Serdar Arseven

Serdar Arseven

Türk Hava Kurumu Üniversitesi... Demek ki oluyormuş!..

Türk Hava Kurumu Üniversitesi... Demek ki oluyormuş!..

THK; son yıllarda her gördüğü “deri”ye saldırmaktan kurtuldu ve kendi alanında büyük işler yapmaya başladı.

Şunu ifade edeyim ki; mevcut yönetim en az öncekiler kadar Atatürkçü.

Cumhuriyetin Kurucusu’na toz kondurmuyorlar.

Her vesileyle Atatürk’ü anıyor, her vesileyle onu örnek aldıklarını vurguluyorlar.

Lâkin önceki yönetimlerden farklı oldukları bir nokta var:

Bu adamlar, iş yapıyorlar!..

¥

Geçtiğimiz günlerde bir davetiye geldi; Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nin bugün saat 10.00’da gerçekleştirilecek ve Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ile bazı bakanların, muhalefet mensuplarının, üst düzey bürokratların, gazetecilerin katılacağı “açılış” törenine davet.

Etkinliğe Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün de iştirak edeceğini öğrenince şöyle bir baktım; THK Üniversitesi’nin kuruluşunda kendilerinin de desteği var.

Sayın Cumhurbaşkanımız’ın bir cümlesi çok çarpıcı: “Bu ülke, kendi arabasını üretmeden kendi uçağını üretmiş ve ihraç etmiş bir ülkedir!..”

Evet, Atatürk, Türk Hava Kurumu’na “uçak” ürettirmiş!...

,Ne yazık ki; İnönü devrinde, Atatürk’ün himayesinde uçak üretilen o fabrika, “düdüklü tencere” fabrikasına dönüştürülmüş.
İ
nönü’den, Atatürk’ün resmini paraların üzerinden silme hareketine benzer bir hareket!..

¥

Bizler...

Yıllar yılı THK’dan “vatandaşın ibadetine el atmaktan vazgeçmesini” ve kendi alanında faaliyet göstererek, hem kazanmasını hem de ülkemize kazandırmasını talep ettik.

Nihayet; bu oldu.

THK, şimdi, bırakın Türkiye’nin, İtalya’nın, Amerika’nın yangınlarına müdahale edebilir güce ulaştı.

“Kurban derisi” gelirleri azalmadı ama, toplam gelirler içindeki payı yüzde 70’lerden yüzde 8’lere düştü.

Bu nasıl oldu?..

Basit, kara delikleri tıkarsan, bir de bol getirisi olan “havacılık” alanında faaliyet gösterirsen, sosyete çocuklarına beleş “hizmet”ler sunmaktan vazgeçersen...

Milletle çatışmaktan da vazgeçersen...

Ve tabii temel değerlerinden asla vazgeçmezsen...

Böyle yükselirsin!..

THK Başkanı Emekli Tümgeneral Osman Yıldırım’a birkaç yazımızda sert eleştiriler yöneltmiş ...

Ve bize karşı takındığı bazı tavırlardan hoşlanmamışsak da, gerçeği ifadeye mani değil bunlar:

THK, üzerindeki “ölü toprağı”nı atmış, kendine gelmiş bir kurum bugün.

Bunda da, Osman Yıldırım Paşa’nın payı çok büyük.

Röportaj taleplerime bir türlü olumlu cevap vermiyorsa da bu böyle!..

¥

Efendim; THK Üniversitesi bu yükselişin en önemli simgelerinden.

Başında Prof.Dr. Ünsal Ban var.

Genç Rektörü, ekonomi alanındaki köşe yazılarından, televizyon programlarından tanıyoruz.

Birkaç konuşmasına denk geldim; bir kere de TRT’deki bir saatlik Canlı Yayın’da izleme imkanı buldum.

Şaşırtıcı bilgiler veriyor...

Mesela; 2013 yılında yüzde yüz yerli uçağımızı üreteceklerini söylemesi dikkatimi çekti.

Bizler “yerli otomobil” kavgası veriyorken, bir buçuk yıl sonra en küçük vidasına kadar “yerli” olan uçağımızı göklerde göreceğimizi iddia etmesi ilginç.

Üniversiteyi Osman Yıldırım Paşa’nın direktifleriyle 3 Mart 2011 tarihinde kurmuşlar, bir yıl içinde, 3 enstitü, 5 fakülte ve 2 meslek yüksekokuluna ulaşmışlar.

Ankara, İzmir ve Eskişehir’deki kampuslarında binlerce öğrencileri varmış, havaalanları da bulunan bu kampuslarda, 67 uçaklık tam donanımlı filo ile hizmet veriyorlarmış.

Üniversitelerinden mezun olanın bırakın işsiz kalmasını, yüksek gelirli bir iş bulmaması imkansızmış!..

Prof.Dr. Ünsal Ban, bakın ne iddialı ifadeler kullanıyor:

“THK Üniversitesi olarak Türkiye’nin kendi uçağını ve uydusunu üreten, kendi fırlatma tesisine sahip, astronot yetiştiren, dünyanın en iyi pilotlarını, havacılık işletmecilerini, mühendislerini yetiştiren ve sektöre yön verecek buluşları gerçekleştiren bir ülke olmasını hedefliyoruz. Yapımızı bu hedefler doğrultusunda oluşturuyor ve büyütüyoruz...”

Doğrusu...

Hem de İstanbul’da, gecenin ilerleyen saatlerine kadar sarkacak bir canlı yayına katılacak olmama rağmen Ankara’daki töreni izlemeye karar verdim.

Kısmetse orada olacağım.

Milletin “derisinden” el çeksinler ve Milli Havacılığımıza hizmet etsinler...

Başımın üstünde yerleri var, icabında!..




Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi