Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Dürüst insanlarla arkadaşlık kurun

Dürüst insanlarla arkadaşlık kurun

Evlilik sosyal hayata adım atmanın farklı bir boyutu. Bu yol ile yeni bir ortama giren kadın ve erkek, derken kalabalık bir topluluk olan aile kadrosuna geçiş yapar.
Bunu fırsat bilen bazı eşler, pek çok insanın varlığını öne sürerek eşinin yeni arkadaşlıklar geliştirmesine engel olur. “Annem sana yetiyor, kız kardeşim ile alışverişe çık!” gibi söylemlere yönelir. Hatta bazı vakit akrabaları da saymaksızın her şeyiyle bir başına eşinin arkadaşı, dostu, ahbabı olmaya çalışır.
“Eşime yetmeliyim” düşüncesi ile iyi niyet adına böyle bir tutum geliştirilse de, eş açısından durum çok farklıdır. Adeta yalnızlığa itilen eş farklı kimseler, tanıdık yüzler, dost eller arar durur. Hep aynı kişiyle sürdürdüğü hayat onu bunalıma itebilir, depresif yapabilir.
Evlilik, iki kişiden müteşekkil bir “yalnızlar ordusu” olmamalıdır.
Eşler kendi ruh dünyalarına uygun, fikirlerini paylaşmaktan zevk alacağı, sevgisini, saygısını, güvenini hak edecek arkadaşlar, dostlar da edinmelidir. Kurulan dostluklar sayesinde daha enerjik, daha hareketli, daha güzel, daha dolu bir hayat yaşanmış olur. Böylesine zenginleşen bir hayatın sahibi olan kimseler hem ailesine hem çevresine karşı fedakâr olacaktır.
Arkadaş edinmenin olumlu yanlarından biri de, sıkıntı ve dertleri paylaşmak için ruh frekanslarının tutacağı birisini bulmuş olmaktır. Her insanın kendine has beklentileri, endişeleri, tasaları vardır. Bunların bir kısmı basit, küçük şeylerdir. Bir arkadaşa açılıp anlatıldığı vakit ondan gelen bir tavsiye, bir omuz desteği ile çarçabuk unutulur gider.
Eskilerin psikologlara, terapi merkezlerine ihtiyaç duymamalarının altında işte bu akraba, çevre ve arkadaş desteği yatardı. Şimdi insanlar ne arkadaş ediniyor ne de dertlerini, neşelerini paylaşacak birilerini arıyor.
Bireyselleşen insan her şeyde olduğu gibi bu noktada da yalnız başına hareket edeceğini, olumsuzluk adına ne varsa hepsini teker teker ortadan yok edeceğini zannediyor. Yüklendiği sıkıntının ağırlığıyla ezildiğini, zar zor nefes aldığını fark edemiyor bile.
Unutmayalım, hiçbirşeye muhtaç olmayan Allah (cc) Hz. İbrahim’i (as) dost edinerek biz aciz, zayıf, fakir insanoğluna “dost edinin” mesajı da veriyor olmalı.
Bireysellik, sosyal hayatın değerlerini kaybetmeden yaşanırsa değer kazanır. Bu da ahlâklı, yani, iyi, dürüst insanlarla dostluk kurmaya bağlıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi