Terörle bilendik
Asker, polis, özel kuvvetler, güvenlik korucuları ve istihbarat unsurlarımız, yurt içinde olduğu gibi Kuzey Suriye Kuzey Irak ile dünyanın muhtelif noktalarında terörün her kademesi ve çeşidiyle gayet muvaffak bir şekilde mücadele etmektedir.
Bu millî emniyet unsurlarımız, Suriye’de PKK’nın Suriye yapılanması PYD/ YPG ve DEAŞ bakiyeleriyle, Kuzey Irak’ta PKK ile yurt içinde FETÖ, PKK ve diğer terör örgütleriyle, Avrupa’da FETÖ ve diğer örgütlerle, Amerika’da FETÖ’yle mücadele etmektedir.
Tabii ki Avrupa ve Amerika’da yalnızca istihbarat ve emniyet devrededir. Kuzey Suriye ve kuzey Irak’ta ise TSK başta olmak üzere bütün bu birimlerimiz hareket hâlindeler.
Türk milleti, 15 Temmuz’da darbe ve işgal ihanetini püskürterek vatanperver güvenlik kuvvetlerimize rehber oldu.
Böylece Türk güvenlik kuvvetleri 2016 Yazında Fırat Kalkanı, 2018 Baharında Zeytin Dalı Zaferlerine imza attı. Şimdi de Kandil Harekâtı yapılmakta. Mart ayında başlayan harekât gayet güzel gitmektedir.
Kuzey Irak’ta hedef, Kandil Dağı bölgesidir. PKK bu bölgeye yerleştirilerek 40 yıldan bu yana Türkiye’ye büyük zararlar verdirildi. Ankara, artık taktik değiştirmiştir. Eskiden terör saldırısı olunca saldırganlar yakalanıp cezalandırılmaya çalışılırdı. Şimdi ise “en iyi müdafaa taarruzdur” fikrinden hareketle terör yuvalarına kadar gidilip tarumar edilmektedir.
Terör örgütü, tabanını süratle kaybediyor. Örgüt, daha evvel bir günde topladığı militanları, bugün 6 ayda toplamakta zorlanıyor. 2018’in ilk altı ayında örgüte katılan militan sayısı sadece 45’tir.
Ülkemiz bir taraftan seçime giderken diğer tarafta hem belirttiğimiz yerlerde mücadele etmekte ve hem de bayrama hazırlanmaktayız.
Terör, 1980’lerde ilk başladığında bazıları, “3-5 çapulcu” diyerek tehlikeyi küçümsemişlerdi. Bu bir hata ve tecrübesizliğin eseri sözdü. Çok sıkıntılı dönemler yaşandı, çok ana kuzusu şehit verildi. Çünkü bir tarafta Türkiye düşmanlarının yurt dışında eğitip dağlardan vatanımıza saldığı ve devamlı dağlarda yaşayan teröristler vardı, diğer taraftaysa belli bir müddet için askere alınıp nizami harbe göre yetiştirilmiş Mehmetçik.
Bedeli şüphesiz ki ağır oldu ama sonunda ordumuz profesyonelleşti ve bütün saydığımız bu unsurlar, çok gayrı nizami harp yapabilir hâle geldiler. Bugün bu unsurlarımız terör örgütleriyle savaşabilen nadir kuvvetlerin başında gelmektedir. Bu musibetten sadece gayrı nizami şartlara göre muharebe etme dersi çıkartılması; yerli ve millî silahlarımızı yapabilme maharetine de kavuştuk.
Karşımızda yarım düzine terör örgütü ve onları destekleyen yarım düzine emperyalist devlet varken biz, 15 Temmuz, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı zaferlerinden sonra seçim demeden, bayram demeden Kandil’e yürümekteyiz.
Terör tükenene kadar TSK, Kuzey Irak’tan çıkmayacaktır. Hava taarruzları devam ediyor. Hemen ardında kara harekâtı başlayacaktır. Bu defa Kandil’e Türk Barağı dikilecektir.
Evet; bedeli ağır oldu; bedeli kanla ödendi. Netice yüz ağartıcıdır. Asker, polis, özel kuvvetler, güvenlik korucusu Gezi İsyanından, MİT tırlarına, 15 Temmuz’dan El-Bab, Afrin ve Hakan Atilla davasına kadar 40 yıllık bir mücadelede bilene, bilene düşmanın ocağının ortasına bayrak dikme şecaatine Şükürler olsun.
Kandil Zaferi,
Şimdiden kutlu olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.