Serdar Arseven

Serdar Arseven

Damacana su ve Nurseli İdiz’in pişmanlığı!..

Damacana su ve Nurseli İdiz’in pişmanlığı!..

Prof. Dr. Kenan Demirkol, “İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın dünya görüşünü benimsemem. Ben tam karşı taraftayım yani” diyor ve ekliyor:

“Böyle olduğum halde bir bilim adamı olarak ifade etmeliyim ki İstanbul’un suyu temiz yani vatandaşın gidip de plastik şişe sularından almasına gerek yok. Hatta, kanserden korunmak istiyorsa, plastik şişelerde, damacanalarda satılan sulardan içmesin!..”
Kenan Demirkol Hoca, İstanbullulara çeşme suyunu tavsiye ediyor.
“En sağlıklısı bu.! “
Cumhurbaşkanlığı sağlık ekibinden bir arkadaş var...
Ankara’nın suyunu özel olarak inceletmiş...
“Plastik şişe”lere de baktırmış...
Bana sekiz ay kadar önce, “En sağlıklısı çeşme suyu. Biz evde şebeke suyunu kullanıyoruz!” dedi.
O gün bugün damacanayı, pet şişeyi bıraktık, şebeke suyuna döndük...
İyi de oldu; bir zamanlar zorluğunu çektiğimiz “birtakım” rahatsızlıklardan eser kalmadı.
•
Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı uzmanı Prof.Dr. Çağatay Günel, “Damacana diye bir su sistemi yok. Plastik şişe zararlı. Belediyeler insanlara musluktan sağlıklı içme suyunu sağlamak mecburiyetindedir” diyor.
Belediyelerin büyük bir bölümü bu suyu sağlıyor; İstanbul ve Ankara’nın suyu temiz, Kayseri, Konya temiz, İzmir’inkinin ıslaha ihtiyacı var.
Demek oluyor ki, yüzde 80’lik bir kesim sağlıklı içme suyu tüketme imkanına sahip.
Musluktan akan sular temiz ve vücut için gerekli mineralleri ihtiva ediyor.
Bununla birlikte bizde bir “yumuşak su” içme adeti var.
Prof.Dr. Günel, “Bu iyi bir adet değil” diyor:
“Çok yumuşak su içilmesi pek sağlıklı değil. Gerekli mineralleri taşıyan suları tercih etmeliyiz. Yumuşak su içine her türlü kirleticiyi alır. Belediyelerin sağlamakla yükümlü olduğu çeşme suyu büyük ölçüde korumalıdır, sağlıklıdır.”
•
Su tartışması daha çok “damacana”lar üzerinden yürüyor.
Uzmanlara göre plastik şişeler de (pet şişeler) farklı değil aslında.
“İyi koşullarla saklanmış bir plastik şişenin içindeki su iki hafta boyunca sağlıklı kalabilir. Şişelerdeki kanserojen BPA maddesi kısa bir süre içinde suya geçiyor, tehlike büyük. İki haftayı geçtim mi sakın içme! Hatta mümkünse hiç içme!..” yollu uyarılarıyla dikkat çekiyor bu işi bilenler.
•
Sadece bu şekilde satılan su değil belli meşrubat da zararlı.
“Asit”- “katkı maddesi” ihtiva eden kolalı içecekler, meyve suları vesaire naylon şişedeki zararlı madde salınımını hızlandırıyor
Bu türden içecekleri tüketmek, kansere açık davet yani.
Obezite, diyabet, astım, karaciğer, kalp hastalıkların yayılmasında da bu türden içeceklerin etkisi büyük uzmanlara göre.
“Bırakın plastik şişedekileri, bu tür içeceklerin cam şişede satılanları bile çok zararlı” diyor ve “kolalı, asitli, katkı maddeli” içeceklerden uzak durmayı şiddetle tavsiye ediyor uzmanlar.
•
Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ da “Plastik şişeyle tüketimin, kola vesaire, katkı maddeli meşrubat tüketiminin insan sağlığı açısından son derece zararlı olduğu”na dair verileri önemsiyor ama...
“Birtakım idari kararlarla durdurulamayacak kadar” büyük bir ekonomi bu; bizim bilinçsiz ve reklam güdümlü tüketicimiz bu tür ürünlere çok fazla rağbet ettiğinden ve bu da yetmezmiş gibi çocuklarına da içirdiğinden bu ekonomi gittikçe büyüyor...
Onlar büyüyor ve bizler küçülüyoruz...
NURSELİ İDİZ’İN DRAMI!..
İçmek, içmemek dedik de...
Alaçatı’daki otelde sarhoş haliyle görüntülenen sanatçı Nurseli İdiz “Ramazan’da içmem doğru değildi. Psikolojik problemlerim var, tedavi görüyorum!” dedi.
Modacı Nur Yerlitaş da, “Burası Müslüman ülke, burada hem de Ramazan’da içki içmek doğru değil ama herkes hata yapabiliyor, Nurseli İdiz’e sahip çıkmak lâzım!” sözleriyle dikkat çekti.
Ne diyelim; Allah Nurseli İdiz’e şifa versin.
Hayatı sıkıntılı, dostu yok, inşallah İslam’daki kurtuluşu görür ve sığınması gerekene sığınır.
İçki’nin “kötü” bir şey olduğunu biliyor ve “Ramazan’da içtiği için üzgün olduğunu” söylüyor ya...
Gerisi İnşallah gelir!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi