Her fırsatta barışı konuşmalıyız deyip duruyorum.



Benim kadar çok bu meselede barışı önceleyen bir dil kullanan yazar bulamazsınız. En kanlı saldırıların ertesinde bile; “asıl şimdi barışkonuşmalıyız” diye yazdığım için eleştiriliyordum. Dünkü saldırı ise bilerek ve isteyerek PKK’nın ve onu destekleyen çevrelerin intiharı olmuştur. Bu saatten sonra atılacak adım kalmadığı apaçık ortada.. Bizde bu şehit acısı varken, hiç kimseyle hiçbir şeyi konuşamayız kimse kusura bakmasın. Bu asla ve asla Kürt yurttaşlarımızın haklarına yönelik değil. Zira bu ülkede Kürt yurttaşlarımızın bir tane düşmanı varsa o da apaçık PKK’dır.. Bugüne değin darbe dönemlerinde ya da ulus devlet inşasıyla (tıpkı çeşitli dinî azınlıklar ya da farklı etnik gruplarda olduğu gibi) Kürtler de çok acılar çekti.. Bu ülkenin zencileri gibi muamele gördükleri dönemler oldu.. Kimlikleri inkar edildi.. Varlıkları yok sayıldı. Dillerine yerel Afrika kabilelerinin dilleriymişgibi muamele yapıldı. Sistemli biçimde hem kültürel hem de siyasal bakımdan asimile edilmeye çalışıldı.. Ama artık bitti. 2002’de görev başına gelen Ak parti iktidarı ile her şey tam tersine değişmeye başladı.. Kendini Kürtlerin özgürlük savaşçısı kabul eden PKK’nin savunduğu şeyler her neyse, bir fazlasıyla yapıldı bu ülkede. Tek tek saymaya kalktığınız zaman sayfalara sığmaz. Bu saatten sonra eğer hâlâ şiddet devam ediyorsa, bunun kültürel ve siyasal hak talepleriyle izah edilmesi çok anlamsız. Kimse ne bir köy adı için dağa çıkar ne de Kürtçe eğitim dili için masum fidanları paramparça eder.. PKK’nın yaptığının, Kürt halkıyla, Kürt hakkıyla hiçbir ilgisi kalmamıştır.

SURİYE POLİTİKAMIZ YÜZÜNDEN

Birkaç seferdir bu yönlendirme kokan analizi okuyorum bir yerlerde. Bizim Suriye politikamız yüzünden Türkiye’de terör devam ediyor.. Öyle ya PKK sadece 17 aydır terör yapıyor bu ülkede.. 17 ay önce kimsenin burnu bile kanamıyordu.. Böyle şey olabilir mi sevgili okurlar. Masum göstermeye çalıştığınız örgütün sabıkasına bir baksanıza hele. Abdullah Öcalan’a durup dururken mi bebek katili dendi bu ülkede.. Suriye ile elbette ilgisi vardır. Yok değil. Ama bu son 17 ayın politikasıyla değil. Yılların birikimiyle ilgili bir durum. Suriye elbette PKK’yı besledi, destekledi, liderini himaye etti. Amenna. Ama bugün terör için üs olarak Suriye’nin kullanılıyor olması, bu şiddet eylemlerinin arkasında PKK’nın olmadığı anlamına gelmez. Bal gibi de Beytüşşebap’ı PKK yapmıştır. Çünkü o, hem Kürt hem de Türk halkının düşmanıdır. PKK’nın Kürt halk ve hakkıyla ilgili hiçbir tasarrufu yoktur. Onlar masum Kürtlerin sırtına basa basa güç elde eden bir suç şebekesidir. Bunun böyle görülmesi gerekir.

BARIŞI ÇOK İSTERDİM

Bugün kanın dinmesini, ateşin durmasını çok isterdim. Ama bu şartlarda sert müdahale dışında bir seçenek kalmadığı ortada. Bundan elbette herkes çok zarar görecek. En doğudaki de en batıdaki çok zarar görecek. Fakat ortada müzakere edecek bir şey kalmadığı çok açık. PKK ne diyecek? “Ne yaparsanız terörü bitiririm” diyecek.. Kürtçe eğitim olursa mı? Bırakın Allah aşkına.. Bu örgüt, Türkiye’nin bir parçasını döner bıçağıyla kesip hediye etseniz bile terörü bırakmamaya kararlı. Kalın sağlıcakla.