Minik öğrencilerin okula adım atmalarıyla birlikte eğitim yılı da başlamış oldu.
Bu da, önümüzdeki günlerde eğitimle ilgili konuları daha fazla konuşacağız demektir.
Farkındayız, “Askerî okullara mescid aç, terör bitsin!” teklifini duyanların büyük çoğunluğu buna itiraz edecektir. “Askerî okullara mescid açılmasıyla terörün bitmesinin ne alâkası var?” diyenler olacak ve ilk bakışta bu itirazların haklı olduğu da akla gelecek. Ancak bizde ilgisiz görülen bu konular birbiriyle çok alâkalı.
Tabiî ki mescid açılması doğrudan terörü bitirmez, ama askerî okullarda mescid açılması bir anlayış değişikliğini göstermesi bakımından önemlidir. Açılmaması da aynı şekilde yıllardan beri devam eden ‘yanlış bir anlayış’ın devam ettiğini gösterir ve bu yanlış anlayış aynı zamanda Türkiye’nin önünü tıkayan ve ufkunu karartan bir anlayıştır. Başta siyasîler olmak üzere çok sayıda ‘mütedeyyin insan’ın bu tekliften rahatsız olacağını da tahmin ediyoruz. “Biz ne ile uğraşıyoruz, bunlar neleri gündeme getiriyor?” diye tekliften rahatsız olanların bulunması mümkündür. Ama hakikat değişmiyor ki!
Bakınız, yeni bir eğitim yılı başladı, başlıyor ve hemen her okulda mescid ihtiyacı kendisini hissettirecek. Okullarımızın çoğunda mescid yok. Peki, ‘orta okul’ öğrencilerine Kur’ân ve siyer dersi verileceğine göre, bu öğrenciler veya velileri mescid isterse ne olacak? “Kur’ân dersi veririm, ama mescid açmam” diyebilmek mümkün mü? O halde, talep olması halinde bütün okullarda mescidler açılmalıdır. Normal okullarda zor da olsa açılabilen mescidlerin, askerî okullarda açılamaması, hatta “teklif dahi edilememesi” normal midir? Mevcut 1982 darbe anayasasının “değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri” olduğu gibi, eğitim sistemimizin de “teklif dahi edilemez konuları” var demek ki...
Askerî okullarla/liselerle ilgili tek mesele, elbette mescid açılıp açılamaması değil. Eğitim muhtevası ile ilgili de ciddî eleştiriler var. En büyük yanlışlardan biri de bu okullara “imam hatip lisesi mezunu” öğrencilerin alınmaması... İmam hatip lisesi mezunları polis olabiliyor, ama askerî lise öğrencisi olamıyor. Niçin? Bu uygulamayı haklı gösterecek makul bir açıklama var mı? Herkes biliyor ki imam hatip liseleri, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı, normal liselere ilâve olarak ‘ek ders’ler veren bir okul. Yani, normal liselerin dersleri zaten bu okullarda okutuluyor ve ilâve olarak da Kur’ân, siyer, fıkıh gibi İslâm dini ile ilgili bilgiler veriliyor. “Daha az bilgi” sahibi olan öğrencilerin kabul edildiği bir kuruma, “daha fazla bilgi” sahibi olan öğrenciler niçin kabul edilmez? Yoksa okutulan “ilâve/fazla bilgi”nin İslâm dini ile ilgili olması mı bazılarını rahatsız ediyor? Öyle ya, imam hatip lisesi mezunu bir öğrenci askerî liseye gitse belki de orada mescid talep edip, sistemi bozacak!
Türkiye’yi idare eden ve etmeyen herkese bir defa daha sesleniyoruz ki; yıllardan beri devam eden bu yanlışa bir an önce, bu yıl, bu ay ve hatta bugün son veriniz! Hem imam hatip lisesi mezunlarını bu okullara kabul edin, hem de hiç vakit kaybetmeden yine bu okullarda mescid açın.
Yanlışın ilâ nihaye devam etmesi mümkün olmadığı gibi, suların tersine akıtılması da mümkün değildir. İlmin, ahlâkın ve dünya şartlarının gereği olarak bu mescidler bir gün mutlaka askerî liselerde de açılacak. Bu günü geciktirmeye gerek yok. Hiç kimsenin de mescidlerden korkmasına gerek yok. Türkiye’de 80 bine yakın cami var. Bunların hiç kimseye zararı olmadığı gibi, camilerin küçük bir misali olan mescidlerin de yine hiç kimseye zararı olmaz. Devlet ile milletin kucaklaşması ve kaynaşması isteniyorsa bu tekliflere kulak verilsin.
Askerî okullara mescid açılmasının sembolik bir değeri de var ve bu değer bu mescidleri açanlara da yeni değerler katar. Bu meseleyi gündeme taşımayanlar son tahlilde kaybetmeye mahkûmdur. Yasaklara ve yanlışlara son verilsin ve talep olan her okula mescidler açılsın!