Şemdinli: PKK üzerinden ilan edilmiş bir savaş
PKK Şemdinli ve çevresinde zembereğinden boşalmışçasına saldırıyor. Bazen hesap kitapsız, intihar eder gibi saldırıyor... Tüm bu yaşananları sadece PKK ve terör saldırısı olarak görmek ise imkânsız. PKK üzerinden Türkiyeye karşı ilan edilmiş bir savaş var karşımızda. Hedeflerse belli; ilki Türkiyeyi bölgede durdurmak, ikincisi Türkiyenin başına da bir bahar açmak, yani kendilerince bir Kürt Baharı başlatmak.
Eğer PKK Şemdinli, Çukurca, Hakkâri, Yüksekova gibi yerlerde devleti püskürtebilir ve bir tür halk ayaklanması başlatabilirse, hastaneler kapanır, ticaret durur, tüm yaşam PKK denetimine geçerse Kuzey Irak ve Suriye Kürtlerinden sonra Türkiyenin de nur topu gibi bir otonom bölgesi olur. Böylece hem Türkiyeye iyi bir ders verilmiş olur, hem de bir daha belini doğrultamayacak olan Türkiye Ortadoğu denkleminin tamamen dışına itilir.
Hesap buydu, hala da aynı hesapta ısrar ediliyor... Peki, oyun kurucu kim?
Perde arkasındakiler
Elbette listenin başında Suriye var. Suriye Türkiyenin muhaliflere verdiği desteğe PYD ve PKK ile karşılık veriyor. Ancak PKK saldırılarındaki asıl oyun kurucu Suriye değil İran gibi duruyor:
İran, ABD çekildikten sonra Iraktan Lübnana kadar geniş bir coğrafyada daha rahat hareket edebiliyor. Tahran Suriyede Esadın çöküşünü ise ölüm-kalım meselesi olarak görüyor. Esad düşerse sıranın kendisine geleceğini biliyor. Tahran Yönetimi İran Baharını yaşamamak için elinden geleni yapıyor.
Ne yazık ki İran kendisini korurken Türkiyeyi ateşe atıyor, tüm hesaplarını Türkiyeyi Iraktan ve Suriyeden uzak tutmak üzerine kuruyor. Irakta tamamen İranın etki sahasına giren Maliki yönetimi Türkiyeye düşmanca yaklaşıyor. Suriyede ise İranlı ve Lübnanlı militanlar rejimi ayakta tutabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu ülkede İran, Türkiye karşıtı bir cephe oluşturmaya çalışıyor.
İran, Türkiyeyi bölgeden uzak tutabilmek için ise en çok Kürt Sorununa ve PKKya güveniyor. Son günlerde Kandil ile Tahranın arasından su sızmıyor. PKK son aylarda İran sınırını kendi evi gibi kullanıyor. En son Şemdinli ve Çukurca saldırılarının ucu da aynı yerlere çıkıyor.
İşin kötü tarafı Türkiyede bir PKKistan kurma çabası İsrailin de işine geliyor. Suriyenin küçük ve zayıf devletçiklerden oluşmasına, Türkiyenin daha fazla Kürt sorununa batmasına ve Iraktaki Kürt devletinin bağımsız hale gelmesine İsrail sıcak bakıyor. İlginç bir şekilde hem İsrail, hem de İran Kürt kartını kendi lehlerine kullanabilecekleri konusunda güçlü bir özgüvene sahipler.
Hangi İran?
Mesele bu kadar açık olmasına rağmen İranın Türkiyeye olan ihtiyacı büyük. Milyarlarca dolarlık ticaret İranın ayakta kalması için önemli. Ayrıca uluslararası alanda Türkiyenin ılımlı İran politikası Tahranın işine geliyor. İran bu sayede özellikle nükleer meselede oyalama politikasını başarılı bir şekilde sürdürebiliyor. Bu nedenle Türkiye konusunda birden fazla İranla karşı karşıya geliyoruz.
Tahranda bir kanat diplomatik davranıyor, diğer bir kanat ise komşuluk ilişkilerini zedelemeden Türkiyeyi eleştiriyor. Ama üçüncü kanat çok derinlerden gidiyor, neredeyse hiç konuşmuyor, ancak ucu ya Şemdinliden çıkıyor ya da Suriyeden.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.