Serdar Arseven

Serdar Arseven

“Recep Tayyip Erdoğan’ın hataları”... Mesele budur!..“

“Recep Tayyip Erdoğan’ın hataları”... Mesele budur!..“

Rızkına kani olan gerdûna minnet eylemez,

Âlemin sultanıdır muhtâc-ı sultân olmayan.”
(Rızkına razı olan feleğe boyun eğmez,
Sultana muhtaç olmayan âlemin sultanıdır.)
-Ziya Paşa-
•
“Muhafazakar” medyada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik (olumsuz) eleştirilerin arttığını görüyoruz.
Bu bir zamandır böyle. Başbakan’ı hedef alanlar daha ziyade, 28 Şubat sürecinde gidecek başka yer olmadığı için “muhafazakar medya”da yazmaya “tenezzül” buyuran “liberal” takımından.
Eski “tüfek”, Yeni “liberal.”
“Türkçüler” Ergenekon kanadından saldırıyor zaten, bir de muhafazakâr medyadaki “Kürtçüler” var. Böyle bir koro, Recep Tayyip Erdoğan’a saldırıyor...
Mesela... Muhafazakar gazetelerin dünkü sayısındaki “köşe”den AK Parti ve Erdoğan’a hücumlar:
• Kürt sorununu çözemiyor.
• Alevilerin cemevini kabul etmiyor.
• Gayrimüslimlerin hâlâ vakıf mallarına el koyup okullarını (Ruhban okulu- S.A.) açmıyor.
• Vesayet rejimini tasfiye edecek reformları kesintiye uğratıyor.
• Ortadoğu ve Suriye konularında Türkiye’yi trajik noktaya getirdi.
• Takip ettiği iktisat politikalarıyla zengin sınıfları semirtip orta sınıfı zayıflattı.
• Yoksul kesimleri dağıttığı ianelerle doyurdu.
• Kibre kapıldı.
• Bir telefonla televizyon programlarını iptal etti.
• Bütün bunlar İslam’a aykırıdır!..
•
Muhafazakâr medyanın “Kürtçü” yazarı, Ergenekon’un “Türkçü” yazarlarıyla pekçok noktada örtüşüyor. On eleştirisinden dokuzuna Ergenekoncular da iştirak eder aşikâr.
•
Yukarıdan aşağıya baktığınızda, eleştirilerdeki “doğru” ile “yanlışı” harmanlama çabasının farkına varıyorsunuz.
On eleştiriden “dokuzu” haksız!..
Haklı olan “biri” de, haksız olan “dokuz”u meşrulaştırmak için!..
“Kürt Sorununu çözmedi, Cemevini kabul etmedi, Ruhban Okulu’nu açmadı, gayrimüslimlere mallarını vermedi, kibre kapıldı, televizyonlara-basına baskı uyguladı...”
Filan!.. Eleştiri noktalarını bir araya getirdiğinizde bir “ittifak”a varıyorsunuz...
Kürtçülük, Rumculuk, Mezhepçilik ve bir kısım medyanın ürettiği “Baskı var!..” yaygarasına goygoyculuk!..
•
Peki... Böyle bir ittifak niçin kuruluyor?..
Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “husûmet halkası” niçin genişliyor?..
Gerçekten de “Erdoğan’ın ilk beş yıldaki icraatları ‘ülkemiz’ açısından iyiydi ama son dönemde ne olduysa oldu, ‘ülkemiz’e zarar veren işlere yöneldi.” diye mi düşünüyorlar!..
Yoksa, “mevzu başka” mı?..
•
Yazıya Ziya Paşa’nın dizeleriyle girmemiz boşuna değil elbet:
“Rızkına kani olan gerdûna minnet eylemez,
Âlemin sultanıdır muhtâc-ı sultân olmayan!
(Rızkına razı olan feleğe boyun eğmez,
Sultana muhtaç olmayan âlemin sultanıdır.)
•
Mesele şu; Bunlar, ilk zamanlar Erdoğan gözünde hayli muteber adamlardı.
AK Parti, belli reformları AB’ye Tam Üyelik Süreci üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyordu.
Köşkte Ahmet Necdet Sezer vardı, zinde militerler menfur planlar peşindeydi, sözde sivil bürokrasi iyice direniyordu, bir kısım medya güçlü ve saldırgandı...
Vesaire... Bu ortamda, sözde “aydın”ların desteği gerekiyordu...
Bu sözde aydınlara o dönemlerde iltifat edildi, bu iltifat bunları televizyonların baş köşelerine taşıdı, bazıları AB’ye yöneldi -projelerden malı götürdü-...
İşler iyi gidiyordu yani o günlerde...
Sonra sonra... AK Parti’nin önünü tıkayan unsurlar birer birer devre dışına itilince, zamanın muktedir olmamakla suçlanan iktidarı muktedir hale gelince, bunlara olan ihtiyaç da azaldı!..
İhtiyaç azalınca bunlar da bağırmaya başladı:
“Vay efendim, Kürt sorunu çözülmüyor, Ruhban okulu açılmıyor, mezhepçilere haksızlık yapılıyor, medyaya da baskı var!..”
•
Ziya Paşa’nın dizelerinden mülhem:
Bunlar, rızıklarına razı olmayan adamlar!..
“Baştaki” kendilerine iltifat edip yollarını açıyorsa, iyi... Biraz “ihmale” uğramışlarsa, “Tu kaka!..”
•
Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirmek, gerektiğinde yanlışlarına da dikkat çekmek mi?..
Sonuna kadar evet. Bunu biz yıllardır yapıyoruz, doğrusuna doğru, yanlışına yanlış!..
Eleştiri “dönemsel” oldum mu, işin içinde bir “bit yeniği” var demektir!..
•
“Sırtı yerde pehlivan yenilmez”miş!..
Rızkına razı adam da, yiğidin hakkını vermekten ve gerektiğinde kesin ifadelerle karşı çıkmaktan geri durmaz!..
•
Boğaz derdi olmasa, kuş tuzağa yakalanmaz!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi