Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Yalanın küçüğü, beyazı yoktur

Yalanın küçüğü, beyazı yoktur

Yalan yalandır, küçüğü, büyüğü, beyazı karası yoktur. Tamamı kömürdür! Aile hayatını zedeleyen en dehşetli kötü hasletlerdendir. Zira, en başta güveni, sonra saygıyı zedeler. Ardından sevgiyi ve diğer ulvî hasletleri...
Kötü alışkanlıkların büyüklerinden olan yalan, insanlığın ortaklaşa reddettiği çirkin bir huydur. Yalanın nice canı, nice insanı, nice yuvayı yıkıp mahvettiğini sık sık müşahede ediyoruz. Ayrıca sık sık duyuyoruz...
Küçük bir yalan, bir başka yalanı dâvet eder. Meselâ, birine “Falan kişi evde mi?” diye sorulduğunda, eğer evde olduğu halde, “Hayır, evde değil” cevabı alıyorsanız, peşinden diğer yalanlar sökün eder:
“Peki nerde?”
“Çarşıya gitti!”
“Niçin?”
“Bir şey satın alacak?”
“Ne alacak?”
“Yeni model bir...”
“Vayyy, demek öyle, kirayı, borçlarını vesâire ödemedi... Ama alacak! Ne zaman döner?”
“Akşama, pardon birine uğrayacak, belki de hiç dönmez!”
İşte bunun gibi, sorular arttıkça yalanlar da artar. Tahkik derinleştikçe, yalanların kokusu çıkar!
Evet, küçük günahlar, büyük günahları dâvet ettiği gibi, küçük yalanlar büyük ve zincirleme yalanlara götürür. Onlar da daha başka günahları mıknatıs gibi çekerler.
Peygamber Efendimizin (asm), küçük günahların kalpte siyah lekeler bıraktığını, tövbe edilmezse, kalbi karartacağını bildirdiği, sahih kaynaklarda rivâyet edilir.
Olumsuz şeylerden olumlu neticeler çıkmaz. Zakkum tohumundan gül bitmez! Zehir nasıl ilâç olabilir? Yalanlarla aile huzur ve mutluluğunu sağlayamazsınız. Aile yuvası yalanlarla da korunamaz. Yalan küfrün esası, nifakın alâmetidir. Allah’a bir iftiradır yalan.
Aynı zamanda yalan, insanlığın ortaklaşa reddettiği çirkin bir huydur.
İslâm âlemini öldüren, bu zehirleyici haslettir. İnsanlığı fesada veren, gelişmesini önleyen yine bu çirkin huydur. Yalan, kesin zehir taşıyan bir yılan gibidir. Riyakârlık yalanın fiilî şeklidir.
Yalan için söylenecek çok daha şiddetli tâbirler bulunabilir. Ve yalan bunların hepsine müstahaktır!
Faydalı yalan yoktur! “Maslahat için yalan” devri çoktan kapanmıştır. Evvelâ maslahatın sınırları belli değildir. Yalan, maslahatı aşar ve zarara dönüşür. Zararları “yalanla” değil, doğrular ve güzel hasletlerle def etmek gerekir. Çünkü, doğruların hâl-i hazırda vereceği muhtemel zarar—ki, o da vehmîdir, netice itibariyle yine doğru kazanacaktır—yalanın istikbaldeki zararından çok çok hafiftir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi