Serdar Arseven

Serdar Arseven

Böyle gazete sevilir mi?..

Böyle gazete sevilir mi?..

Bakın ne oldu...
Tam mânâsıyla bir “hak arama delisi” olan Fikret Köse adlı emekli binbaşı...
Bir buçuk yıl kadar önce...
Telekomünikasyon Kurumu’na başvurarak, Turkcell’in kendisini ve milyonlarca abonesini “fazla ücretlendirmeye” tabi tuttuğunu bildirdi.
Teknik ayrıntıya girmek istemiyorum;
Turkcell kazanılan kontörleri mahsuplaştırıyormuş filan...
Bize lazım olan tarafı;
Aboneye her yıl trilyonlarca liralık “fazla para” şey ediyormuş Turkcell, emekli binbaşının iddiasına göre...
Efendim, neyse...
Bizimkisi...
Başvurmuş, şikâyet etmiş filan...
İlgili devlet organının;
Telekomünikasyon Kurumu’nun müfettişleri,
ilk incelemenin ardından ortada hayli kabarık “fazlalıklar” olduğunu ve cep telefonuna vücudunun en vazgeçilmez parçalarından biri muamelesinde bulunan kahraman vatandaşın fena halde “keleğe getirildiğini” tespit etmiş...
Ve...
Bundan dolayı da...
Turkcell adlı Karamehmet organizasyonuna 350 trilyonluk cezayı “şaaaak” diye...
“Hayır”
“Kesmemiş!..”
Başvuru sahibi Fikret Köse inatçı adam...
“üç kuruş”un peşinde;
“Aradan bir buçuk yıl geçmesine rağmen, kurumun incelemeyi hâlâ tamamlamamış olmasının sebebini” merak etmiş...
¥
İşte efendim...
Yazının başlığındaki Vakit gazetemiz de,
Ankara Haber Müdürü Fatih Akkaya eliyle yakından takip ediyor bu süreci...
Fikret Köse bir sıkıştırıyorsa Kurumu,
Fatih Akkaya iki!..
E, ne demişler; “Bu gazeteci milletinin eline düşmeyeceksin!..”
Bir zorluyor Fatih...
Karşı taraftan;
“Biy ifendi; konu yasal çerçevede değerlendiriliyor. Sonuçlandığı zaman görürsünüz!..” karşılığı geliyor devamlı olarak!..
Tamam;
“Sonuçlandığı zaman” da...
Ne zaman?..
Fatih Akkaya ısrarla...
Bıktıran bir ısrarla;
“Soruşturmanın üç aşağı beş yukarı ne zaman tamamlanacağını” soruyor...
Ve de...
“Gelinen noktada Turkcell’e 350 trilyon ceza kesilmesinin söz konusu olup olmadığını...
Ve bu cezanın indirilmesi için bir takım ‘görüşmeler’ yapıldığının doğru olup olmadığını...”
Defaatle soruyor...
Sözlü olarak...
Ve tabii...
(Elde belge olmalı değil mi;)
Yazılı olarak!..
Efendim, bir ısrar bir ısrar...
Sonuçta...
Hadi tarihini de verelim; 14 Mayıs 2008’de (bir buçuk ay kadar önce yani) bir yazı geliyor Telekomünikasyon Kurumu’ndan:
“Sayın Fatih Akkaya
Vakit Gazetesi Ankara Haber Müdürü;
Söz konusu soruşturma şu an kurul gündemindedir.
Kurul bugünlerde kararını verecektir!..”
Ne güzel değil mi;
Vakit’in takibi, anlaşılan çabuklaştırmış işleyişi!..
¥
Gazetenin ve Fatih’in bu işten bir çıkarı yok, malum...
Turkcell’e ceza kesilse ne, kesilmese ne?..
İşte, bir “kamu yararı” hassasiyeti...
Ve, “meslek onuru” adına...
Turkcell yöneticileriyle görüşüp, “İlan talebinde” bulunmak varken...
İşlemi çabuklaştırmaya ve kesinleştirmeye çalışıyor!...
Bu böyle bir gazete...
Niye sevsinler, benimsesinler ki...
Vakit, aykırı gazete...
Yok olup gitmesini niye istemesinler ki...
¥
Neyse...
Bizimkisi böyle üsteleyip durunca...
Ve süreci hızlandırınca...
Bir ceza kesilmiş Turkcell’e...
Hayır, 350 değil, 32 trilyon!..
Fena mı?..
Hiç yoktan iyi...
Bir ara 350 trilyonlar filan dolaştı...
Hesaplayın,
350 ile 32 trilyon arasında on katı aşkın fark var!..
Sürenin uzamasına gelince...
Komünikasyon Kurulu’nun meseleyi uzun uzun inceleyip, “Aman hata yapmayım” hassasiyetinde olmasına ne denebilir ki...
E, tabii.,..
Turkcell de, “kar maksimizasyonunu” hedefleyen ticarethane olarak; elbette “ceza minimizasyonu” için uğraşacaktır...
Aksini iddia edenin alnını karışlarım;
Ve de Turkcell’i peşinen “hatalı” ilan etmek doğru değildir.
İtiraz hakkı vardır ve süreç devam etmektedir.
Vakit ise, burada 350 trilyonluk “maksimum kamu yararının” değilse de...
Onda birinin biraz altının “kamuya intikalinde” teşvik edici, zorlayıcı ve hızlandırıcı olmuştur!..
Ve şüphesiz...
Zinde güçlerle uzantıları bu “ısrarı” DA bir yerlere not etmişlerdir!..
İzleyin ve görün...
Bunun da öderiz bedelini!..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi