Sevdim, aşık oldum, evlenmeliyim diye bir şey var mı?
Başlığa bakıp, Ne yani, sevmeden mi evlenelim, sevmediklerimizle mi evlenelim? anlamı çıkarmayınız sakın.
İnsan sever ve sevilir. Zirâ, Allahın bir ismi Habib, bir ismi Veduddur. Yani, seven, sevilen, sevgi sebeplerini, sevgilileri, sevilecek her şeyi yaratan Odur. Ve sevgi üretim merkezi olan kalbi de yaratan Odur.
Kâinatı sevgiyle yaratan da Odur.
Sevgimizi, sevdiklerimizi yaratan ve sevmemizi isteyen de Odur.
Öyle ise, evlenmek isteyen de elbette severek evlenmeli. Ancak, şu sorular sadece önemli değil, çok çok ehemmiyetli. Hatta, hayatî... Çünkü, sadece geçici dünya değil, sonsuz mutluluğumuz da bir yönüyle buna bağlı:
Kalbimize hammadde olarak kimin sevgisini koymalı; kimi, ne kadar, ne için, kim için sevmeliyiz? Nasıl bir sevgi üretmeliyiz? Hakikî sevgi, mecazi sevgi, sahte sevgi, yalancı sevgi üretmek elimizde mi?
Sevgi de, tıpkı, bakmayı ve işitmeyi bizim istememiz gibidir. Gözümüz var, mutlaka görürüz. Ama, neye, nasıl bakacağımıza biz karar veririz. Yani, bakışımızı biz yönlendirir ve kalitesini biz tayin ederiz
Kulağımız var, mutlaka işitiriz. Ama, neyi, kimi dinleyeceğimiz irademize bırakılmıştır. Sevgi de böyledir. Kimi, nasıl ve ne kadar seveceğimiz irademiz dahilindedir. Ve kimi, nasıl ve ne kadar sevmemiz, sevgiyi nasıl üretmemiz gerektiği de bize bırakılmıştır. Siz kimi isterseniz onu seversiniz. Allah da onu takdir eder, yazar.
Nikâhta keramet vardır! sözü de bir yönüyle bunu ifade eder.
Öyle olmasaydı Peygamberimiz (asm) Mezbeleliklerdeki güllerden sakınınız! diye uyarmazdı
Şimdi Allah aşkına söyler misiniz?:
Çarşı-pazara, mağazalara girdiğinizde her sevdiğiniz, hoşunuza giden herşeyi alır mısınız?
Çok hoşlandığınız, içinizin gittiği şeyler vardır, ama almazsınız, alamazsınız. Endamınıza, boyunuza-posunuza, sosyal statünüze, imkânlarınıza uygun olanlarını seçersiniz öyle değil mi?
Pazara çıktığınızda, domateslerin duruşuna, rengine bakıp almazsınız; hormonlu mu, değil mi; iyice kontrol eder, araştırır ve seçersiniz değil mi?
Karpuzun boyuna-dış görünüşüne değil, olgunluğuna, tazeliğine bakmaz mısınız? Eee, ömürboyu birlikte olacağınız kişinin boyuna-posuna, görünüşüne, parlaklılığına, yakışıklılığına, güzelliğine, hatta taktığı sahte maskeye aldanarak, ona vurulup hemen evlenmeli misiniz?
Elbiseyi, domatesi, salatalığı ince ince seçer, araştırırken; nasıl olur da ömürboyu birlikte olacağınız, hem dünyanızı, hem de ebedî hayatınızı da etkileyecek olan kişiyi çok araştırmadan Sevdim, öyle ise evlenmeliyim! diyebilirsiniz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.