Habere göre “az kaldı”…

Türk tüketicisi de başka ülkelerin vatandaşı gibi “sudan biraz pahalı” akaryakıt kullanabilecek.

Tepkiniz “hadi be”, “yürüyün koçum” şeklindeyse aceleci olmayın.

“Sudan biraz pahalı” akaryakıt hala bir serap.

Haber sitelerindeki “Venezüella’dan ucuz benzin” başlıklı haberin sadece başlığını okur, içeriğine bakmaz, yorum yapmazsanız serap görürsünüz. Çölde suyu bulabilirsiniz ama Türkiye’de ucuz yakıtı sadece kaçak olarak bulursunuz.

Haberin içeriğine bakalım.

Türkiye ile Venezüella anlaşırsa, Türk müteahhitler petrol karşılığında
konut yapacak. Projeyle ilgili bilgi veren Mithat Cansız “Aslında oradan ham petrolü alıp Türkiye'ye getirmeyeceğiz. Dizel, benzin, uçak yakıtı, LPG, fuel oil gibi ürünlerin pazarlanması TPIC kanalıyla yapılacak. Buradan elde edilen gelir bir hesapta tutulacak ve bu gelirle konutların finansmanı söz konusu olacak.” diyor.

Bu açıklamadan “Türkiye’ye ucuz akaryakıt gelecek, fiyatlar düşecek” şeklinde bir anlam çıkıyorsa; ya benim Türkçem kıt, ya da birilerinin anlama problemi var.

Hadi haberde yer almayan, aslında var olan bilgilerden dolayı “ucuz benzin geliyor” diye başlık atılmış olsun. Buna rağmen yakıtta indirim olacağına inanıyorsanız Türkiye’de yaşamıyorsunuz demektir.

Rakamlara bakalım…

Devlet, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’nın verilerine göre, 2010 yılında akaryakıt ürünlerinden 25,9 milyar lira Özel Tüketim Vergisi, 9,7 milyar lira KDV geliri elde etti. Akaryakıttan alınan vergi, 2010 yılında toplanan 248,3 milyar lira verginin yüzde 14,3’ünü oluşturuyor.


Devlet böyle bir gelirden vazgeçer mi? Verginin vergisi olan bir ürün ucuzlar mı?

Vergi gelirleri içinde akaryakıttan elde edilen miktarın oranı ise giderek düşüyor.2005’te toplam vergi gelirlerinin yüzde 19,3'ünü, 2006 yılında yüzde 16,5’ini, 2007 yılında yüzde 15,6’sını, 2008 yılında yüzde 14,9’nu, 2009 yılında da yüzde 14,7’sini akaryakıttan elde edilen vergiler oluşturuyordu.

Bu duruma göre; vergi gelirlerimiz artıyor veya kaçak yakıt kullanımı yükseldi. Son şık ise yakıt tüketiminin azalması. Bunun detayına sonra bakalım.

Vergi geliri düşüyor fakat fiyatlarda artıyor…

“Benzin fiyatı 2 dolara yaklaştı” haberleri yapılırken şimdiki fiyatı 2,5 dolar seviyesinde.

2000 yılı sonunda 597 bin 200 lira, bugünkü parayla 597 kuruş , olan benzin, anayasa fırlatma krizinin ardından yükselişe geçerek, 4 Mayıs 2001'de 1 milyon 19 bin lira, yani 1 lira 19 kuruş oldu. Aralık 2002'de 1 milyon 661 bin, 1. 66 TL., olan benzinin şimdiki fiyatı ise 4 lira 54 kuruş.

İçeriği ile başlığı birbirini tutmayan, umut veren haberleri okuyunca; dayak yediği halde antrenörü tarafından “iyi gidiyorsun, adamı iyi dövdün” diye motive edilen boksör fıkrası aklıma geldi.

Her şey iyiyse hala biz niye dayak yiyoruz?

http://twitter.com/sahanss - [email protected]