Bu da; “Neo-klâsik” terör örgütü!..
“Ergenekon Soruşturması”na ilişkin iddianame tamamlandı ve mahkemeye sunuldu.
Hayırlı olsun.
Dikkatimizi çekenlere şöyle bir el atalım…
Konuya ilişkin açıklamayı yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Aykut Cengiz Engin, kameralar karşısında hayli tedirgindi…
Gelişindeki ve bilhassa gidişindeki “mütereddit tavırları” bunu gösteriyordu…
Normal;
Toplumu kamplara bölebilmek için laikçi kardeşlerini “topluca katletmekten” bile çekinmeyeceği iddialarına muhatap bir “oluşum” var.
Soruşturmayı yürüten savcılardan “bazıları”nın “çok yakın” aile fertleri aldıkları tehditlerden dolayı hastanelik olmuşlar…
Sadece “can meselesi” değil tabiî…
Deniz Baykal;
“Dürüst” diyerek işaret ettiği yargı mensuplarını; “ayağa kalkmaya” davet etmişti, geçtiğimiz günlerde…
Bu bir yönüyle yargıyı da “bölme” girişimi; diğer yönüyle de “fazla ileri gitme” mesajı…
CHP Lideri’nin “mesaj iletme” fonksiyonu da var, malûm!..
Daha fazla ileri gidecek olurlarsa,
“Bünyeden dışlanma” tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirler!..
(Bkz: Sarıkaya, Avcı, Kayasu vb. hadiseleri!..)
Sayın Başsavcı’nın kameralar karşısında okuduğu açıklamanın bazı bölümleri “Ergenekoncu saldırıların” bir hayli etkili olduğunu düşündürüyor.
Mesela…
Şu ifadeler:
“Bu soruşturmanın başlatıldığı tarihten itibaren, yazılı ve görsel basında, örneğine çok az rastlanan bir yoğunlukta, soruşturmaya ilişkin bir kısmı gizli olan belge ve bilgilerin yayınlanması suretiyle ve soruşturmanın gizliliğini ihlâl edici nitelikte yayın ve yorumlar yapıldığı görülmüştür.
Kamuoyunu bilgilendirme basının elbette en başta gelen görevi olup, bu aslî görevin yapılmamasını düşünmek, kesinlikle söz konusu olamaz.
Ancak, bu yayın ve yorumların çok büyük bir bölümünün, maalesef gerçek dışı olduğunu ifade etmek isterim.
Bu yayınlar ciddi boyutlarda bilgi kirliliğine sebebiyet vermiş ve kamuoyu yanlış bilgilendirilmiş ve bilgilendirilmektedir.
Birçoğu da doğru olmayan bilgiler, çeşitli kişi ve gruplar tarafından da yanlış yorumlandığı için, kamuoyunda yanlış beklentilere yol açmakta, soruşturmanın selâmetini, şüphelilerin özel yaşam ve temel haklarını ihlal etmekte ve Yargı aleyhine de haksız ve ağır eleştirilere sebebiyet vermekledir.”
Evet…
Okuduğunuz bu bölümde…
Ergenekon’un arka planını ortaya koyan haber ve yorumlara “tepki”; diğerlerine ise… Yani, “Yanlış yorumlayan kişi ve gruplara” ise incecik bir “sitem” dikkat çekiyor!..
“Yorumların ve yayınların çoğu gerçek dışı”, öyle mi?..
Sayın Başsavcı’nın sıraladığı “iddialara” bakın:
- Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek,
- Silahlı terör örgütüne üye olmak,
- Silahlı terör örgütüne yardım etmek,
- Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs,
- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı halkı isyana tahrik,
- Patlayıcı madde bulundurmak, atmak, bu suçlara azmettirmek,
- Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet gazetesine patlayıcı madde atmak suçlarına azmettirmek,
- Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek,
- Kişisel verileri kaydetmek,
- Askeri itaatsizliğe teşvik,
- Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik vb.
Ne yani…
Hangi gazete, gazeteci, yorumcu, bu iddialardan “daha ağırını” yazdı ki!..
-
Efendim…
Yerim bitiyor ama…
Değinmek mecburiyetindeyim…
Sayın Başsavcı’nın okuduğu açıklamadan bir cümle:
“İddianamede ifade edilen TERöR öRGüTü, hepimizin bildiği anlamda klasik BöLüCü VEYA İDEOLOJİK TERöR örgütü değildir.”
Bu cümleden hiçbir anlam çıkaramadım!..
Ergenekon, “Bölücü” değil mi yani…
Yukarıdaki “iddiaların” muhatapları, (Savcılık makamına göre) “bölücü” olmuyor da, neci oluyor?..
Ve dahi…
“İdeolojik” de değilmiş!..
örgütün ideolojisi yoksa; “ulusalcılık” kimlerin ideolojisi oluyor acaba?..
Bu işlerden anlamayız da…
Şu takılır kafamıza:
Mevzuat, “terör örgütleri” arasında “ayrım” yapar mı, yapmaz mı?..
Terörle Mücadele Kanunu’ndan bir “terörist” tarifi çıkıyor:…
- Baskı, cebir ve şiddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle düzen değiştirmeye çalışan kişi ya da kişiler.
-
“Yasal tarif” buysa…
Sayın Başsavcı’nın okuduğu açıklamadaki “tarif” ne anlama geliyor, pekala?..
“Daha kabul edilebilir terör eylemleri?!..”
Ve..
“Hazmedilebilir teröristler?!..”
Değil elbette!..
“Gözaltına alındıklarında klimalı odalarda ağırlanıp, kavun, karpuzla, Adana’yla Urfa'yla ağırlanacak olan…
Saygın kişiler?..”
Hayır hayır…
Ergenekon’a “Laikçi terör örgütü” mü denecek acaba?..
Denmeyecek tabiî!..
Mevzu basit…
Yargılanıp aklanacak olurlarsa aramıza gelirler…
Aksi takdirde…
“İmralı’daki” ile aynı statüdedirler!..