Serdar Arseven

Serdar Arseven

Genelkurmay’dan “Kur’an-ı Kerim” açıklaması!..

Genelkurmay’dan “Kur’an-ı Kerim” açıklaması!..

Geçtiğimiz günlerde, bazı muvazzaflardan gelen bir talebi dile getirmiştim.
Bunlardan biri Genelkurmay Kütüphanesi’ne gitmiş, oradaki görevliden Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali istemişti.
Görevli de, “Kur’an-ı Kerim bulunmadığı” karşılığını vermişti.
Biz de, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki olumlu gelişmelere vurgu yaptıktan sonra, “Kur’an-ı Kerim eksikliği varsa” giderilmesinin iyi olacağını yazmıştık...
Bu Askerî Şura’da tuğgeneralliğe terfi etmesi kararlaştırılan Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Sayın Ertuğrul Gazi Özkürkçü aradı.
Kendisine hayırlı olsun dileklerimizi ilettik.
Kısa bir ön sohbetten sonra, “Yazınızı değerlendirdik. Bu tür konularda hassasiyet gösterilmesi tabiidir. Görüştüğünüz arkadaşlar, belki oradaki görevlinin sağlıklı açıklama yapamamasından dolayı yanlış kanaat edinmişlerdir. Genelkurmay Kütüphanesi’nde Kur’an-ı Kerim vardır” dedi.
Sayın Daire Başkanı Ertuğrul Gazi Özkürkçü’den üç adet Kur’an-ı Kerim’in kayıtlarını aldık.
1-Kur’an-ı Kerim, Ankara 1961 basımı, 1992’de gelmiş.
2-Kur’an-ı Kerim ve Meali, Diyanet Vakfı, 1997 basımı, 2000’de gelmiş.
3-Kur’an-ı Kerim ve Meali, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, 2000’de gelmiş.
Genelkurmay Halkla İlişkiler Daire Başkanı Sayın Ertuğrul Gazi Özkürkçü’ye bu açıklamasından dolayı teşekkür edelim...
Ve konuya ilişkin kanaatlerimize gelelim:
Bu türden açıklamalar, kamuoyunun sağlıklı bilgilendirilmesi açısından çok önemli.
Zamanında o üniformaya asla layık olmayan birtakım “asker”lerin milletin mukaddesatına yönelik olumsuz tavırları, zulümleri, abuk sabuk çıkışlarından dolayı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin imajı hayli zarar gördü.
Öyle günler oldu ki, torunlarının yemin merasimine taaa 900 kilometre mesafeden büyük bir gururla gelen 80’lik dedeler, nineler “sakallı”, “örtülü” oldukları için tel örgüler dışında bekletildi.
Öyle günler oldu ki, çok sayıda askerimizi kaybettiğimiz günün bir gün sonrasında “tango” gösterileri yapıldı.
Öyle günler oldu ki, “Rakı isterim, rakı!” diye bağıran generallerin haberlerini yaptık...
Öyle günler oldu ki, “Namaz kıldığınız için bilmem kaç oda hapsi ile tecziyenize” belgelerini manşete çekmek mecburiyetinde kaldık.
Bir çırpıda binlerce örneğini ortaya koyabileceğimiz olaylar, bu aziz milletin belleğinde çok olumsuz yargılara yol açtı.
İmanına, vatanına, milletine bağlı birçok muvazzaf da yaşadıklarından, gördüklerinden dolayı her durumda olağanüstü hassasiyet gösterir hale geldi.
Genelkurmay Kütüphanesi’ndeki alt düzey görevlilerden birinin meseleye hakim olmamasından dolayı “Kur’an-ı Kerim ve Meali olmadığı” hükmüne varan muvazzafın konuyu hemen dile getirmesi bu duruma misal...
Olumsuzluklar, belleklerde “olumlu icraatlardan” daha fazla yer buluyor.
Hele bu olumsuzluklar yıllar yılı devam etmişse ortaya tam bir travma durumu çıkıyor.
İyisi mi, olabildiğince şeffaf davranmak.
Bilinmeyen gerçek yok gibi kabul ediliyor.
Daha kötüsü, gerçeklerin yerini söylentiler, yanlış kanaatler alıyor.
Genelkurmay Halkla İlişkiler Daire Başkanı Sayın Ertuğrul Gazi Özkürkçü’nün “Kütüphanemizde üç adet Kur’an-ı Kerim var” açıklaması iyi oldu.
İmkânı olanlar okuyansız bırakmasın oradaki Kur’an-ı Kerimleri.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi