Savaş... AK Parti, MHP ve içimizdeki Baasçılar!..
Önce dışarıdan bir bakalım meseleye...
Sonra içteki tabloyu masaya yatırırız..
Türkiye her zamanki gibi yapayalnız;
BM, NATO, ABD ve ABden yükselen tepkiler cılız; Türkiye haklı ama alacağı da yok!
Rusya, Çin, İran bloğunun tavırları ortada.
Suriyenin olayı kazaya yorması, hayatını kaybeden vatandaşlarımızı şehit olarak nitelendirmesi ve başsağlığı dilemesi de, meselenin çok ileri boyutlara taşınmayacağına işaret.
İşte; Akçakale komisyonu kuruyorlar.
İhmalin ya da görev kusurunun boyutlarını araştırıyorlar!..
Amma tanıdık işler değil mi?..
¥
Dışta hava böyle...
Türkiyenin milli çıkarlar etrafında birleşmesinin zaruret arz ettiği böylesine bir dönemde, içte de sıkıntı var.
Baasçı partiler BDP ve CHP başımızda yine dert!..
Dün sabah erken sayılabilecek saatlerden itibaren Meclisteydik...
Akçakalede 5 vatandaşımızın şehit olmasına yol açan saldırının hemen ardından gündeme gelen savaş meselesini hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğana hem de TBMM Başkanı Cemil Çiçeke sorduk...
Geniş açıklama yok.
Çok kısa değerlendirmelerin birleştiği nokta da:
Caydırıcılık var...
Heyecan yok!..
Enerji Bakanı Taner Yıldız da gayet sakindi;
Suriyeye verilen elektriği kesmeyi düşünmüyoruz.
Suriye rejimi başka Suriye halkı başka.
Suriye halkını cezalandıracak tavırlar içine girmeyiz.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik de, CHPnin tezkereyi savaş tezkeresi olarak nitelendirmesine tepki gösterdi ve Bu önemli bir meseledir.
Vatandaşlarımız rahat olsun. CHP de milli menfaatlerden yana olsun!.. dedi.
Bunları bir araya getirdiğinizde gevşekliğe mahal vermeyen itidalli tavrı görüyorsunuz...
¥
İktidar partisinin ne yaptığını, ne yapmak istediğini rahatlıkla görüyorsunuz.
Saldırıya anında ve orantı tartışmasına yol açmayacak biçimde karşılık verildi, fırtına obüslerimiz, o civarları şöyle bir vurdu.
Tezkere de bu tür kazaların bir daha meydana gelmemesi için caydırıcı mahiyet arz ediyor.
Hükümet kanadında, Türkiyeyi büyük açmazların içine itecek bir maceraya girme niyetinin izi bile görünmüyor.
Sabah Meclisin kapalı tezkere oturumunun başladığı, dolayısıyla bizlerin kulis taraflarından uzaklaştırıldığımız ana kadar gerçekleştirdiğimiz bütün görüşmeler buna işaret etmekte.
Muhalefetin Baasçı kanadında ise çok tuhaf bir durum var.
Bir yandan acziyetle suçluyorlar hükümeti diğer yandan da Dünya ve Suriyeye önemli bir mesaj mahiyetinde olan tezkere işine şu veya bu kıvamda karşı çıkıyorlar.
MHP ise...
Sabahın erken saatlerinde, gizli oturuma karşı çıkışlarla bir tavır koydu ama.
..
Sayın Bahçelinin açıklaması rahatlatıcı oldu:
Önemli olan milli menfaatlerdir. Tezkereye evet diyeceğiz!..
¥
Meclis içi muhalefet partilerinden MHP nispeten rahat.
Baasçı partiler BDP ve CHPnin vaziyetleri ise gayet sıkıntılı.
Bu iki parti, Hatay ve diğer şehirlerimizdeki Baasa destek eylemlerinin taşıyıcılığını üstlenmişti.
Şimdilerde, Baasçıları bu kadar kışkırtırsanız böyle olur! noktasındalar...
Öte yandan da, Suriyeye verilen karşılıkların yetersiz olduğundan filan dem vurmalar!..
Abuk sabuk bir muhalefet!..
¥
Tezkere için beklemenin manası yoktu; tezkerenin çıkmış olması da bunun hemen kullanılacağı anlamına gelmez.
Karşı tarafın, ihmal, dikkatsizlik ve hele şımarıklığı devam ederse Türkiye Uluslararası Hukukun kendisine verdiği hakkı gerekirse tek başına kullanacak.
Devam etmezse mesele yok!..
Yazının girişinde altını çizdiğimiz üzere, Türkiye bu durumda da tek başına.
ABD, hele Irak ve Afganistandan asker çektiği ve seçim atmosferinde bulunduğu böyle bir dönemde Türkiye için Rusya ile karşı karşıya gelmez.
Türkiye de, 2023 vizyonunu büyük ölçüde daraltma tehdidini barındıran bir maceraya girmez.
Hükümet bu kararlılıkta...
MHP, Gerekirse olur ama gerekmesi dilenmez! diyor.
Baasçı partiler ise aslında bir şey demiyor!..