Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Mirzabeyoğlu Efsanesi

Mirzabeyoğlu Efsanesi

Resmi ideolojinin canı kurban mı istedi, al sana Mirzabeyoğlu...


28 Şubat mağduru.
Fikri söndürdün mü zikir de kendiliğinden söner.
Rabbim sebepler kılmasaydı bilesiniz ki ülke ya Suriye olacaktı veya Cezayir.
Değneksiz gezen yüzlerce eli kanlı Lavrens, ve de onun ırkçısı, mezhepçisi, cemaatçisi, işbirlikçisi Hüseyin Şerif’ler aramızda...
Şu anda 18 askeri casus tutuklu, veya yakalanan canlı bombalar...
Neyi ifade ediyor bunlar?
Veya Silivri neyin sonucudur?
Mirzabeyoğlu olayı ile 40 bin insanı öldürten İmralı’yı yan yana getirin.
Hangisi daha feci?
Tespih çeken elle silah çeken el...
Slogan malum: Cumhuriyet tehlikede!
Cumhuriyeti kuran ittihatçı irade halkı hesaba katmayınca, bu işin bir gün bamtelinden kopacağını biliyordu. O yüzden İç Hizmet yasası dedikleri 35. madde ile bir kesime hem kollamacılık hem de “kavurmacılık” görevi verildi...
Kavurdular, kolladılar astılar kestiler...
Tilkinin tuzağı... Kim ki bu tilkileri eleştirdi; ya dilini yargı dedikleri kerpetenle çektiler, veya bileklerini bağladılar. Mirzabeyoğlu bunlardan sadece bir tanesidir.
El Kaideci olarak yakalanıp gavurun servislerine teslim edilen binlerce Müslüman Ortadoğu projesi kapsamında zindanlarda çile çekiyor...
Bosna’yı canları pahasına savunan mücahitler tutsak.
Başı dumanlı Suriye’de lavrens’in müritleri işbaşında.
Mirzabeyoğlu kalemi ile yazdı kitabı ile okudu...
Dava dosyasının okuma imkanı elde edemedim, ama takip ettiğim kadarı ile bu dosya 28 Şubat ruhu ile hazırlandığından yeniden ele alınarak adalet terazisi ile tartılmalı.
Verilen ölçüsüz ceza yeniden sorgulanmalı.
Evet ne yaptı Mirzabeyoğlu?
Öldürdüğü adam sayısı kaç?
Kaç yeri bombaladı?
Kaç banka soydu, veya posta aracını gasbetti?
Hangi karanlık projede, hangi karanlık planda eli var?..
Bunlar yoksa, ağırlaştırılmış hapis cezası ne için?
Mirzabeyoğlu, eskiden savcı olarak çalıştığım Bolu ilinin kapalı cezaevinde yatıyormuş. İsterdim ki dosyasını bir cezacı olarak okuyabileyim.
En azından mahkumiyet kararını.
Hatta cezacılardan müteşekkil bir komisyon kurulsa.
Bir yerden başlansa...
Fikir Özgürlüğü Platformu bu işe soyunmuş.
İsterdim ki bizler de soyunalım... Herkes soyunabildiği kadar soyunsun.
Platform gazeteye kadar giderek Mustafa Karahasanoğlu ile görüşmüş.
Güzel bir başlangıç.
Görev düşecekse Allah (c.c) rızası için ben de varım.
Mirzabeyoğlu olayı çok yalnız kaldı...
İşkenceler, sürgünler...
Bu dava bir şike kadar olamadı, tutuklu milletvekilleri kadar ilgi göremedi.
Yine nemelazımcılığımız mı tuttu ne oldu?
O halde...
En azından suçumuzu affettirelim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi