“Bir şiir istiyorum.
Sana olan aşkımı o şiir anlatacak.
Belki bir şarkı olup seni de ağlatacak.
Hatıralar yükselsin bir sazın namesinde.
Nameler süzülen bir şiir istiyorum.
Taş gönüller titresin o şiirin sesinden.
Hıçkırıklar kesilen bir şiir istiyorum.
Hıçkırıklarla kesilen bir şiir istiyorum.”

Bu dizeler rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a ait. Eşine yazdığı şiirlerden sadece bir tanesi.

Yeni Türkiye’nin Mimarı Turgut Özal belgeselini hazırlarken okumuştu bu şiiri Semra Hanım. Ancak birçok belge ve fotoğraf gibi diğer şiirler de kayıp.

Özal’ın ölümünü araştıran Devlet Denetleme Kurumu ihmaller zincirini tespit etmiş, rapor önümüzdeki günlerde tamamlanıp açıklanacakmış.

Rapora rağmen kamuoyu tatmin olmayacak kanaatindeyim. Yine “öldü-öldürüldü iddiaları” devam edecek.

Çünkü Özal ailesi net ve şeffaf değil…

Oğul Ahmet Özal’ın vefatıyla ilgili soruşturma açan savcıya istediği belgeleri vermediği yansıdı haberlere. Hem “öldürüldü” diyeceksiniz hem de savcıya yardımcı olmayacaksınız. Belki de belgeleri vermek istiyordur da veremiyordur.

Diğer iki evlat yıllardır kamuoyunun gözünden uzakta ve bu konularda hiç görüş beyan etmiyorlar.

Kardeş Özal ise ketumluğunu koruyor..

Tabii ki Semra Hanım’ın anlattıkları, o anda yakınında olmasından dolayı daha önemli. Ancak farklı ifadeler olayı karmaşık ve gizemli hale sokuyor.

Bence bu farklılıklardan dolayı DDK’ın raporunda şu soruların cevapları mutlaka olmalı.

1-Uzun ve yorucu bir geziden sonra dinlenmesi gerekirken Özal’a kim program yaptı?
2- Sergiye gitmesi için baskı yapıldı mı? Burada limonata içti mi, içmedi mi?
3- Sabahleyin spor yaptı mı, yapmadı mı?
4- Spor yaptıysa, Özal spor yaparken mi fenalaştı?
5- O sabah kahve içti mi, içmedi mi?
6- Özal’a ilk müdahaleyi kim yaptı?
7- Ambulansla mı yoksa makam aracıyla mı hastaneye götürüldü?
9- Sağlık Bakanlığı’nın Köşk’e aldığı tam teşekküllü, “ameliyat bile yapılabilinecek” ambulans neden kullanılmadı?
10- Hastane değişimi neden yapıldı? Bunun kararını kim verdi?
12- Otopsi için ailesinin izni mi gerekiyordu? Semra Hanım otopsi yapılmasını istemedi mi?
13- Doktorlar neden Köşk’te değildi? Kim izin vermişti?
14- Özal’dan alınan saç örnekleri kimde? Neden tahlili yapılmıyor?
15- Demirel, Dr. DeBakey’i arayarak Özal’la ilgili bilgi aldı mı? Bu görüşmeden sonra Özal’a karşı stresini arttıracak psikolojik savaş yürütüldü mü?

Bu da benim sorum; bu tartışmaları gündemde tutmanın kime ne faydası var?

Bu olayı Behzat Ç.’ye bırakın, O çözsün.

Not: Bu linkten bu konuyla ilgili 4 yıl önce yazdığım , “O kadın öldürdü” başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.
http://www.aktifhaber.com/ozala-o-yemegi-veren-kadin-kimdi-165460h.htm