Kurân ve hadisin müceddidliğe bakışı
Kurân ve Hadis-i Şerifin âlimlere, müceddidlere, müçtehidlere bakışı nasıldır?
Tecdid; yenileme, restorasyon, imar demektir. Müceddid, Kurân ve Sünnet-i Seniyyeyi, yani İslâmın hakikatlerini, orijinalliklerini muhafaza ederek zamanın şartlarına göre yenileyen, ihyâ ve tamir eden âlim, fazıl, mütefekkir, mücahid zattır. Müceddidin İlâhî dayanakları Kurân ve Hadis-i şeriftir. Birkaç misal:
* Allaha itaat edin, Resûle ve sizden olan emir sahibine de itaat edin... (Kuran, Nisâ Suresi, 59.)
Sahanın uzmanları olan müfessir ve âlimler, bu âyetin metninde geçen Emiri, sultan, halife diye yorumladıkları gibi, imam, müceddid, müçtehid şeklinde de tefsir ettiler. Kezâ;
* Tam bir teslimiyetle Allaha yönelen, ihlâsla ibâdet ederek bâtıl dinleri bırakıp İbrahimin dini olan İslâma uyan kimseden din yönüyle daha güzel kim vardır? (Nisâ Sûresi, 83, 125.) şeklinde meâlleri olan âyetlerin de müceddid ve müçtehidlere işâret ettiği belirtilir.
* Onun tevilini Allahtan başkası bilemez. İlimde derinlik ve istikamet sahibi olanlar ise, Biz buna inandık. Hepsi Rabbimizin katından indirilmiştir (Âl-i İmrân, 7) deyip o gizli hakikatleri izhar ederler, açıklarlar. (Şuâlar, s. 498)
Müfessirler, Kurânın müceddidlik meselesine, Tam bir teslimiyetle Allaha yönelen, ihlâsla ibâdet ederek bâtıl dinleri bırakıp İbrahimin dini olan İslâma uyan kimseden din yönüyle daha güzel kim vardır? İbrahimi ise Allah dost edinmiştir (Kurân, Nisâ 125.) âyetiyle işâret ettiği kanaatindedir.
Şu halde, emiri, sultan, halife diye anlamak mümkün olduğu gibi, imam, müceddid, müçtehid şeklinde anlamak da mümkün.
* Rahmanın has, seçkin kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara lâf attığında Selâm! derler (geçerler). (Furkan, 63.)
* O kullar, yalan yere şahitlik etmezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile oradan geçip giderler. (Furkan, 72.)
* Bilenlerle bilmeyenler bir değildir. (Kurân, Zümer, 9.)
* De ki: Ya Rabbi, ilmimi arttır. (Tâhâ, 114.)
* Keşke hakikati şeksiz, şüphesiz bilmiş olsaydınız! (Tekâsür, 5.)
* Cahillerden yüz çevir. (Araf, 199.)
* Muhakkak ki Allah, bu ümmete her yüz sene başında dinini yenileyen bir müceddid gönderir. (Ebû Dâvûd, Melâhim, 1.)
İşte Kurân-ı Kerim ve Hadis-i Şerifte müceddid ve müçtehidler böyle değerlendirilir, böyle yüceltilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.