AK Parti, 4. Büyük kongresini yaptı. Vatandaş, bu kongreyle büyük bir heyecana kapılmış bulunuyor, halk da sanki hücre yenilenmesi yaptı. Herkes, böyle bir heyecana, büyük ümide muhtaçtı, herkes her gün verilen çok sayıdaki şehidlerden dolayı bir hayli üzgündü.
Ülkemiz bir tedirgin havadayken AK Parti “Büyük millet, büyük güç, işte 1923!” sloganıyla kongre yaptı. Bu kongre, Kürt meselesi, terör, Suriye, AB, ekonomi, anayasa yapılması, MKYK yenilenmesi kadar aynı zamanda bir seçim hamlesi. Bu buluşma, sadece Tayyip Erdoğan’ın son genel başkanlık seçimi değil, önümüzdeki mahalli, başkanlık ve genel seçimlerin de başlama hareketidir.
Başbakan Tayyip Erdoğan, kongredeki konuşmasının manifesto mahiyetinde olacağını açıklamıştı. Manifesto, yani bütün yeryüzüne beyanname. O slogan bu manifestonun ana fikridir.
Bu noktada şu satırların mazur görülmesini bekleriz. Yazarlık hayatımızda istikbalimize dört büyük fikri kazandırdık:
1- OMT, Osmanlı Milletler Topluluğu ihtiyacı.
2- Marka Şirket, Marka Şehir, Marka insan fikri.
3- 2023 Büyük Türkiye ideali.
4- 2071 Cihan Devleti Türkiye ufku.
Bunlardan ikisi, marka şirket, marka şehir, marka insan fikri ile 2023 Büyük Türkiye ideali hükümet programına girdi. Bu satırları yazarken Tayyip Bey, Sezai Karakoç’un Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine şiirini okuduktan sonra “Rabbime hamdediyorum” diyordu...
Biz de hamdediyoruz.
Düşünebilen, düşündüğünü ısrarla müdafaa eden ve o düşüncede samimiyetle yaşayan biri olarak bizi yarattığı ve düşüncelerimizin hayata geçmesine imkân verdiği için Rabbimize hamdediyoruz .
İnşallah, OMT de hakikat olacak. İnşallah, 26 Ağustos 2071 Cuma günü Cihan Devleti olduğumuz manifestosu da ufuktan ufka koşacak. Bunları övünmek için yazmıyoruz. Ne bize ait ki ne ile övünelim? Şükür maksadıyla zikrediyoruz. Bu bir, ikincisi ise uzun zamandır ihmale uğramış bir hakikate dikkat çekmek içindir. Bizim medeniyetimiz tek başına kılıç medeniyeti değildir. Her sultanın arkasında gönül ve kalem ehli vardır. Biz, bu sütunu, her yazdığımız sayfayı, her konuşma yaptığımız ekran ve mikrofonu işte bu idrak ve şuurla ele aldık ve ümeraya/yöneticilere oradan bu desteği vermeye çalıştık. Bizi takip edenler, sayın Başbakanın konuşmasının giriş kısmını dinlerken sanki bizim makalelerimizden birini okuduklarını fark etmişlerdir. Fikrinin iktidar olması bir faninin kavuşabileceği en büyük payedir.
Tayyip Erdoğan, niçin çok seviliyor?
Çalışkan olduğu için mi, cesur olduğu için mi?
Evet, fakat tek başına bunlar değil.
Tayyip Erdoğan’ı tanımak isteyen Abdülhakimi Arvasi, Necip Fazıl ve Sezai Karakoç’u tanıyacaktır. Yahya Kemal’i bilecektir. İlayı kelimetullah aşkından haberdar olacak, Peygamber sevdasını, Allah rızasını vazgeçilmezleri olarak yaşayacaktır.
Bu kongrede iman nuruyla, tarih şuuru aşısı yapıldı. Bu elbisenin bu gövdeye dar geldiği hal diliyle açıklandı.
Türkiye’nin yeni Kızıl Elması, büyük millet, güçlü devlet, şanlı ufuktur! O manifestonun tercümesi budur.
Şanlı yürüyüş başlamıştır.
Yolumuz açık olsun.