İş Hayatında Erdemli İnsan
Bu haftaki kitabımız ve içinde yazılanlar, “Ben de insanım” diyebilme yürekliliğini gösteren herkes için bulunmaz Bursa kumaşıdır.
Çölde kalmış bir insan, en çok ne ister? “Su ve gölge.”
Dağlarda ve ormanlarda kaybolmuş insan ne ister? “Can güvenliği ve yiyecek.”
Köylerde, kasabalarda, şehirlerde, kalabalıklar içerisinde kaybolmuş insan ne ister? “Erdemli bir insan.”
İşte bu kitabın sayfalarında; çölde ve ormanlarda kaybolmuşlar ile köylerde, kasabalarda ve şehirlerde yalnızlaşan insanlar için her türlü reçete sunulmuş.
Bütün mesele bu reçeteyi nasıl kullanacağımızdır. Zaten problem burada başlıyor ve “çözülmüyor mihribanım” türküsünü söyletiyor insana.
Çünkü hepimiz reçetede uyulması gereken hasletleri karşımızdakinden bekliyoruz. Birimiz de çıkıp;
“Bu reçetede yazılanları kendim yaşayacağım, en yakınımdan başlayarak kimsenin yaşamasını beklemeyeceğim. Tek başıma da kalsam örnek olacağım” demiyor.
........
Kitabın yazarı, hocaların hocası rahmetli Sabahattin Zaim hocamızın küçük oğlu Doç. Dr. Halil Zaim.
Eseri yayınlayan kurum ise sosyal sorumlulukta çok güçlü projelere imza atan, ama sonunda kimseye bir rant sağlamadığı için adı sanı pazarlanamayan, her sahada “güzel insan yetiştirilmesine” gayret eden UTESAV Vakfı.
........
Bir kişi hem Müslüman olur, hem Müslüman görüntüsü verir, sonra da hâl ve hareketleri, sözleri, işi, ilişkileri Müslümanca olmazsa ne olur? “Erdemsiz insan olur.”
Mesela, bu satırları yazarken utanıyorum. Neden? Çünkü üst paragrafta yaptığım tarifin içine ben de giriyorum.
Kitabın 88. sayfasında şöyle bir tespit var. Diyor ki:
“Esas önemli olan husus, ahlâkî ilkelerin bilinmesi değil, iş hayatının bu ilkeler etrafında düzenlenmesidir.”
........
Evet, iş hayatında ahlâkî esaslar uygulanır, “patron işçisinden - işçi patronundan”, “amir memurundan - memur amirinden” ahlâkî ölçüler içerisinde memnun olursa, bu mutluluk eve ve sosyal hayatın bütününe yansır ve erdemli insanlar meydana gelir.
Evdeki huzursuzlukların sebebi; karı-kocaların geçimsizlikleri, çocukların anne-babalarıyla anlaşmazlıkları değildir.
İşten gelen “ekmeğin helâlliği ve haramlığındadır”... Nasıl ve ne şekilde kazanıldığındadır.
........
Yine kitaptan bir alıntı yaparak yazıya son vereyim:
“Kişi yaptığı her işi Allah ve Rasûlü’ne arzeder gibi yapmalıdır. Bu aynı zamanda İslâm’da kalite anlayışının da ne derece ileri bir seviyede olduğunu göstermektedir.”
Hani bir araya gelince hep şikâyet ederiz ya; “Biz niye kaliteli bir iş yapamıyoruz” diye... İşte nedeni bu.
Kitaba ulaşmak isteyenler, piyasada bulamayabilirler. UTESAV’ı ararlarsa ücretsiz temin edebilirler. Bilgi için; 0212 222 01 73
Not: Ücretsiz olunca fazla istiyorlar ve sonra satıyorlar. Bu kitabın başına bari böyle bir şey gelmesin, içeriğine ayıp olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.