Taksimde onlar, Diyarbakırda onlar... Yeni moda: İslâmcılık!
Ölüm ve zulümün kol gezdiği 28 Şubatın karanlık günlerinde tam siper gizlenenler, veya zalimlerin önünde düğmelerini ilikleyip el pençe divan duranlar, ya da; Biz de sizdeniz abi! moduna girenler, tehlike geçtikten sonra kahramanlık taslamaya başladılar ya, son birkaç yıldır ortalık kahraman(!)dan geçilmez oldu... Her taraftan kahraman(!) fışkırıyor!..
Kimi ekranlarda, kimi gazete sayfalarında; tebliğde bulunduklarını sanan ama bir şov malzemesi olarak kullanıldıklarının farkında olmayan o kadar İslâmcı var ki; amaçları nedir, kimden işaret almışlardır veya kime hizmet etmektedirler, inanın merak ediyorum.
Başbakan Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarı özgürlük yollarını açtı, ifade hürriyetinin önündeki engelleri kaldırdı ve herkes gönlünce konuşmaya başladı ya, bakıyorum da; yerden mantar biter gibi İslâmcı bitmeye başladı... Maşallah, ortalık İslâmcıdan geçilmiyor!..
Ekranlar, İslâmcı bülbüllerle dolu...
PKK toplantısında İslâmcılar!..
Taksimde İslâmcılar!..
Siyasî arenada İslâmcılar!..
Bunlar, dün neredeydi acaba?..
Hangi deliğe gizlenmişlerdi?..
Bugün moda ya;
Herkes İslâmcı olmuş!..
YENİ ÇIKTI BU TÜRKÜ!
Dün, ajanslardan, 1 Mayısta bir ilk yaşandı başlıklı haberi okuyunca merak ettim; acaba nedir bu ilk?.. Daha önce benzerine rastlanmayan eylem nedir?..
Okuyunca öğrendim ki;
Kendilerine Anti-Kapitalist Müslüman Gençler adını veren bir grup, Fatihten Taksime kadar yürümüş ve 1 Mayıs kutlamalarına katılmış!..
Hani; Müdür Beyin yeşil kürkü, yeni çıktı bu türkü diye bir türkü var ya, bu da, yeni moda galiba!..
Kendilerine Anti-Kapitalist diyen gençlerin taşıdıkları dövizlerde; Kölelere özgürlük!.. Mülk Allahındır!.. Emperyalizme, NATOya dur de! sloganları yazılıymış!..
İyi, hoş da;
Bu dövizleri taşımak, bu sloganları atmak için Anti-Kapitalist Müslüman olmaya gerek yok ki!..
Bunlara karşı çıkmak için, Sadece Müslüman olmak, zaten yeterlidir!..
Demek oluyor ki;
Bu arkadaşlar, kendilerine yeni bir oyuncak ve yeni bir şov malzemesi bulmuşlar!..
Öyle ya; başka türlü yüzlerine bakan, haber yapan olmazdı!..
Kendinizi Müslüman olarak tanımlamak neyinize yetmiyor ki, bir de Emperyalist Batının kavramına sarılıyorsunuz!..
Hem emperyalizme karşılar, hem de emperyalist jargon kullanıyorlar!..
Bu, ne yaman çelişkidir!..
Anti-Kapitalist Müslüman Gençler ortaya çıktığına göre, yakında Anti-Sosyalist veya Anti-Komünist Müslüman gençler de ortaya çıkarsa, hiç şaşırmayın!..
Korkarım ki; Slogan şehvetli bu gidiş, Anti-Müslümanlığa doğru atılan bir adımdır...
İnşallah yanılırım...
ELİAÇIK YALAN SÖYLÜYOR!
Anti-Kapitalist Müslüman Gençlerin yürüyüşüne HAS Partili Mehmet Bekaroğlu ve bazı parti yöneticileri de destek vermiş... Daha sonra söz alan İhsan Eliaçık da; Yürüyüşe Fatihten başlamamızın özel bir anlamı var... Çünkü; 6. Filonun kovulması sırasında Fatih Camii önünde toplanan faşist grup, Denizlere saldırmıştı demiş!..
Yalan!..
Hem de kuyruklu yalan!..
İhsan Eliaçık, ya o kanlı olay üzerinden Sola şirin görünmeye çalışıyor, ya da beyni sulanmaya başlamış ki, olayı karıştırıyor!..
Çünkü efendim;
İhsan Eliaçıkın faşist olarak nitelediği Müslümanlar, Taksime gitmek için Fatih Camii önünde toplanmış değillerdir... O toplantı MTTBde yapılmıştır!..
Deniz Geçmişlere saldırının temelinde de, kesinlikle NATOyu savunmak gibi bir saik yoktu...
Evet, o günün Müslüman gençleri, böyle bir saldırı gerçekleştirdiler; çünkü Gümüşsuyundan yukarı çıkan solcular, Kahrolsun Şeriat diye yürüyorlardı!..
Şu hâle bakın;
Kahrolsun Şeriat diye böğürenler; İhsan Eliaçıka göre Denizlerdir, onlara saldıranlar da faşistlerdir, iyi mi?..
Bunu söyleyen adam Anti-Kapitalist bir Müslüman olduğunu iddia ediyorsa ve bu grup Ahmet Hakan tarafından da destekleniyorsa, bana susmak düşer.
Beraberliklerinin hayrını görsünler!..
İSLÂMCI KÜRT PARTİSİ!
Yazının başında dedim ya;
Türkiyede yeni oyuncakın ve yeni şovun adı, İslâmcılıktır!..
İster Anti-Kapitalistim der yürüyüş yaparsın, ister İslâmcı Parti kurmak için yola çıkarsın!..
İster, İhsan Eliaçık gibi;
28 Şubat Sürecinde Müslümanlar mağdurdu, AK Parti İktidarında ise başkaları 28 Şubat yaşıyor deyip, iktidarın altını oymaya çalışırsın, istersen Avukat Sıdkı Zilan gibi Kürdistanî İslâmî Partisi kurup, AK Partiyi Güneydoğuda çökertmeye hazırlanırsın!..
Dedik ya;
Yeni moda İslâmcılık!
İşte bu modaya uyanlardan biri de; bir zamanlar Hizbullahın avukatlığını yapan ve yine 1999 seçimlerine HADEPe karşı FP adayı olarak giren Av. Sıdkı Zilandan başkası değil!..
Önceki günkü Taraf gazetesinde, İslâmcı Kürt Partisi yolda başlığı ile şu haber veriliyordu:
Dindar Kürtler, Kürdistanî İslam Partisi kurmak için harekete geçti. Hedef, AKPye oy veren Kürtler!!!
Kendilerini dindar ve muhafazakâr Kürtler olarak tanımlayan bir grup, siyaset arenasına Kürdistani İslami Parti ismi ile çıkmaya hazırlanıyor. Yeni oluşumun öncülüğünü yapan Diyarbakır Barosuna kayıtlı Avukat Sıdkı Zilan, Ekim 2012ye kadar partiyi kuracaklarını hatırlattı.
Mevcut Kürt partileriyle hasım değil, müttefik olacaklarını söyleyen Zilan, İzmir gibi muhafazakâr Kürt nüfusunun olmadığı yerlerde siyaset yapmayacağız dedi.
İsmindeki Kürdistani kelimesiyle bile tartışma yaratacak olan partinin öncülüğünü yapan Avukat Sıdkı Zilan, Tarafa konuştu:
Çalışmalarımız bir yıldır sürüyor. Önemli derecede destek aldık. 2012nin Ekim ayına kadar partiyi kurmayı planlıyoruz. Diyarbakır, Urfa, Batman, Bingöl, Elazığ başta olmak üzere birçok ilde faaliyet yürüttük. Dini kendi içinde yaşayan ve gri kesim olarak bilinen, kendilerini BDP ve PKK çizgisinden uzak tutarak, AKP ve SPye oy veren dindar Kürtlerin oylarını hedefliyoruz. Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki siyasi yelpazede PKK-BDP yelpazesinin güçlü bir siyasi hareket olduğu aşikârdır. Dindar halkımızın bir kesimi de AKPye oy vermiştir. Burada Kürt oylarının bölündüğü apaçık bir şekilde görülüyor. Bu durumda dindar Kürtlere, Kürdistani bir zeminde siyasetin yolunu açmak için İslami bir partiye ihtiyaç olduğu aşikârdır. Parti, BDP veya başka Kürdi, Kürdistani parti veya hareketleri hasım değil, doğal müttefik olarak görmektedir. Hedefi de Kürdistan halkının Ankara ile olan siyasi temsil bağını koparmak, onları kendi zemini üzerinde örgütlemektir.
DERİN BİR PROJE!
Görüyor musunuz projeyi?.. Görüyor musunuz projenin hedefi nedir?..
Şu hâle bakın;
Adam, PKKnın siyasi uzantısı BDP ile hasım değil, hısım olacak!..
Adam; BDPnin tabanını değil, AK Partinin tabanını oymaya çalışacak!..
Hayır, bir halt yiyeceklerinden değil ama, ne kadar Kürt kandırıp, kendilerine oy vermelerini sağlarlarsa, AK Partiyi o kadar zayıflatacaklar, BDPyi de o kadar güçlendirecekler!..
AK Parti, Güneydoğuda, hâlâ birinci parti ya, PKK ve BDP, işte bunu hazmedemiyor... Akılları sıra, İslâmcı bir parti kurdurup, AK Partiye oy veren Müslüman Kürtlerin ona yönelmelerini sağlayacaklar!.. Ehh, bu oy kayması da BDPnin ekmeğine yağ sürecek!..
Av. Sıdkı Zilanın bu girişimini, BDP Milletvekili Altan Tan da destekediğine ve zenginlik olarak gördüğüne göre, hiç kimse kusura bakmasın ama, bu parti işi; ya bir PKK projesidir ya da derin devlet projesi!
Ama, sormak lâzım Av. Zilana;
Güneydoğuda madem ki bir oy tabanına sahipsin, ki buna güvenerek parti kuruyorsun; peki HADEPe karşı Fazilet Partisi adayı olarak girdiğin 1999 seçimlerinde niye hiçbir varlık gösteremedin!?!
ASIL SEN BÖLÜCÜSÜN!
Zilana şunu da sormak lâzım:
6 Şubat 2012de çıktığın televizyon kanalında Akit için demiştin ki;
Akit gazetesi ve onun gibi yayın yapan bazı İslâmcı gazeteler; Kürdistan halkının haklı taleplerini göz ardı ederek, Kürtler arasında ihtilaf çıkarmak peşindedir... Ancak; Kürdistan halkının, bu ve benzeri propagandalara karnı toktur!
Neymiş, neymiş?..
Biz, Kürtler arasında ihtilâf çıkarmak peşindeymişiz!..
Peki, Av. Sıdkı Zilanın yaptığı nedir?..
Sen, önce kendine bak!..
Madem bir parti kuruyorsun, o halde BDPnin tabanını değil de, niye AK Partinin tabanını hedef alıyorsun?..
Senin, BDPnin oylarına özellikle talip olman gerekmiyor mu?..
Demek ki, senin görevin hortum vazifesi görüp, AK Parti oylarını BDPye akıtmaktan ibaret!..
Bakma senin amacın dediğime...
Korkarım ki, derin güçlerin amacına hizmet ediyorsun!..
Neyse... Herkesin özgürce oynadığı, özgürce şov yaptığı Türkiyede; var, biraz da sen İslâmcılık yap!..
Günümüzde, Yükselen trend İslâmcılık ya; biraz da sen ye rantını!..
PKKlı Zerdüştlerden sadece aferin almakla kalmaz, herhalde iyi bir para da alırsın!..
Yolun açık olsun!..
Pardon, Anti-Kapitalistleri unuttum...
Yollarınız açık olsun!..
Yargıya saygı!
YÖK eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan, sanıyorum mikrofonların açık olduğunu farketmemiş olacak ki; katsayı zulmünü kaldırmada kararlı olduğunu şu sözlerle ifade etmişti: Gerekirse kanunu arkadan dolanırız!
Vayy, sen misin bunu diyen?..
Başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, bütün CHPliler ortalığı ayağa kaldırmış ve Yusuf Ziya Özcanı, Danıştayın kararına saygılı olmaya çağırmışlardı...
Sonra ne oldu biliyor musunuz?..
Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay Ergenekondan tutuklanınca, Bay Kılıçdaroğlu, yasayı arkadan dolanarak onları milletvekili adayı yaptı ve seçtirdi... Yani, YÖK Başkanını kınarken, aynısını kendisi yaptı...
Hâlâ onları kurtarmaya çalışıyor!..
Bu olayla yargıya saygı(!)sını gösteren Bay Kılıçdaroğlu; Danıştayın, 19 Mayıs Genelgesinin yürütmesini durdurması ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçerin de bunu Garabet diye eleştirmesi üzerine demiş ki; Herkes yargı kararına saygı gösterecek!
Tabiî; Haberal ve Balbaya gelince, saygıya gerek yok!..