Eşinize güzel hitap edin
Yetmişlik ihtiyar, yaşlı hanımına, Canım, güzelim, birtanem, tatlım! diye sesleniyormuş. Eşi de, o güzel nidaları duydukça yüzünde güller açıyor, zevkle kocasına hizmet ediyormuş. Evlerine ziyarete gelen bir arkadaşları hayretle onları izliyormuş. Bir ara yaşlı kadıncağız çayları doldurmak için mutfağa gittiğinde misafir fırsattan istifade ederek sormuş:
Yahu, sen karına hiç böyle güzel sözler söylemezdin. Nasıl olur bu iş?
İhtiyar fısıltıyla cevaplamış:
Ah sorma. Beş yıl oldu karımın ismini unutalı. Ne yaptıysam bir türlü aklıma gelmiyor. Ben de çareyi bu kelimelerle hitap etmekte buldum.
Şaka bir yana, her halde eşimize güzel bir hitapla seslenmemiz için yaşlanmayı ve ismini unutmayı bekleyemeyiz.
Olumlu mesajlar, güzel çağrılar, düşünceler, hitaplar karşımızdakini direkt olarak etkiler. Pozitif hitap ve yaklaşım, maksada ulaşmada kuvvetli bir araçtır. Boşuna dememiş atalarımız, Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır diye.
En zor işler, meseleler dahi tatlı bir üslûpla dile getirildiği vakit hiç zaman kaybetmeksizin, sıkıntı yaşamaksızın ortadan kalkar.
Ne ekersek onu biçeriz misâli, ne söylersek onu buluruz. Hakaret ederek konuştuğumuz kimse bir bakmışız en belâlı, serkeş birine dönmüş. Çünkü sözlerimizle onu biçimlendiren, şekillendiren bizzat biziz. Bediüzzaman Hazretlerinin Fena bir adama İyisin, iyisin desen iyileşmesi ve iyi adama Fenasın, fenasın desen fenalaşması çok vuku bulur tesbitini, bu hususlarda da düşünmeli değil miyiz?
Çevremizde gülen yüzler, huzurlu insanlar, hoşsohbet kimseler görmenin önemli bir yolu da dilden ve güzel üsluptan geçer.
Dilden bal da akar, zehir de...
Siz hangisinden hoşlanıyorsanız, eşiniz de, muhatabınız da aynısından hoşlanır.
Men dakka dukkanın bir tercümesi şudur:
Seversen, sevilirsin; sayarsan sayılırsın; döversen, dövülürsün; söversen sövülürsün!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.