Serdar Arseven

Serdar Arseven

“Ajan” gazeteciler... Ve “akçeli” işler!..

“Ajan” gazeteciler... Ve “akçeli” işler!..

Geçen hafta, darbeci takımının “mukaddesât karşıtlığı”ndan örnekler verdik...



“Boşver şimdi dini, diyaneti” diyenler oldu...

“Sen onu bunu bırak da, akçeli işlere gel!..”

•

Akçeli işler?..

Orada neler var neler...

Mehmetçik, bin bir güçlük altında vatan beklerken...

Birileri...

Evet...

Darbe davasının “kabullenilmiş” belgelerinde yer alıyor:

Senin benim keseden;

Tam 150 milyara (150 bin lira) piyano aldırmış!..

Bir de...

(Neyse ki şimdilerde o hava yok!)

“Peygamber Ocağı” nda olur mu bu; “eski Rus devletleri”ne günü birlik gidiş gelişler ve orada malûm partiler...

Malûm diyorum hicap duyduğumdan; malûmu berbat ki ne berbat!..

•

Akçeli işler dedik; “İzahı gayri kabil mal ve para hareketleri!..”

“Musevi”(!) iş adamına ait Alkent’ten bir kendisine bir kızına dubleks!..

Ödenen para:

1.8 milyon dolar!..

Üç buçuk trilyon lira filan yapıyor; artık bu kadar para, maaşla hiç yemeden 1000 ayda mı bikirtirilir, kaç ayda, hesaba muhasebeci lazım!..

Yani ilk günlerin duygusal atmosferinde bir şeyler söyleniyor ama...

“Darbecileri” destekleyenlerin tamamı “avanak” değil ya; zaman içinde uyananlara yenileri eklenecek­tir!..

•

Bunlar işin bir tarafında...

Güncel gelişmelere bir yenisi daha eklendi:

Adli heyet, 28 Şubat’ın “ajanlarını” tespit etmiş...

Otuz kadar isimden bahsediliyor; “Beşli Çete” tabir edilen oluşumun üyeleri var, iş dünyası, sendika ta­raflarından...

Bir de bizim mesleğin yüz karaları var; gazeteciler!..

•

Bunlardan biri, Cumhuriyet gazetesi taraflarından...

Geçtiğimiz aylarda “Beyaz TV” ekranlarından, “Ben 28 Şubat’ı milli hareket zannetmiştim!.. Demek ki adamlar iş birliği yapmışlar, bizi de ayakta uyutmuşlar! Ne bileydim, irtica var diye destek verdim” yollu laflar etmiş idi!..

Peki...

Hukukta “Ne bileydim?” var mı?..

Hani...

Bizim, 28 Şubat postmodern darbesinin arkasındaki “dış bağlantıları” çatır çatır ortaya koyduğumuzu gördükleri halde, “sütü bozuk” harekâta “bilmeden” destek verdiklerine inanan olmaz da...

Diyelim ki, “bilmeden verdiler!..”

Bu mazeret mi?..

Değil!..

Ve üstelik, bilerek verdiklerini çoktan itiraf etmiş olanlar da var “ajan” listesinde!..

•

Birileri, hatta samimi niyetlerle görüş serdedenlerden birileri der ki;

“28 Şubat davasını yaygınlaştırmak doğru değil, bırakın, bir kaç isimle sınırlı kalsın!..”

Hukuka aykırı bir yaklaşım; üstelik “Darbelerin üstüne gidilsin ki caydırıcı olsun!” söylemine de aykı­rı!..

“28 Şubat ajanları” caymasın mı yani!..

•

Şüphe yok ki, 28 Şubat ajanlarının açık, gönüllü desteği olmasaydı o sütü bozuk “darbe” gerçekleştirile­meyecekti!..

Ve hiç şüphe yok ki, Refahyol hükümetinin “hortumlara kesik, havuz sistemi, çalışanlara enflasyonu az­dırmadan zam” gibi uygulamaların sağladığı ilk altı ayın artılarına yenileri eklenecekti...

Çok daha az borçlu, çok daha az bağımlı, terörle başı çok daha az belâda bir ülke!..

•

Ajanların “ihaneti” affedilir gibi değil...

Ve üstelik affetmek de “mağdurlardan” başka kimsenin yetkisinde değil!..

Ha, bu büyük millet “Affettim” diyorsa o başka!..

Son cümle:

Milletin affetmediğini kimse affedemez!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi