Kaç darbe var?
Ergenekon operasyonu bir çok bakımdan ilk’lerin operasyonu oldu.
İlk defa kaos’tan darbeye uzanan bir yapı deşifre ediliyor.
İlk defa kendini dokunulmaz sananlar sanık sandalyesine oturtuluyor.
İlk defa hukukun giremediği kurtarılmış bölgeler hukukun denetimine giriyor. Ve ilk defa Türk toplumu, Ergenekon örneğinde, milli iradeye yönelen tehdidin kaynağını öğreniyor.
Bu ilk’ler Türk demokrasisinin geleceği açısından fevkalade önemlidir. 1960’tan beri yaşadığımız darbeler/provakasyonlar süreci böyle bir hamle yapılamadığı için varlığını sürdürdü. Bundan böyle hiçbir gizli yapılanma kendini rahat hissedemeyecektir. Hukuk, kendini hukukun üstünde sananlara dokundukça, hem güçlenecek, hem de Türkiye hukuk devleti olma yolunda ilerleyecektir. önümüzdeki günlerde darbelerle bir hesaplaşma olacaksa, -ki, mutlaka olmalıdır- bu Ergenekon operasyonunun açtığı yoldan olacaktır. Bu kapının bir defa açılmış olması, bundan sonra yol olması anlamına geliyor.
1960 darbesi, sonraki darbeciler için yol oldu. Her darbe 60 örneğine bakarak yolunu çizdi. Onlardan hesap sorulmadı, bizden de sorulmaz pervasızlığı ile hareket etti. Ergenekon operasyonu da bundan sonraki yargılamalar için aynı yolu açacak, demokrasiye, millet iradesine inananlar bu operasyondan cesaret alarak hareket edeceklerdir.
Ancak, bu çapta bir davanın açılması, her şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Türk siyasetinin önünde daha kat etmesi gereken uzun bir yol var. Habis bir ur gibi ülkeyi sarmış bir ihanet şebekesinden bir hamlede kurtulmak mümkün değil. İddianame örgütün kuyruğundan yakalandığını, ama ruhuna tam nüfuz edilemediğini gösteriyor.
Bu tip örgütler tüm unsurlarıyla tasfiye edilmedikçe, pıtırak gibi çoğalma, dal-budak salma potansiyeli taşırlar. Terör örgütlerinin kopan uzuvlarını yenileme gibi bir özellikleri vardır. Onun için bir operasyonla her şeyin bittiğini düşünmek fazla iyimserlik olur.
Nitekim, Ergenekon bazı unsurlarıyla içeride ama, AKP’ye dönük yargı darbesi devam ediyor. Hiç bir yorumcu Ergenekon deşifre edildi diye, AKP’ye dönük kapatma sürecinin tersine dönebileceğine ihtimal vermiyor. Bir taraftan darbe yapılanmalarını temizlerken, diğer yandan esas darbenin hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmesi, yapılan operasyon ile mevcut durumu yeniden ve çok dikkatli değerlendirmemiz gerektiğini gösteriyor. Operasyon bir darbeyi önlediyse devam eden davayı nereye koyacağız? Yoksa, Türkiye ayrı, ayrı ekiplerin organize ettiği iki ayrı darbeye mi maruz kalmıştı? Bazılarının iddia ettiği gibi, aşırı gürültü çıkararak sürüye kurt çağıranlar tasfiye edilerek, daha sessiz, daha rafine, daha sanatkarane hazırlanmış diğer darbenin önü mü açıldı?
Bütün bu soruların cevabını önümüzdeki günlerin gelişmeleri verecek. Her şey güllük gülistanlık demek için çok erken. AKP’nin şahsında demokrasiyi çelmeleme süreci devam ettikçe darbecilerden kurtulduk demek mümkün değil.