Kalplerin Keşfi
Bu haftaki eserimiz; Çelik Yayınlarından çıkan, İmam-ı Gazâlinin Kalplerin Keşfi adını taşıyor.
Müslümanca düşünmek, Müslümanca yaşamak, Müslümanca anlatabilmek için, Müslümanların kitabı Kuran-ı Kerim başta olmak üzere, Efendimiz (s.a.v.) ve ashabını, velilerini, din âlimlerini anlamak, bilmek tanımak gerekir.
Günümüzde maalesef pek çoğumuz, İslamı kendi algılarımıza, mantık çizgimize, aklımızın erdiğiyle, gözlerimizin gördüğü ve kulaklarımızın duyduğuyla anlamaya ve yaşamaya, işin daha da garibi, kendi yaşamadığımız halde, çevremizdekileri yaşamaya zorluyoruz. Bu sebeple söylediklerimiz tesir etmiyor.
Neden? Çünkü kendimiz yaşamıyoruz. Bir olanın emirleri üzerinde bir ve bütün hareket edemiyoruz.
..........................
İşte tam bu noktada İmam-ı Gazâli Hz.leri, Kalplerin Keşfinde diyor ki;
Kalp nasıl olursa dış âzâ ve yaşayış da ona uygun bir manzara arz eder. Ve yine devamla diyor ki;
Bir kul Rabbine karşı edep abidesidir. Edebi olmayan bir kulun, Rabbi yanında itibarı olmaz. Ve İmam-ı Gazâli sözlerini şu şekilde sürdürüyor.
Çünkü kıyamet günü melekler, gökler, yeryüzü, gece, gündüz -iyilik olsun, kötülük olsun- insanoğlunun işlediği her şeye şahitlik edeceklerdir. Hatta vücudun âzâları da insanoğluna karşı şahit tutulacaktır.
Ve işte iyi insanlar için yeryüzünün büyük şahitliği:
Yeryüzü, günah işlemekten sakınarak iyiliğe koşan (zahid) ve mümin kulun lehine şahitlik ederek;
-Bu adam üzerimde namaz kıldı, oruç tuttu, hacca gitti, cihad etti diyecek, günahtan sakınarak iyiliğe koşan mümin kul da bu şahitliğe sevinecektir.
..................
Burada bir ayrıntıyı hatırlatmakta fayda var.
Günümüz insanlarının bir kısmı, cihad meselesini nedense; kendi nefsiyle, vücudunun azalarıyla cihad olarak algılamak ve anlamak istemiyor.
Efendiler Efendisi (s.a.v.) esas ve büyük cihadın, nefisle olanını söylerken, İslamın güzel ahlakıyla ahlaklanmak yerine, yeryüzüne iyilik güzellik barış ve kardeşlik yaymak yerine, nedense cihaddan hep başka anlam çıkarılıyor.
Mesela siyasi meseleler yüzünden birbirlerine öfke besleyen, haklarında dedikodu yapan, haydi ispat et denildiğinde şahit bulamayan Müslümanları anlayamıyorum.
Yine üç beş kuruş dünyalık için birbirlerini aldatan, yalan söyleyen, hak ve hukuk tanımayan, sonra da benim gibi cami cami dolaşanları da anlamıyorum.
Faizin haramlığından, kul hakkının ihlalinden dem vurup, sonra da tüm işlerini faizle halleden, faizle çalışan müesseselerin reklamını yapan, onlarla iş tutanları da anlamıyorum.
......................
Neyse İmam-ı Gazâliye dönelim. Yeryüzü kafirler için de şahitlik edecek ve
-Bu adam üzerimde Allaha şirk koştu, zina işledi, içki içti, haram yedi diyecektir.
Demek ki, ister Müslüman olalım, ister olmayalım, yeryüzünün her zerresi alıp verdiğimiz nefese şahitlik edecekmiş.
Eser hakkında bilgi için Çelik Yayınları 0212- 511 28 11
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.