“Anayasalı” halimizle “anayasasız” halimizi kefeye koyduğumuzda anayasasız olanı ağır basıyor. Tarih oradaysa biz de buradayız.

Selçuklulardan başlamak üzere koskocaman Osmanlı’nın anayasası var mıydı?

Irk kavgası, inanç itişmesi, milliyet dalaşması hiç olmadı.

İngiltere Osmanlı sistemini yıllardır uyguladığı halde ne kavgası var, ne de gürültüsü.

Şimdi bakın bakalım, Kemalistlerin yapmış oldukları 1982 Anayasası ne diyor?

Diyor ki bu üç madde var ya, asla değiştirilemez, değiştirilmesi de teklif edilemez...

İlerleyelim beyler... Tabular var ilerleyemezsin!

Şimdiden Kürtçüler beklemede, kendilerine “özerklik” sağlayacak yeni bir anayasanın peşindeler. “Vermezseniz Ankara’yı başınıza yıkarız” diyorlar.

Demek oluyor ki anayasa değişse bile kavga bitmeyecek, yeniden başlayacak.

Öyle olacağına, anayasa hiç yapmazsak daha da iyi olmaz mı? Bakkal defteri gibi her şeyin yazılı olduğu bir anayasa ortalığı düzeltmiyor, aksine karıştırıyor...

Mehmet Akif Derneği ile Kaliteli Yaşam Derneği bir çalışma başlattı (çalıştay tasarısını görmek için ‘kaliteli yaşam derneği’ sitesi).

İlle de anayasa olacaksa 15 madde, fazlası laf ü güzaf.

Bu çalışmada ben de varım. Akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ile hukukçular da var. Aşağı yukarı bu 15 madde üzerinde iki aya yakındır çalışıyoruz... İleride iki ana konu tartışmaya açılacak.

Birincisi anayasa olsun mu, ikincisi ille de olacaksa sadece 15 madde.

Geniş bir panelde tartışacağız bu konuları...

Nedir bu 15 madde?

Devletin şekli, halk iradesine dayalı demokratik bir cumhuriyettir diye başlıyor.

Laiklik yok, gerek de yok...

Merhum Akif’in “Hani, milliyetin İslâm idi... kavmiyet ne!/Sarılıp sımsıkı dursaydın a milliyetine/‘Arnavutluk’ ne demek? Var mı şeriatta yeri?/ Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri” görüşünden hareketle bir millet olmanın şuuruna varmak yeterli.

Vatandaşlık kanunla düzenlenir.

Devletin dili Türkçe’dir, milli marşı İstiklal Marşıdır.

Eğitim Türkçe yapılır. Osmanlıca mecburi ders, diğer alt kimlikteki diller seçmeli ders. Her nevi örgütlenmeler serbest.

Örgütlenme sadece belli düşüncede olanlar için değil, halka mal olan tarikatlar ve cemaatler için de geçerli olmalıdır. Şiddet içermeyen veya halkın inancına yönelik olmayan kişisel hürriyetler kısıtlanamaz. Herkes inancını yaşayabilir, öğretebilir, öğrenebilir.

Yargının önünde herkes eşittir.

Anayasa Mahkemesi kanunların anayasaya, halkın inancına, insan haklarına aykırı olup olmadığına bakar, ayrıca yargılama yapamaz.

Sayıştay... Kamu ve katma bütçeli kuruluşları denetler, denetim raporları idari yargıya açıktır. Yargı... Yargıtay, Danıştay, Uyuşmazlık mahkemesi, bölge mahkemeleri ile ilk dereceli mahkemelerden oluşur.

İnsan haklarına, halkın inancı ile anayasanın temel ilkelerine aykırı olduğu iddia edilen kesinleşmiş mahkeme kararları için “Türkiye İnsan Hakları Mahkemesi” öngörülmüştür.

Değişik inanç sahiplerini içine alacak şekilde miras, evlenme, boşanma ve de ticaret konularında “çok hukukluluk”, tarafların anlaşamaması halinde “ulusal hukuk”.

Adalet, sağlık, güvenlik, eğitim gibi hizmetler parasızdır.

Bir başka başlık atıl duran araziler... Çözüm olarak Osmanlı sistemi.

İşletilmeyen arazilerin parası karşılığında sahibinden alınarak işletene daimi veya geçici olarak verilmesi aynı zamanda işsizlikle, yoksulluğa bir çözümdür.

Dedik ya en çok 15 madde, fazlası yapmıyor dağıtıyor...