Fenerbahçe yüksek tempolu, presli adeta tek kale bir ilk yarı oynadı. Bu arada erken yenen sürpriz frikik golü de kazandığı topları hiç kullanamayan Mersin'e moral oldu ve direnme gücü verdi. Fenerbahçe çok yoğun baskıya rağmen üretkenlik sağlayamadı. Bunun en önemli nedeni de takımda sırtı karşı kaleye dönük oynayan bir santrforun olmayışı idi... Kuyt zaten bu tip bir forvet değil. Bir de ortayı bırakıp, çok fazla kenarlara gidince rakip defansın ortasında gedikler açmak neredeyse imkansız hale geldi.
Yoğun baskının sonucu bir devre için rekor sayıda duran top kazanıldı. Ama Fenerbahçe'de ön direğe hareketlenen Gökhan Gönül'ün çok önemli katkıları dışında iki stoper de dahil, duran toplarda iş bitirici bir oyuncu tipi yok. Zaten devre sonundaki beraberlik golü de yine Gökhan Gönül'ün ön direkteki aşırtmasından geldi. Ayrıca biri ilk yarıda diğeri ikinci yarıda duran toplarda Gökhan Gönül'ün iki kafa vuruşundan birini kaleci kurtardı, diğeri de direkten döndü.

Meireles katkı yapar
İkinci yarıda oyunun gidişatı değişti. Mersin İdman Yurdu da Fenerbahçe kalesine ciddi biçimde gelmeye başladı. Bu durumda oyun genişleyince de baskı kurmak zorlaştı. Bunun iki nedeni vardı. Birincisi hiç bir şey yapmayan Yattara'nın yerine Nduka'nın girmesi. İkincisi ve en önemli neden de en büyük özelliği karşı atakları başlamadan bitiren Mehmet Topal'ın sakatlanıp, çıkması yerine giren Cristian'ın da zihinsel ve fiziksel olarak hazır olmayışı idi. Bu devredeki görüntü her türlü sonucun olabileceği şeklindeydi. Son dakikalarda da girdikten sonra iyi bir performans ortaya koyamayan Cristian mükemmel bir golle üç puanı getirdi.
Meireles herkesin bildiği, tanıdığı son derece kaliteli bir oyuncu. Maça şanssız başladı ama takıma çok çabuk intibak edeceğini gösterdi. Fizik olarak daha iyi duruma gelip, arkadaşları ile uyum sağladığında çok faydalı olacaktır.