Rahim Er

Rahim Er

Oh olmasın!

Oh olmasın!

Cezzar Ahmed Paşa’nın Akka önlerinde salgın hastalık çıkan Napolyon ordularına yardım etmek için muharebeyi durdurup karşı cepheye hekimler yolladığı meşhur bir hadisedir. Benzer sahneler tarihimizde vardır. Bazen düşmanla kumanya bile paylaşılır. Bu askerliğin merhamet ve mertlik tarafıdır. Birileri bunları toparlayıp kitaplaştırsa ne iyi olur. Bu ibretlik misaller varken sosyal medyanın mes’uliyetten mahrum cephesinde yer alan bazıları, Sırrı Sakık’ın oğlunun ölüm biçimine “oh olsun!” diyerek iç soğutmak gibi bir basitliğe düştüler. Okunmazsa, öğrenilmezse o zaman sığ duyguların sevkiyle zararlı konuşmalar baskın olur.
Tekrar yazalım:
Keşke birileri bunu da kitaplaştırsa...
Osmanlı yönetim üslubu, icabında babayı idam etmişken oğlunu sadaret/başbakanlık mevkiine getirmiştir. Ne devlette korku ve ne de o makama gelende intikam hırsı var. 650 sene yaşamanın herhalde büyük sırları mevcut.
Suçlar şahsidir. Sırrı Sakık, bugün evet, Kürtleri koruma ve kollama iddiasındaki dağdakilerin emir ve komutasında iki arada kalmış BDP’nin bir mensubudur. Fakat bu politikacı, Meclise bugün girmemiştir. Öteden beri bu akımın içindedir ve bu akımın muhatap alınacak isimlerinden biridir.
Sırrı Sakık’ın oğlu, “düşman başına” bile denmeyecek şekilde öldü. Bir ölüme sevinmek mümkün mü? Hele bir intihara sevinmek hangi ahlakın eseridir?
Ne malum, belki de oğlu Kürtçülüğe karşıydı?
“Birinin felaketine sevinen, kendi başına benzer felaket gelmesinden korkmalı.” Bu ihtar bizim kültürümüzde vardır. Ancak bir intihar karşısında “oh oldu!” diyen dağarcığı boş kimselerin bu kültürden haberi yok ki...
Biz, düşmana bile merhamet eden bir geleneğin mensuplarıyız. Şüphesiz ki bölücü teröristler, sabırları taşırdı. Ancak her şeye rağmen vakarı elden bırakmamak, adalet, hakkaniyet ve insaftan sapmamak gerekir. Yüz yıllık yara bir yılda çözülemez. Böylesi vicdanlara aykırı sözlerse çözüme değil, çözümsüzlüğe hizmettir. Kendini bilen hiç kimse bir intihara “oh oldu!” diyemez. “Bu vatandaşlarımızı, niye kaybettik?” diye ah çekmek varken oh çekmek sığlıktır. Bir şey haddini aşarsa zıddına inkılab eder. Bizim hayatımızda taziye teamülü vardır. İç soğutma hafifliği değil.
Sayın Sırrı Sakık’a sabırlar diliyoruz.
Şimdi gözyaşı döken Türk ve Kürt analarını layıkıyla anlıyordur. Öyleyse Sırrı Sakık, partisine ters düşme pahasına da olsa, hain damgası da yese inandığını söylemeli, kanı durduracak makul teklifler getirmelidir.
Türkler, koruma ve kollama vesayetinden çıktılar.
Kürtler de çıkarsa...
Türkiye, düzlüğe çıkar.
Türkiye, bu topraklardaki herkesin vatanıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Rahim Er Arşivi