlerin dönmesi hiç de uygun olmasa gerek.
Bence, “Ergenekon medyası” daha da fazlasını elde etmek için saldırmakta...
Bu adamlar doymaz; koca “Kanal” adeta ellerine teslim edilmişken, hâlâ böyle yapıyorlarsa, vermekle elde edilebilecek bir sonuç yok demektir.
Yarın öbürgün, günü geldiğinde...
Bu adamlar yine sıyırır bu işlerden, fatura “Genel Müdür” ve “ekibine” çıkar.
Ortadaki “ajans” mevzuunun pek de sağlıklı yürümediği ortada.
Galiba, onlar da farkında ki bu işin, “Nisan’dan sonra” devam etmemeyi düşünüyorlarmış...
(Tabii, aynı ruh ve bir başka şirketle yola devam etmeyi planlamıyorlarsa!)
Hatanın neresinden dönsen “kâr.”
Her iki “taraf” için de!..