Meşhurların Dilinden Ramazan Konuşmaları
Söz dile geldi, dil sese yol verdi. Ses mikrofonlar aracılığıyla dinleyenlere ulaştı.
Söz dile geldi, dil sese yol verdi, bu sefer mikrofonlardan yazıya geçti.
Yazı, dil ile göz arasında, kişinin düşünce kapısına bekçilik eder. Bu kapıdan giren her iyi söz, insanın ruh bahçesine yerleşir ve ev sahibi olur.
........
İşte bu haftaki kitabımız, uzun bir söz yolculuğunun sonunda hazırlanmış, her bir cümlesi ruh bahçelerimize daimi konuk olacak sözlerin yazıya geçmiş hali.
Işık Yayınlarından çıkan eserin adı; Meşhurların Dilinden Ramazan Konuşmaları.
Yazarı ise uzun yıllardır radyo mikrofonlarından, iyilik kervanlarında benim de yüküm olsun diyerek; iyiliklere iyilerle katkı sağlamak için program hazırlayıp sunan Saniye Öztürk.
Bir kültür radyosu olan Burc FMde uzun zamandır hazırlayıp sunduğu Bezm-i Cihan programında ağırladığı misafirlerin konuşmalarını kitaplaştırdı.
Ramazan ayı Müslümanların birbirleriyle kenetlenme ayıdır.
Orucun özü; bir aylık ibadet değil, yıl içerisinde bu bir ayın bıraktığı kardeşlik ve dayanışma duygusunun yayılarak devam etmesidir.
İşte Meşhurların Dilinden Ramazan Konuşmalarında yer alan yazılar, bu duygunun yaşanması için birer işaret taşı olmuş.
........
Son yıllarda yeni bir coşku ve heyecanla yaşadığımız, unuttuğumuzu zannettiğimiz, ama unutmadığımız meğer ne güzel Ramazan gelenek ve göreneklerimiz varmış.
Eserde 16 ünlü isim, hem Ramazanı hem de hatıralarını anlatmış. O isimlerden birisi de Amerikalı ünlü dansçı Rabia Christine Brodbeck.
Rabia Hanım, Müslümanlığı seçtikten sonraki ilk Ramazanını ve Türkiyedeki ilk tespitini şöyle anlatmış:
........
1987de Amerikada Müslüman oldum. ilk orucumu çok iyi hatırlıyor ve hiç unutamıyorum.
Çünkü ikindiye kadar tutmuştum. Dayanamıyorum dediğim zaman su, kahve içtim. Sonra yavaş yavaş alıştım.
İslâma girdikten sonra tesettür ve namaz başta olmak üzere Allahın emri olan bütün farzları yerine getirmeye başladım, ama benim için en zor ibadet oruç tutmak oldu.
Aynı anda eda edilen ve dünyadaki bütün Müslümanları bir araya getiren oruç ibadetinin aşkla, şevkle yerine getirilmesine çok şaşırdım ve bunun büyük bir mucize olduğunu düşündüm.
Gün boyunca bir şey yiyip içmemek ve bunu bir ay sürdürmek, Müslüman olmayan insanlar için anlaşılması imkânsız bir meseledir.
Türkiyeye yerleştiğimde ise beni şaşırtan durum şuydu:
Türkiyede dinin diğer emirlerini yerine getirmeyen insanların Ramazanda oruç tutmalarıydı. Oysa benim için tam tersi olmuştu.
Ben her şeyi yapıyor, oruç tutamıyordum. Buradakiler ise dinin diğer gereklerini yerine getirmiyor, fakat oruç tutuyorlardı. Nasıl olduğunu hâlâ anlamış değilim.
.........
Evet, kitapda daha nice ilginç hatıralar var. Eser hakkında bilgi için: Işık Yayınları, 0216 522 11 44
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.