Irakta oynanan oyun şimdi Suriyede mi?
Şu mübarek günlerde düşündüklerimize, konuştuklarımıza, yazdıklarımıza, tartıştıklarımıza bakar mısınız? Suriye yöneticilerini tehdit, terör, PKK, katliâm
Hangi iç ve dış fesat şebekeleridir ki, Iraktan sonra şimdi de Suriye meselesini ve dolayısıyla PKK belâsını başlattı? Irakta/Kuzey Irakta oynanan aynı oyun Suriye/Kuzey Suriyede oynanmıyor mu? Bu yılanların bu delikten bizi kaç sefer ısırmasına müsaade edeceğiz?
Suriye meselesinde de geçmişten ders çıkarmak, ibret almak ve düşünmek zamanı:
20 Mart 2003te ABD Özgürleştirme Operasyonu adı altında Irakı işgal etmişti. İncirlikten Irak ve Afganistana 5400 sorti (uçaklarla bomba yağdırma hareketi) yaptı. Irakı işgal ederken, 11 Eylül saldırılarını bahane olarak kullandı ve Iraka demokrasi getirme vaadinde bulunmuştu.
Ne ki, bu feci işgal sırasında ne Saddam Hüseyinin El Kaide ile ilişkisi olduğuna dair bir delile, ne de kitle imha silâhlarına rastlandı.
Sonuç ne oldu? Irakta Saddam döneminin efsanevî dışişleri bakanı olan Tarık Aziz, 11 Eylül saldırılarının kendilerini de şoke ettiğini, Her ikisi de Siyonistti dediği Bush ve Blairin kitle imha silâhları konusunda bilerek yalan söylediğini, bunu da İsrailin iyiliği için yaptıklarını belirtiyordu.
Saddamın Irakı 30 yılda inşa ettiğini, ama şimdi taş üstünde taş kalmadığını söyledi. (Guardian 5 Ağustos 2010.) İşte işgalin faturası:
* Irak savaşı, ülkeye demokrasi değil, kan ve etnik bölünme getirdi, Irak fiilen üçe bölündü.
* İlk günler kurtarıcı olarak karşılanan Amerikan askerlerinin işkence, tecavüz ve katliâmları, Iraklıların ve işgali destekleyen tüm insanların yüzüne tokat gibi indi.
* İşgalde ülke kan gölüne döndü. Şiddet doruğa çıktı...
* Bir buçuk milyon Iraklı hayatını kaybetti. Bir buçuk milyon kadın dul kaldı.
* 5 milyon çocuk öksüz veya yetim kaldı.
* 2 milyon kişi ülkesini terketti.
* 2 buçuk milyon kişi de kendi ülkesinde mülteci konumuna düştü.
* Her 2 kişiden biri işsiz kaldı.
* Yüz binlerce Iraklı kız ve kadın (tecavüz edilenler dahil) geçinmek için Mısır, Suriye ve diğer ülkelere fuhşa sürüklendi.
* Savaş, alt yapıyı büyük ölçüde çökertti.
* Irakın pek çok bölgesi, günde en fazla 6 saat elektrik alabiliyor.
* Su da çoğunlukla kesik oluyor.
* Irakın en büyük gelir kaynağı petrol üretimi de işgal öncesi seviyenin çok altında. Petrol, çoğunlukla Amerikan şirketlerince işletiliyor.
* Savaştan sonra tarihî ve kültürel değerler de yerle bir oldu, yağmalandı.
* Irakın 125 milyar dolar dış borcu olduğu tahmin ediliyor.
Şimdi düşünelim: Bu işgalin manevî faturasını kim ödeyecek?
Cenab-ı Haktan niyazımız odur ki, bize ağır bir musibet ve âfât olarak ödetmesin!
Şimdi de Suriyeye dadandı aynı zihniyet ve güç!
Suriyeyi de Iraka çevirmek için mi Türkiyeden bombalanıyor?
Ve bize nasıl maddî-manevî fatura kesilecek?
Ödemeye, hesap vermeye hazır mıyız?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.