Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Gidecekleri yeri gösteren ehli dünyalılar

Gidecekleri yeri gösteren ehli dünyalılar

Zor bu ülkede yaşamak... Ehli dünya insanlar, rahat bir nefes alıp vermeyi bile çok görüyorlar halka. Hem kendilerine hem millete hayatı zehir ediyorlar. Dünyaya gözünü yeni açmış bebeklerle, musalla taşına gitmek üzere son nefesini veren insanlardan hayvanlara ve bitkilere kadar her canlıya ağır bedeller ödetiyorlar. Bütün bir milletin canını ve kanını döktüğü ve istiklalimizin sebebi Çanakkale Zaferi’nin 97. yılında, birlik ve beraberlik sergilememiz gerekirken neler yaşadık. Nevruz kutlamalarını bahane ederek, şehirleri yakan yıkan ve terör estiren bu kesimlerin, içinde yaşadıkları topluma; “güven, huzur ve adalet” sağlamaları mümkün mü?

“Terörle, kanla, savaşla, kavgayla, çatışmayla” dünyanın neresinde ne zaman; “hak ve hukuk” hâkim olmuş ki bundan sonra olacaktır? Ehli dünya insanların, fani hayata ölümüne bağlanmalarının sebebi; “nefislerine tapınmaları ve tapındıklarının buyruklarıdır.” Geleceğe yatırım yaparken tek ölçüleri sadece; “para,” “şan,” “şöhret,” “imtiyaz” ve bunlara bağlı olarak lüks bir yaşamın korunması ve kollanmasıdır. ¥ Bizde sıcak ve soğuk terörün tarihi eskidir. Osmanlı Devleti’ni çökerten zihniyetin amacı da buydu. Devlet-i Osmaniye’nin imkânlarına çöreklenip; istemedikleri, reddettikleri düzenin üzerine kendilerinin oturmasıydı.

Altıyüz yıllık koca bir devlet, bu amaçla yıkıldı ve yok edildi. Yıllar süren savaşlardan, yorgun ve bitkin düşen bir halkın elinde avucunda kalan tek şey, göğüslerindeki imanlarıydı. Bu iman sahiplerinin dişiyle, tırnağıyla yeni bir devlet kuruldu. Ve izahı mümkün olmayan şekilde; “ehli iman, ehli vatan insanlar” saf dışı edilip darağaçlarına çekildi. Milleti en zor zamanlarında ayakta tutan; “Kur’an-ı, ezanı ve dini değerleri” suç sayıldı. Ayrıca bu mücadele aralıklarla 2002 yılına kadar sürdü. Yaklaşık 70 yıldır devam eden bu kargaşa ve kaos yüzünden, maddi ve manevi kayıplarımız; belki on, belki yirmi Türkiye ederdi.

Fakat ehli dünya hiç umursamadı. Onlar için nefsi arzularının yerine gelmesi, topyekün savaş sebebiydi. Ehli dünyaya ahiret hatırlatılmamalı, ahireti hatırlatan ne varsa yok edilmeli ve tüm canlı varlıklar onlara hizmet etmeliydi. ¥ Herkes pekala bilir ki; terörün, kargaşanın, kaosun; dini, rengi ve milliyeti olmaz. Kime ve nereye hizmet ettiği belli değildir. Binlerce can yandı, binlerce ocak söndü, terörle bir yere varılacağına kandırılmış kesimler bugüne kadar ne elde ettiler? Tek kazançları oldu nefretleri. Nefretle ekmek yiyor, kinle yaşıyor, öfkeyle yatıyor, dilleri küfrediyor, yüzleri gülmüyor.

Ehli dünyalık oluşları, Yüce Yaratıcının bahşettiği; “merhameti, şefkati, muhabbeti” yok ediyor ve dünyalarına tapınmalarını emrediyor. Ha ne var şunu bilselerdi! Ehli dünya insanlar ne kadar; “mal, mülk, şan, şöhret” sahibi olursa olsun, bütün güçleri “Kabir kapısında” bitecektir. Ve gidecekleri yer Cehennemdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi