Kenan Evren’e düşman değilim!..
Aman ne muhabbet; herkes darbe karşıtı oldu...
O kadar ki; zamanında Kenan Paşa’ya, “Ayağınızın postu, köpeğinizin dostu olayım!” yollu mektuplar döşenmiş olan “köşe yazarları”, “gazete yöneticileri” bile amansız birer Cunta Düşmanı!..
Bunlardan birine “Kenan Evren’i yerlere göklere sığdıramıyordunuz o günlerde. Şimdi ne oldu da böyle oldu?” diye soruldu da...
“Naaapiim, üzerimde onca sorumluluk vardı. Kenan Evren’i yalamayacaktım da ne yapacaktım?” dedi açıkça.
Seni postal yalayıcı!..
•
Ankara Adliyesi’nin önündeyim...
Kenan Evren, Tahsin Şahinkaya; ABD’nin “iyi çocukları” zor durumda...
Doksanlık adamları hedef almış bağırıyor militan Kemalist takımı:
“Dişe diş kana kan intikaaam intikaaam!...”
Bunların başını da o 28 Şubat’ın beşli “şey”inde sözüm ona işçi temsilcisi olarak yer alan, 28 Şubat darbesine açıktan destek veren DİSK var!..
Adamlarla tartışmaya çalıştık:
“12 Eylül rezilliğine karşı olup da 28 Şubat rezilliğinin yanında yer almak nasıl bir şey!.. 12 Eylül’e karşı çıkıp da, Ergenekon, Balyoz örgüt sanıklarına omuz vermek nasıl bir şey!..”
Cevap veremediler...
Bunların ‘onursal’ başı Süleyman Çelebi de öyle; 28 Şubat sürecindeki tutumlarından dolayı “camia” adına özür dilemeye yanaşmıyor...
Bir başka Onursal Baş, Rıdvan (Rızâni) Budak...
Onun da “iyi ve kötü darbeleri” var.
27 Mayıs iyi darbe.
12 Eylül kötü.
28 Şubat iyi darbe.
27 Nisan, AK Parti’ye yaradığı için kötü!..
•
CHP’de öyle; iyice şaşkın bu adamlar...
Şamil Tayyar, alayını “meyhane ehli” olarak göstermekle biraz abartmış olabilir.
Ancak, kafalarının yerinde olmadığı da gerçek.
Bütün darbeleri şu veya bu şekilde desteklemiş hatta bazı darbeleri alenen yaptırtmış...
Ve hatta, referandumda “hayır” oyu kullanmak suretiyle Kenan Evren’i savunmuş olan CHP’nin mahkemeye başvurmasını “sâkin” ruh hali ile izah etmek mümkün değil.
İlle de “içkili” olduklarını söylüyor değilim, içmeden de kafayı bulabiliyor bazıları!..
•
MHP yönetiminin durumu da öyle; CHP ve PKK uzantısı BDP ile birlikte “Darbecilerin yargılanmasına hayır!” kampanyası yürüten bu yönetim, 12 Eylül’e hangi mantıkla karşı çıkabilir ki...
Ne tevafuklar; 12 Eylül referandumu 12 Eylül darbesinin yıl dönümüne denk gelmişti.
Kalabalıkların 12 Eylül darbecilerinin yargılanmalarına tanıklık etmek için Ankara Adliyesi’nin önünde biriktikleri gün, 12 Eylül mağdurlarından Merhum Alparslan Türkeş’in ölüm yıldönümüydü.
Gitti Türkeş ve geldi Bahçeli!..
•
Dönelim; darbe karşıtlığı meselesine... Ne zaman darbe ortamındaysak darbecilere yandaş artıyor, ne zaman darbeciler köşeye sıkıştıysa demokratların sayısında patlama gözleniyor!!!
Koca bir toplum “başta yarı aydınları”; birer Demirel olmuş sanki.
O sütü bozuk 28 Şubat sürecinde bizi “fazla sert” olmakla suçlayan yumuşak “sağcı” takımı da öyle aynen Demirel.
Aşağıları yukarıları, her tarafları ayrı oynuyor adamların.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu; “Bir dakika sonrasına hakim olamadığın bir hayat için bu kadar fırıldak olmaya değer mi?” demişti...
Bakıyorum da, çokları işin bu tarafını unutmuş gibi...
Yazının başlığında dedim ya; “Ben Kenan Evren’e düşman değilim!..”
Niye düşman olayım ki, o bir sonuç.
Bu tezgahın imalatı!..
Hem sonra...
Kenan Evren, Demirel’den de mi fazla zarar vermiştir bu ülkeye?..
Çoğunluğun “Demirel” olduğu bu yapının günah galerisinde, Kenan Evren’in “eser”leri arka taraflarda kalır!..
HASAN KARAKAYA AĞABEYE DUA
Genel Yayın Koordinatörümüz ve yazarımız Hasan Karakaya geçirdiği rahatsızlık sonucu hastaneye kaldırılmıştı. Şükürler olsun ki, başarılı bir operasyon sonucunda kalp damarlarındaki tıkanıklık giderildi.
Hasan Ağabey, bugün eve geçiyor. Kısmetse kısa bir süre sonra da aramızda olacak.
Sağlığına hızla kavuşması için dua edelim.
FACE-NOTUMUZ
Bu sütunda yer alan bazı konuların ayrıntılarına yer yetmezliğinden dolayı giremiyorum. Ayrıntılar için, geçen hafta açtığım http://www.facebook.com/serdararseven1 adresinde buluşabiliriz. Oraya da desteğinizi bekliyorum.