Sayın Bahçeli, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı?..
Hükümet başarılı mı?..
Cevap muhtelif; Sayın Erdoğanın elindeki sağlam anket sonuçları onu gösteriyor ki; en az yüzde 52lik kesim AK Partinin başarılı en azından oy verilebilir yegâne parti olduğuna kâni...
Peki Meclis içi muhalefetin başarısı?..
Günlerdir CHP seçmeni ile yazışıyorum...
K.K. (Kemal Kılıçdaroğlu) başarılı bir genel başkan diyen, kendi partisinde bile en fazla yüzde on...
CHPlilerin çoğu der ki;
Şöyle güçlü bir genel başkanımız olsa, görürlerdi günlerini!..
Aynı durum bugünkü yazımızın gövdesini oluşturan Sayın Devlet Bahçeli için de geçerli...
MHPlilerin çok az bir kısmı için gönüllerdeki genel başkan Sayın Bahçeli...
K.K. yani Kemal Kılıçdaroğlu, her konuda çuvallıyor...
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Özhasekiye hücumda kendisine kılavuzluk edenleri kaç kere yanına çağırıp, Hani öyleydi bu mesele! diye sitem etti.
Özhaseki habire dava kazanıyor...
Gelen paralar sucuk dağıtımında kullanılacakmış, Sayın K.K. da sucuk partisine davetli!..
CHPnin Oslo meselesine dair yaklaşımları da tuhaf; Genel Başkan Görüşmeler devam etmeli diyor, adamlarından bazıları Oslo ihanettir! filan...
Son olarak K.K.nın sol kolu Sezgin Tanrıkulu, Genel Başkanlarının Oslo görüşmelerine destek verdiğini söyledi.
K.K. bu sefer de Oslo konusunda partimizde farklı görüşler yok! demez mi...
Gel de çık işin içinden!..
Devlet Bahçelinin durumu da pek farklı değil; olur olmaz yolsuzluk iddialarında filan bulunmuyor ama yaptığı ne varsa, Hükümete yarıyor...
Koalisyon dönemindeki vahim hatalarıyla, Sayın Recep Tayyip Erdoğanın efsane haline gelmesine büyük katkı sağlayan Sayın Bahçeli, Hükümete, en başarılı AK Parti genel başkan yardımcısından bin kat fazla katkı sağlıyor...
Sayın Bahçelinin referandum sürecinde Hayır kampanyasının öncülüğünü yapması ve o günlerde CHP-BDP çizgisine oturması, 12 Eylül zulmünü iliklerine kadar yaşamış olan Ülkücülerin büyük bir bölümünü Sayın Erdoğanın yanına itti...
Bu da yetmiyormuş gibi Ülkü mücadelesine Sayın Devlet Bahçeliden çok daha fazla katkıda bulunmuş, davanın çilesini yüzbin misli çekmiş isimleri hedef aldı...
Onlara hiç de haketmedikleri sıfatları yakıştırdı.
Bu da dava önde gelenlerini çok seven Ülkücü Tabanı iyice itti!..
Bakıyoruz; Balyoz kararına tepki noktasında, CHPyi bile geride bırakan söylem ve eylemleriyle Ak Partiye çok önemli bir destek daha vermiş oldu Sayın Bahçeli...
Şimdi...
Kahir ekseriyeti darbelerin, muhtıraların mağduru olmuş bu büyük millet ne düşünsün?..
Ak Partinin tek başına iktidar olamadığı bir pozisyonda, Balyoz davasında kendisini gösteren CHP-MHP koalisyonu gerçek olur mu?..
Niçin olmasın?..
Zamanında ele geçirdiği Sağ koalisyonun Başbakanı olma imkanını Sola ayıp olur! endişesiyle tepen Sayın Bahçeli, DSP ve Ecevite gösterdiği bağlılığı niçin K.K.dan esirgesin?..
CHP ile niçin koalisyon yapmasın!..
MHP tabanı ile MHP yönetimi maalesef çok farklı yerlere düşmüş durumda.
Sayın Bahçeli, tabandan uzaklaştıkça uzaklaşıyor...
Yerine gelmesi küçük ihtimalle muhtemel olan Sayın Koray Aydın cephesinden yapılan açıklamalar da, Balyoz hükümlülerine sahip çıkma noktasında Sayın Devlet Bahçelinin bile geride bırakılacağını gösteriyor...
Yani...
Neresinden bakarsanız bakın; AK Parti gidiyor, zayıflıyor, kan kaybediyor, Başbakanı dostça uyarıyorum yollu yaklaşımlar anlamsızlığa mahkûm!..
Ne zaman gerçek ve güçlü bir muhalefet görürüz, bu konuyu o zaman düşünürüz!..
Öyle bir durum var ki ortada;
Sayın K.K ve Sayın Bahçeli, adeta Sayın Erdoğan tarafından atanmış gibi!..
Yani...
O partilere Genel Başkan atama gibi bir yetkiye sahip olsa, daha iyilerini çok zor bulurdu Sayın Erdoğan!..