Sedat Laçiner

Sedat Laçiner

Dananın Kuyruğu Kimde Kalır?

Dananın Kuyruğu Kimde Kalır?

Kürt Sorunu’nda neredeyiz, nereye gidiyoruz sorularını cevaplayabilmek için HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın son dönemde yaptığı konuşmalar oldukça açıklayıcı oluyor…

Demirtaş ve Kandil, zaman zaman bilinç altını haykırırcasına çok çarpıcı açıklamalar yapıyorlar ve aslında Sürecin ruh haline PKK cephesinden tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyorlar…

“DANANIN KUYRUĞU”

Demirtaş, önceki gün, İstanbul İl Kongresi’nde konuştu ve dedi ki “Geldiğimiz nokta artık bu mücadelede dananın kuyruğunun kopacağı noktadır”…

Demirtaş, dana benzetmesini burada da bırakmıyor ve devam ediyor:

“Dananın kuyruğu kopacaksa bugün, 100 yıl önceki gibi, kuyruk değil dana bizde kalacak, kuyruk onların elinde kalacak.”

Demirtaş’ın ‘dana’ dediği belli ki içinde yaşadığımız vatanımız ve Demirtaş diyor ki bu sefer zorlarsanız dananın kuyruğu sizde, gövdesi bizde kalır…

Demirtaş konuşmasının devamında ülkeyi bölmek istemediklerini, tam tersine “tek millet, tek dil” diyenlerin ülkeyi böldüklerini iddia ediyor, ancak sözlerinin arasında dolaşan tehditkâr ruhu görmemek mümkün değil. Hem HDP’li siyasiler, hem de PKK’nın üst kadrosu her vesileyle Türkiye’yi Suriye’ye çevirme tehditlerini kullanıyorlar, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar…

“TÜRKİYE DİYE BİR ŞEY KALMAZ”

Demirtaş, öz güveni yüksek ama aynı zamanda tehdit dolu bir diğer açıklamayı da 17 Aralık 2014’de yapmıştı…

HDP Eşbaşkanı o açıklamasında da kendi isteklerinin yerine gelmemesi halinde ortada Türkiye diye bir şeyin kalmayacağını söylemişti:

“Türkiye artık bu şekilde gitmez, gidemez. İnanın ki AKP iktidarı 4 yıl daha bu ülkeyi yönetirse, ortada Türkiye diye bir şey kalmayabilir. Paramparça olacak ve ortaya büyük bir iç savaş, büyük bir kaos tehlikesi çıkacak. Bizler gerçek barışı inşa edemezsek, el ele veremezsek Suriye'ye çevirecekler. Suriye gibi her gün insanların birbirini boğazladığı bir ülkeye dönüştürecekler.”

TERCÜMEYE GEREK YOK

Bu sözleri kuru bir tehdit veya altı boş bir özgüven patlaması olarak görmemek gerekir…

Örgüt ve çevresi kendisine güveniyor ve kendince hakkı olarak gördüklerini zorla alabileceğini düşünüyor…

Yukarıdaki cümleler bu özgüvenin kelimelere dökülmüş hali, daha azı değil…

Bu anlayışın eleştirilecek pek çok yönü var elbette ama biz şimdilik şu kadarıyla yetinelim: Vatanı paylaşılacak bir dana gibi görürseniz, o kavganın sonunda hiç kimse bir şey kazanamaz, ister kuyruk sizde kalsın, isterse gövde, böldüğünüz vatandır, maliyeti de insanlarınız… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Laçiner Arşivi