Gerilla değil terörist
Bayramı, ne yazık ki, huzurla geçiremedik. Gaziantepteki terör saldırısının üzerine bir de Uluderedeki kaza geldi. İki günde 19 can kaybettik; biri bebek, ikisi çocuktu. Allah hepsine rahmet eylesin, yakınlarına sabır versin.
Türkiyenin çoğunluğu Antepteki saldırının PKKnın marifeti olduğuna hemfikir gibi. Ama PKK sözcüleri açıklama yapıp bizle âlâkası yok dediler. Neden acaba?
Kuşkusuz kesin bir hükme ancak polisin bulacağı maddi deliller üzerinden varılabilir. Ancak benim de tahminim suçlunun PKK olduğu yönünde, çünkü:
Öncelikle PKK, Türkiyedeki, hele de kendi müstakbel toprakları saydığı güneydoğudaki her şiddet eyleminin olağan şüphelisi. Saldırının hedefinin bir polis karakolu olması ise, PKK ihtimalini güçlendiriyor. Çünkü örgüt, asıl düşmanı saydığı AK Parti hükümetinin uzantısı gibi görüyor polisleri ve bu yüzden son yıllarda en çok onları hedef alıyor.
Temel hedefi polis olan saldırının belki başta hesaplanandan daha fazla sivili vurması ise, PKKnın bu eylemi üstlenmeyişinin asıl sebebi olabilir. Çünkü PKKnın biz sadece işgalci TCnin asker ve polisiyle savaşıyoruz, sivillere zarar vermiyoruz diye özetlenebilecek bir söylemi var. Bunu benimseyenler de örgütün militanlarına terörist değil, gerilla diyor zaten. (Gerilla örgütleri ordularla savaşır, terörist örgütler ise sivilleri vurur.)
Ama PKKnın bugüne dek defalarca sivil hedefleri de vurduğunu biliyoruz. Son yıllarda şehir bombalarıyla adını duyuran KürdistanÖzgürlük Şahinleri adlı grubun PKKnın kirli işlerini gören bir yan-örgüt olduğunu düşünmek için de pek çok sebep var. Dahası, daha önce de PKKnın üstlenmediği ama örgütün işi olduğu ortaya çıkan terör saldırıları oldu.
PKKyı işaret eden tüm bu faktörlerin yanına bir de, Antepin Suriye sınırında oluşunu, Şam-Tahran ekseninin ise şu aralar Türkiyeye diş bilediğini ekleyin: Ortaya normalde komplo teorisi dediğimiz taşeronluk senaryolarını epey inandırıcı kılan bir tablo çıkıyor.
Her hâlükârda, Antep saldırısı, PKK tarafından işlendiği kanıtlanırsa, örgütün terörist kimliğini netleştiren bir canilik olarak tarihe geçecek.
BDPden liberallere
Öte yandan tüm bunların üzerlerine ahlaki vebal yüklediği bir grup insan var Türkiyede: PKKnın süregiden şiddetine bahane bulan, hatta övgüler düzenler.
Bunların başında kuşkusuz BDPli siyasetçiler geliyor ki, aralarından bazıları, sevgili gerillalarını kameralar önünde kucaklayarak iyice netleştirdiler durumlarını. Örgüte olan sempatileri zaten hep aşikardı, ama akıllarına çocuklar, kan dursun, siz de evlerinize, analarınızın yanına dönün gibi barışsever bir şeyler bile demek gelmeyişi hazindi.
Örgüte hiç de hak etmediği bir ahlaki kredi açan diğer bir kesim ise, kendilerine sehven liberal denen bazı eski veya daimi solcular. (Liberal kavramına verdikleri zarardan ötürü hakiki liberaller, örneğin Liberal Düşünce Topluluğu tarafından manevi tazminat talebiyle mahkemeye verilseler yeridir diyeceğim neredeyse, yeterince liberal olmasam.)
Bu kesim bence iki büyük yanılgı içinde:
Birincisi, PKKyı sadece bir gerilla ordusu saymaları, onun sivilleri düpedüz hedef alan (şehir bombalayan, adam kaçıran, hain infaz eden) terörizmini görmezden gelmeleri.
İkincisi ise, gerilla savaşı düzeyinde bile olsa, mevcut Türkiye şartlarında politik şiddetin meşru sayılamayacağını görmemeleri. Türkiye, tüm eksikliklerine rağmen, bir demokrasi. İsteyen çıkar özerklik savunur, hatta bağımsızlık ister; oturur konuşuruz. Bunun yerine ısrarla kan dökmeye devam etmek ise, zulümdür, cinayettir, vahşettir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.