Cami varsa Cemevi de Olmalı!
Ne kadar masumane bir istek değil mi?
İnsan hakları
İnanç özgürlüğü
Temek hak ve hürriyetler
Bu isteği şirin gösteren gerekçeler!
Ama gerçekte öyle mi?
İşin perde arkasında başka işler var!
Sorularla devam edelim:
Bu talep kimlerden geliyor?
Alevi vatandaşlardan.
Yani Hazreti Aliyi sevenlerden.
(Kerremallahü vecheh).
Peki, Cemevi dedikleri ne?
Onlara göre ibadethane.
Yani Mabed.
Peki, Cami varken Cemevi talep etmek ne anlama geliyor?
Çok açık! Camiyi mabet olarak kabul etmemek anlamına geliyor.
Herkes bilir ki, Cami Müslümanların mabedi.
Cemevi ise Alevilerin.
Eğer böyleyse, Hazreti Alinin mabedi ne?
Cami mi? (veya başka bir ifadeyle Mescit mi?)
Yoksa Cemevi mi?
Hiçbir tarihi ve dini kaynak, Hz.Alinin Cemevinde ibadet ettiğini söylemiyor!
Aksine, hep cami ve mescitte ibadetini yaptığını belgeliyor!
O zaman, Cemevi talebinde bulunan Aleviler, önce bu meseleyi çözmeliler!
Ya Hazreti Aliden vazgeçsinler!
Ya Cemevi talebinden!
Eğer Haydar-ı Kerrar Aliden vazgeçmiyorlarsa mabetleri bellidir:
Camiler ve Mescitler.
Yok, Cemevinden vazgeçmeyiz diyorlarsa, o zaman açıkça ilan etsinler:
Biz Alevi de değiliz, Aliden de değiliz desinler!
Desinler ki, kimden yana olduklarını bilelim.
Kimi sevdiklerini öğrenelim.
Kimin yolunda gittiklerini görelim
Artık deve kuşu olma numaraları tutmuyor!
Gerçekten Hz.Aliyi sevenler cami ve mescidlere sahip çıkmadıkça, Alevilik ve Cemevleri konusu bitmeyen masal olmaya devam edecektir!..
www.twitter.com/parlakturk
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.