Mancini'nin öncelikle Fenerbahçe'nin oyun kurgusunu bozmak üzere kurduğu taktik plan, ilk 45 dakikada tam anlamıyla tuttu. Takım halinde onsekizin biraz uzağında tek blok halinde topun arkasına geçip oyunu sürekli domine eden Fenerbahçe'ye ne pozisyon bulma nede tek duran top kullanma şansı dahi vermediler.
Neden Fenerbahçe bu tabloda büyük pozisyon sıkıntısı çekti? Çünkü ne dün geceki forvetler nede orta saha oyuncuları rakibin önde kurduğu çizgi defansın arkasına sarkma özelliklerine sahip değillerdi. Dünkü kadroda bu tipte bir tek Gökhan Gönül vardı, zaten bütün arkaya sarkma girişimlerini de Gökhan denemeye çalıştı.

GEREKSİZ BİR PENALTI
Galatasaray iyi takım savunmasına karşın hücumda çok etkisiz kaldı. Çünkü Mancini'nin uyguladığı 4-3-3 ve 4-2-1-3 düzenleri hem eldeki kadronun yapısına uygun değil hem de Fatih Terim döneminde alışılmamış bir kurgu. İlk yarıda sadece defansif tedbirleri tutan Mancini'nin hesabında olmayan ise deneyimli Chedjou'nun yaptığı çok gereksiz penaltıydı. İkinci devre skor dezavantajındaki Galatasaray oyunu mecburen karşı alana yıkınca doğal olarak geride çok boşluk bırakmaya başladı.
Hücum girişimlerinde beraberliği getirecek pozisyonlar çıkmıyordu. Çünkü Burak ve Bruma kötüydü. Dany'nin kanat bindirme özelliği yoktu. Yorgun Drogba'nın karşısında da çok diri ve savaşçı Alves vardı.

PENALTIYI YORGUN ADAM ATTI
İlk yarıya oranla çıkışlarda rakibin risklerinden dolayı daha rahat alan bulan Fenerbahçe bir pozisyonu değerlendirip çok rahatladı. Son dakikadaki Galatasaray'ın kazandığı penaltıda da yorgun ve moralsiz Melo, moralli Volkan'a topu teslim etti.
Fenerbahçe'nin dünkü başarısında en önemli faktörler defans bloğunun ve ön libero Mehmet Topal'ın çok diri ve inançlı futbollarıydı. Bana göre dün sahanın en iyisi de Mehmet Topal'dı.

MAÇIN ADAMI: MEHMET TOPAL