Aferin size solcu gençler, öğrenmişsiniz!..
Evet, ben de bunu söylüyordum işte…
Sivas olaylarının “arka planını” yıllardır araştıran bir ağabeyiniz, kardeşiniz olarak, “Ortada şeriatçıların aydınları yakması gibi bir durum yok; Derin devletin hem Türkiye’yi hem de Sivas’ı yakması gibi bir vaziyet var!” diyordum.
Bugüne kadar, Sivas olayları üzerinden “Dine ve dindarlara” saldırılmasına hep tepki gösterdim…
Bu olaylardan dolayı “idama” mahkûm edilenlerin “pisi pisine” gittiklerini…
Konuyla uzaktan yakından alakalı olmadıklarını yazdım…
Onca idam mahkûmunun suçu neydi?..
Hiç…
Oralarda bulunmanın ve “Meraklılar” arasında yer almanın dışında ne gibi bir “delil” vardı ki aleyhlerinde…
Bunların nasıl sanık olduklarını biliyorsunuz…
Bugün, sahibi Ergenekon davasından tutuklu bulunan Aydınlık adlı gazete, Sivas olaylarından sonra, yoğun olarak “mezhepçilerin” yaşadığı mahallelere “ihbar tahtaları” asıyor.
Başlarına da birer muhabir dikiyor…
O ihbar tahtalarına yazılan isimler, Aydınlık’ta “ele başıları açıklıyoruz!” başlığı altında sıralanıyor…
Ve bu sıralananlar da…
Sivas davasında sanık oluyor!..
Böyle bir dava mı olur?..
Bakın; 33 “aydın” ölmüş!..
Buna karşılık “33 idam” var!..
Ve Başbağlar’da katledilen 33 Müslüman!..
Bu ne tevafuktur filan diyorsunuz; bu ne 3’leme!..
Ve efendim…
Başa dönecek olursak…
Dedik ya;
Solcu gençlere aferin!..
Ankara’da bir solcu gruba rastladım.
Sivas olaylarını kınamak için bir araya gelmişler…
E kınansın tabii…
Lâkin, gerçekler de saptırılmasın!..
Solcu gençler, bu şuurda…
Bir bildiri dağıttılar…
Diyor ki orada;
“Faşist-şoven, burjuva ideolojisinin emekçileri zehirleyerek sersemletmeye çalıştığı bir dönem içerisinde düzen, bütün KURUMLARI ile katliamcıdır!...”
Müthiş bir yaklaşım…
Ve gerçeğe…
Evet, Sivas gerçeğine bir adım…
Bir adım daha:
“LAİK CUMHURİYETİN BEKçİSİ OLARAK KARŞIMIZA çIKAN DüZENİN KURUMLARI” ifadesinin yer aldığı çarpıcı bir bölüm…
Okuyalım:
“Bizi yıllar boyunca yok sayan, Alevi-Sünni, Kürt-Türk kimliklerimiz üzerinden bizleri birbirine düşman etmeye çalışan tüm KONTR-GERİLLA katliamlarının bizzat sorumlularıdır. ‘LAİK CUMHURİYETİN BEKçİSİ’ olarak karşımıza çıkan düzenin kurumları ve sermaye partileri, emperyalizmin sadık birer uşağı ve katliamların ortaklarıdırlar!..”
Doğrusu…
Solcu gençlerin, hazırlayıp dağıttıkları bildirilerde, bazı gerçeklerin yalın ifadesi var…
Evet;
Sivas’ta bir tezgâh kuruldu…
Onlar demiyorlar ama;
Açıkça demeye belki de cesaret edemiyorlar ama…
Gerçek şu ki;
Sivas tezgâhı, 28 Şubat’a giden yolda kuruldu…
Tezgâhın bütün boyutlarını inceliyorum…
Karşıma; düpedüz 28 Şubat çıkıyor, ‘Sarıkız’ belgeleri çıkıyor ve Ergenekon çıkıyor…
Gençler, bu gerçeklerin bir bölümünü ortasından yakalamışlar, büyük kısmına ise teğet geçmişler…
Eksik de olsa, hoşuma gitti solcu gençlerin çıkışları…
Hiç olmazsa; olan bitenin “Şeriatçılar laikleri yaktı!” yaygarasıyla kapatılamayacak kadar “çetrefilli” ve “derin” olduğunu görüyorlar…
Yazdıklarımız, söylediklerimiz faydalı oluyor demek ki…
Baksanıza;
CHP’li ağabeylerinin zırvalarını artık yemiyorlar!..
Ve…
Sivas olaylarını “aşağı yukarı bizim bakış açımızla” değerlendiriyorlar!..