Ersoy Dede

Ersoy Dede

Komik kitap

Komik kitap

“Samizdat”ı okuyorum bugünlerde.. Soner Yalçın’ın cezaevinde yazdığı kitap. Yayınevi basmış ve dağıtmış. 25 TL’den de satılıyor.. Ama adı Samizdat; yani baskısı dağıtımı engellenmesine rağmen okuruna ulaşan yayın anlamında.. Çok komik bir kitap, tavsiye ederim. Mesela; Tuncay Özkan’ın, Doğu Perinçek’in ve Mehmet Haberal’ın televizyon patronu oldukları için tutuklandıklarını, kendisinin de Halk Tv’ye talip olduğu için içerde olduğunu yazmış. Bütün bildiklerinizi unutun Soner Yalçın Show başlıyor. Gülmekten ilerleyemiyorum kitapta. Aynı cümleyi okuyup duruyorum sürekli. Hele Akşam’ın cesur yürek yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya’ya attığı bir iftira var ki, mizah dergilerini solda sıfır bırakır. İşbirlikçisi Oray Eğin ile en yakın arkadaşlarından biri olan Tuğçe Tatari’nin, özgürce kalem oynattığı bir gazetede kendisi hakkında operasyon haberleri yapıldığını yazmış. Cezaevinde ne veriyorlarsa artık... Arkadaş, arkasından çevirdiğiniz dolaplar bir bir ortaya çıkmış olmasına rağmen ağzını açıp tek kelime etmemiş bir İsmail Küçükkaya var.. Telefon tapelerinden tek tek yüzümüz kızararak okuduk.. Buna rağmen sizi Allah’a havale etmiş adam. Şimdi kalkmış böyle biri için bu kadar yüksek perdeden sallıyorsun. Olacak iş mi? Bir de İklim Bayraktar ile ilgili olarak da “sen hiç muhabirinle sabun köpüğü muhabbetler yapmaz mısın?” diye soruyor ya.. Orada artık gülmekten elimden düşürmüşüm kitabı.. Ve de İklim’i yazar yaptığı için Mümtaz İdil’i suçlamış. Bilmeyenler için kısa bir bilgi notu vereyim. (kitabında da yazıyor Soner Yalçın) Halk Tv pazarlığı için Kılıçdaroğlu cephesinden olumlu yanıt alan Yalçın ve ekibi, son olarak Baykal’ın kapısını çalmaya hazırlanır. Baykal çok yüksek fiyat isteyecektir. Ama bu rakamın rasyonel olmadığına inandırılması gerekmektedir. Bir gün sonra Soner Yalçın ile Deniz Baykal’ın Ankara’da randevusu vardır. Randevu öncesi ise İklim Bayraktar, Oda Tv adına Baykal’a gidecek ve yasak aşkı üzerine röportaj yapacaktır. O röportaj esnasında ise tacize uğrayacaktır.. Şimdi, hem pazarlık yapmak için kritik isim olarak gördüğün Deniz Baykal’la, en riskli röportajı yapmaya İklim’i gönderecek kadar güveniyorsun hem de ‘böyle birini nasıl işe aldı da yazar yaptı?’ diye Mümtaz İdil’e kızıyorsun. İlahi Soner yalçın. Sen çok yaşa e mi.. Daha okuyorum Samizdat’ı.. Bitirmeyi başarırsam bir yazı daha yazacağım inşallah..

JANDARMA GENEL KOMUTANI

Fevzi Türkeri’nin gerek evi aranırken gerekse gözaltına alındığında televizyonlar, gazeteler hep resmi titri üzerinden yayın yaptılar.. “dönemin Jandarma Genel Komutanı Fevzi Türkeri gözaltına alındı”.. Teknik olarak doğru.. Fakat içerik ile ilgili bir sıkıntı var. Zira Türkeri için sürekli olarak bu ünvanı kullanacaksak bu hiyerarşik yapılanma içinde önemli bir adamın hukuksuz bir şekilde alındığı algısını yerleştirir zihnimize. Oysa Fevzi Türkeri, Akın Birdal’ın vurulmasına neden olan, gazetecileri ve aralarında gazetemiz Akit’in de olduğu yayın kuruluşlarını, PKK ile işbirliği içinde gösteren sahte belgenin (andıç) altında imzası olan kişidir. Psikolojik savaşın medya üzerindeki en önemli oyuncusudur. Gazetecileri karargaha çağırıp ayar veren manşet attıran ekibin içindedir. O ünlü brifinglerin tertipleyicisidir. Bana göre o, Eski Jandarma Genel Komutanı olarak anılmayı hak etmeyen biridir. Meslektaşlarıma hatırlatmak istedim. Kalın sağlıcakla.


Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi