Tebliğ usullerinde yenilenme şart
Doğru tebliğin veya günümüz diliyle doğru enformasyonun üç esası vardır: 1. Zamanı iyi okuyan tebliğ, 2. Kişilikli ve izzetli tebliğ, 3. İkna edici ve kalblerde yankılanacak bir tebliğ.
İçinde bulunduğumuz zaman, ilim ve fenni esas alan, özünde ‘ikna’ olan bir tebliği gerekli kılmaktadır. Dayatmalar önyargıların, yanlış anlama ve algılamaların kaynağıdır. Evham ve vesevese cehaletten ve istibdattan doğar. İslâmiyet, ferde kıymet verir ve iknâyı esas tutar. Asrımızın büyük imamı Bediüzzaman Hazretlerinin dediği gibi, medenilere galebe çalmak iknâ iledir, söz anlamayan vahşiler gibi icbar ile, zorlama ile değildir.
Bilgi, sahibine ve sahibinin tavırlarına göre değer kazanır veya kaybeder. Bilgilendirme, insanlığın en asil ve mukaddes mesleğidir. Tarih boyunca insanlığa gerçek bilgiyi öğreten Peygamberlerin en önemli özellikleri onların izzetli ve kişilikli olmalarıdır. Bu, tebliğe kuvvet ve kudret kazandıran, ruh veren en önemli iksirdir.
Tebliğ her türlü dünyevî ve siyâsî amaçlardan arındırılırsa ve tebliğ edilen hakikatlere karşı özgüven ve itminan sahibi olunursa amacına ulaşır.
Enformasyon keşmekeşinde ve bilgi kaynaklarının alabildiğine kirlendiği bir zamanda ortaya çıkan bir sonuç var: ‘Enformatik cehalet.’
Karışık ve doğru olmayan bilgi miktarının artması ve düzensiz bilginin yağması, ilme değil cehalete kuvvet vermektedir. Zamanımız insanının bu modern cehaletten kurtulmasının tek yolu, bilgiyi ayırt edecek mekanizmalara ve filitrelere sahip olmasıdır.
Tebliğ ve sistematik enformasyon ise, bu gerçeğe göre kolay anlaşılabilir, muknî, makbul, emniyetli, sıhhatli bilgiyle donatıldığı ölçüde etkili olacaktır.
Doğru tebliğin ‘sistematik’ olmasını beş başlıkta toplayabiliriz: 1. Yetişmiş insan gücü, 2. İletişim vasıtalarını etkili kullanma 3. Rafine ve doyurucu yayınlar 4. Maddeten terakki, 5. Sürdürülebilir koordinasyon ve birlik.
İslâm’ı ‘bilinmeyen öteki’ olmaktan çıkartmanın yolu, doğru tebliği ‘sistematik’ hâle getirmekten geçer. ‘Sistematik tebliğ’ yani tekrar ile takrir, kuvvetli ve kudretli tebliğ demektir ve ancak bu tarz, ‘bilinçli cehalet’i izale edebilir.
Maalesef, bazı İslâm ülkeleri de dahil olmak üzere özellikle Batı’da, geçmişten gelen bazı peşin hükümler, İslâm hakkında ‘bilinçli bir cehalet’ oluşturmak, karar alma mekanizmalarının hem tercihi, hem silahı olmuştur. Bu tercihin sebebi, köklerden gelen kasıtlı ‘ben tasavvurları’ ve siyasi emellerdir. Bu itibarla, sadece tebliğin doğru olması kâfi değildir, en uygun vasıtaları kullanarak sistematik olması da zorunludur.
İslâm’ı tanıtacak fertlerin savunduğu davayı sadece tanıması değil hazmetmesi ve en etkili, doğru vasıtalarla mücehhez olması gerekir. İslâmofobya ve İslâm karşıtlığına karşı en etkili silah ‘mücessem misaller’, ‘konuşan deliller’, müdara prensibini iyi bilen diplomat fedakâr fertler yetiştirmektir. Başta Peygamberimiz olmak üzere bütün Peygamberlerin en mühim hususiyetlerinden birisi budur.
Fikren ve amelen yetişmiş insan gücü fedakârlıkla da donatılırsa, ortaya İslâm terminolojisinde ‘vakıf insan’ diye tabir edilecek hüviyette şahsiyetleri meyve verir ki, sistematik tebliğin temel yapı taşı budur. Yani iyi yetişmiş, yetiştirilmiş eğitimli kadrolardır.
Bilgi kirliliği ve yayın sağanağı içerisinde sistematik tebliğ sahiplerine düşen bir diğer görev de fazlalıklarından arındırılmış, tecrübe edilmiş, doyurucu ve doğrudan hastalıkların tedavisine yönelik basılı, sesli, görüntülü yayınların hazırlanmasıdır.
Hakikatlerin gücü ve meşruluğu, vasıtaların güç ve meşruluğunu da zorunlu kılar. Tebliğ edilen hakikatlerin hak ve meşru olması, her vasıtaya başvurulabileceği anlamına gelmez.
Bu zamanda tebliğ yani‘i’lâ-yı kelîmetullah’, maddeten terakkîye bağlıdır. Sonuca yönelik, sağlıklı tebliğ faaliyeti yapmak için İslâm ülkelerinin, insanlarımızın ve kuruluşlarımızın maddeten gelişmesi ve güçlü yapılara kavuşması elzemdir.
Sistematik tebliğin belki de en mühim şartı veya diğer şartları bir arada tutan ve anlamlı kılan ‘çatı’sı; ‘sürdürelebilir bir koordinasyon ve daimî bir birlik’tir. İttihad-ı İslâmdır.
Bu itibarla, netice vermeyen usullerde ısrar etmek, inatla ve taassupla birlik ve dayanışma ruhundan kopuk kamplaşmalara kuvvet verici hareketleri savunmak, hakperest anlayıştan uzak olarak tecrübe edilmiş tebliğ vasıtalarına aldırmamak tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalığımızdır.
Yeni devrin en etkili manevî silahı ‘doğru ve sistematik tebliğ’ olacak. Tez elden bu silahı kuşanmak için kolları sıvamak gerek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.