Ersoy Dede

Ersoy Dede

YGS birincisini dersten atarlar mı?

YGS birincisini dersten atarlar mı?

Üniversite giriş sınavında tüm soruları doğru yanıtlayarak birinciliği paylaşan kardeşlerimi kalpten, candan kutluyorum.. Sınava girip ter döken, bu köhne eğitim sistemi içinde kendine alan açmaya çalışan bütün öğrenci kardeşlerimi kutluyorum aslında. Fakat bu yazıda birinci olanlarla ilgili iki çift laf edeceğimden söze onlarla başladım. Yoksa sınava girmiş olmak bile başlı başına takdir edilmeyi gerektiren bir başarı bana sorarsanız.

YENİ TÜRKİYE

Cumartesi günkü gazetelerde sınavda birinci olan Sümeyye kardeşimin fotoğrafını görünce eski Türkiye manzaraları geldi gözümün önüne.. Bir yanda polis marifetiyle okuldan atılan Nuray Canan Bezirgan’ın bebeğini düşürmesi, bir yanda “Atatürk ilke ve devrimleri, Hipokrat yeminimden önce gelir” diyen zihniyetin hastane kapısında ölüme terk ettiği Medine Bircan.. Her iki kadının da tek bir suçu vardı; başörtülü olmaları.. Şimdi bir başörtülü kardeşim üniversite sınavında birinci olmuş. Bütün soruları doğru yanıtlamış.. Pırıl pırıl bir gelecek onu bekliyor. Öyle anlaşılıyor ki; ikinci sınavda da hatırı sayılır bir puan alacak ve istediği okula gidecek.. Fakat TESEV’in son raporu, şartların hiç de göründüğü kadar iyimser olmadığını koyuyor ortaya..

TESEV RAPORU

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) tarafından yayımlanan ‘Başörtüsü Yasağına İlişkin Değerlendirme ve Öneriler’ başlıklı rapora göre, başörtüsü yasağına ilişkin çok ciddi ilerleme kaydedilmemiş gibi görünüyor. Kamu ve özel sektördeki ayrımcılığı görüyorsunuzdur zaten. Siyasette de durum çok farklı değil. Hâlâ ne bir başörtülü milletvekilimiz var, ne bir valimiz.. Ne de büyük bir holdingin ceo’larından biri başörtülü.. Okullara gelince. Çoğu üniversitede yeni dönemde başörtüsü yasağının kalktığı raporda da hakkı teslim edilmiş olan bir ilerleme.. Ancak ders ve fakülte bazında ısrarla yasağı sürdürmeye çalışan hocalar olduğuna dikkat çekiliyor.. Bunun sonunda ne olacak peki? Sümeyye tercih yapacak.. Türkiye birincisi olarak, paşa gönlü nereyi isterse orayı tercih edecek.. Evrakını toplayacak, yollara koyulacak, okulun kapısına gelindiğinde öğrenci işleri şöyle diyecek; alnınızın, kulaklarınızın ve boynunuzun göründüğü önden çekilmiş dört adet fotoğrafınızla kayıt belgenizi teslim ediniz..

Çok çok zorlanmakla birlikte bu evre geçildi diyelim.. Her şeye rağmen okula başlamayı başardı kızımız.. Sonra?.. Türkiye birincisini eski Türkiye’nin küflenmiş beyinli bir hocası, başörtülü diye dersinden atacak.. ‘Olmaz’ zannediyorsanız ayakta uyuyorsunuz demektir. Size az evvel hatırlattım, kadını başörtülü diye hastaneye alıp tedavi etmediler, üniversite hastanesinin kapısında öldü.. “Niye oldu bu iş?” diye sorduklarında, o küflenmiş beyinli hocalar; “Bizim için öncelik Atatürk ilke ve devrimlerindedir” diye yanıt verdi.. Yarın Türkiye birincisini okuldan atmaya kalktıklarında da benzer bir söylemle çıkarlarsa karşımıza sürpriz olmasın..

İLK MECLİS

Az önce hâlâ başörtülü vekilimizin olmadığı parlamentodan söz ettik ya.. Belki hem bu nedenle hem de bugünün 23 Nisan olması münasebetiyle, minik bir tarih turu yapmakta yarar vardır.. Çoğumuzun bileceği gibi Meclis’in açılış tarihi 23 Nisan olarak planlanmamıştı aslında.. O hafta açılacaktı, ama tarihi tamamen Cuma gününe denk gelsin istenmişti.. O gün, halk Hacı Bayram Camii’nde toplandı.. Önce Cuma namazı kılındı, ardından da tıpkı bayramlaşmalarda olduğu gibi avluda vatandaşlar toplaşıp beklemeye başladılar.. Önde bir rahle üstünde yeşil örtüsünün üzerinde Kur’an-ı Kerim vardı.. Oradan çıkan vatandaşlar, askerlerin oluşturduğu koridoru takip ederek, tekbirler eşliğinde ilk Meclis’in bulunduğu binaya doğru yürümeye başlamışlardı.. Meclis’e gelindiğinde içeri girebilenler, camide indirdikleri hatimlerin dualarını yapmaya başladılar. Hacı Bayram Velî Türbesi’nden alınan Sancak, kürsüye taşındı. Rahle üstünde getirilen Kur’an-ı Kerim ve Sakal-ı Şerif de kürsüye kondu. İlk Meclis böyle açıldı. “Burası devlete meydan okunacak yer değildir” dedikleri Meclis.. Ulusal Egemenlik günümüz kutlu olsun. Kalın sağlıcakla..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi