Fener çok kaçırdı ama...
Fenerbahçe’nin Alex’siz kalan kadrosu bu oyuncunun yerine doğru tesbitle el freninden kurtulup sürat kazanmıştı. Semih’le Ali Bilgin’in çabuk ve süratli yer değiştirdikleri ileri bölgeye Vederson’un yerine oynayan Uğur da sürat getirince bir kanattan da olsa Fenrbahçe dağınık ve tuhaf Denizlispor’u ilk yarıda yerle bir etti. Sayısız kaçan pozisyonda şansızlık ve kaleci Süleymanou’nun büyük formu yatıyordu. Aurelio ve Selçuk’un mükemmel rol aldıkları ön liebro görevinde Selçuk üstüne üstelik rakibin top tutma ve dağıtma istasyonu Yusuf’u da imha edince son haftaların formda takımı Denizlispor’dan sahada hiç eser kalmamıştı. Fenerbahçe, çok kaçırıp az attığı ilk yarıdan sonra sahaya döndüğünde sanki ilk yarıdaki Denizlispor formasının içine girmiş o görüntüye bürünmüştü. Denizlispor’un eski model de olsa tek kalesi Fenerbahçe’yi kalesine hapsetmiş ve net olmasa da karambol pozisyonlarının oluştuğunu görmüştük. Buradaki en büyük neden maç oynama eksikleri olduğundan Ali Bilgin’le Uğur’un 55. dakikadan sonra stop etmeleriydi. Zico burada uykusuna devam ediyordu. 69. dakikada Ali Bilgin’i 70. dakikada da Uğur’u değiştiren Zico, Fenerbahçe’nin silkinip en azından ciddi kontra ataklara çıkabildiğini acaba görebildi mi? Çünkü maçın hakemi Bülent Yıldırım, Denizli’nin attığı nizami golü verseydi Zico’nun uyu gezer hali yüzünden Fenerbahçe’nin çok rahat kazanabileceği maçı berabere bitirecekti. Güvenç Kurtar’ın özellikle ilk yarıda sağdan sola soldan sağa yüksek toplarla Fenerbahçe’nin üzerine gidişi ise tam bir 1950 modeldi. Tabii ki Fenerbahçe’nin ikinci yarıdaki düşüşünde Avrupa Kupası maçının yorgunluğu vardı ama oyuncu değişikliklerinden sonra canlanış da bir iki küçük dokunuşla hayat verilebileceği ortaya çıktı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.