Serdar Arseven

Serdar Arseven

Recep Tayyip Erdoğan operasyonu!..

Recep Tayyip Erdoğan operasyonu!..

PKK ve E.T.Ö.

İki –paralel- örgüt, elinden gelse bir karış suda boğacak O’nu!..

Bugünlerdeki karmaşa da bu müthiş arzunun ürünü!..

•

Başbakan Erdoğan, “Ah kardeşim ah, bir sizin bildikleriniz var bir de bizim bildiklerimiz, kan içtik kızılcık şerbeti dedik!” yollu sözleriyle, o meşhur Ergenekon Günlükleri’nde geçen diyalogları ve arkasından yaşadıklarına işaret ediyordu.

“Ergenekon Günlükleri”nin Erdoğan ile “darbeciler” arasındaki sert tartışmaları içeren 2004 kayıtlarını, yeniden okudum.

Adamlar resmen, “Milletin değerlerine sırt dönmezseniz darbe yapmak mecburiyetinde kalırız!”a taşıyorlar işi.

Erdoğan sözü alıyor ve gayet ince manevralarla nasıl büyük yanılgılar içinde olduklarını anlatıyor.

Toplantı sonrasında ise, bugün tutuklu olarak yargılananların kafasında “Bununla namuslu mücadeleyle başa çıkılmaz, tezgah şart!” kanaati belirginleşiyor.

Geçtiğimiz günlerde, Erdoğan’ın evine komşu camiye “uçak dokundurulmasının” mânâsını ortaya koyan kısımlarına şahit olduk yargı sürecinin.

Ergenekon-PKK ilişkisi de ayan beyan; bakıyoruz PKK terör örgütü de tıpkı –emrinde olduğu- Ergenekon gibi “Erdoğan’ı yok etmeye” kilitlenmiş durumda.

Bir kişi bu kadar önemli, bu kadar belirleyici olabilir mi?..

Evet.

Recep Tayyip Erdoğan, şer odakları için mutlaka ama mutlaka yok edilmesi gereken bir lider.

Gaflarının bile dönüp dolaşıp kendisine avantaj sağladığı bir karizma.

Anadolu’yu geziyorum, burnumda hep toprak kokusu.

Toprak kokan insanlar, Anadolu’nun o müthiş sezgi gücüyle Erdoğan’ın tüketilmek istendiğini biliyor.

Anadolu’nun belleğinde bazı isimler var:

Terörist darbeciler tarafından katledilen Merhum Menderes ve Merhum Bakanları,

Merhum Özal, Merhum Erbakan, Merhum Yazıcıoğlu...

Merhum Eşref Bitlis.

Ve bugün, hem bedenen hem de olmazsa siyaseten katledilmek istenen Recep Tayyip Erdoğan.

Bu isimleri seven var sevmeyen var; hatta “Dindar”ım deyip de bazılarını seven bazılarını sevmeyen var.

Lâkin herkes kabul eder ki, bu isimlerin tamamı “darbecilere” hedef oldu.

Erdoğan hedef olmakta.

Bu isimlerden ne darbeciler hazzeder ne de onlarla birlikte “ihanet” çemberinde yer alan terör örgütü!..

İşte vatandaş bunu net bir şekilde görüyor.

Anadolu’da “tek parti” zulmünün derin izleri var.

Zaman zaman hortlayan “tek parti” zihniyetinin “Amin”i bile tehdit olarak görüp Anadolu insanını sürüm sürüm süründüren zulmü, taptaze, belleklerde.

O zihniyetin sebep olduğu yokluk hatta açlık...

Bazı anormal soyadlarına da yansıyan “Beyaz Türk” zulmü; Kürtlere “Kro!”, Kastamonululara “Ayı”, Lazlara “aptal!” diyen, “Yalanım varsa Arap olayım!” zırvasıyla kardeşlerimize sataşan bölücü zihniyetin rezillikleri...

Hepsi taptaze...

Bütün bunların karşısında ise isteyen “gerçek” desin, isteyen “Salt imaj çalışması mahsulü”; Recep Tayyip Erdoğan var.

Gerçek bu; ne kadar yıpratılmak istenirse istensin ve hatta artık iyice metal yorgunu olmuş bazı bakanları ne kadar gaf yaparsa yapsın, Erdoğan yıpranmıyor.

Kabinesi yıpranıyor ama Erdoğan yükseliyor!..

Siz, sesi hâlâ çok çıkan Ankara ve İkitelli derebeyliklerine bakmayın; Recep Tayyip Erdoğan hedefte kaldıkça büyüyen bir Lider.

Ve büyüdükçe de muarızlarının “yok etme” arzusunu tırmandıran!..

Büyük bir operasyon olduğu ortada; bu operasyonu yürütmekte olan şer odaklarına, maalesef bazı “düzgün” ama “yeterince şuurlu olmayan” dâhili unsurlar da destek veriyor.

Şer odaklarına söz yok, kış kışlığını yapacak da...

“Düzgün” adamlara seslenelim:

Erdoğan çekildiğinde yıkılmaya hazır bekleyen duvarı kim tutacak?..

Ve duvar yıkıldığında altında kim kalacak?..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi