Transseksüel temizlik
6-7 Eylül olayları hâlâ daha belleğimizde o kadar taze ki..
Öylesine gözümüzün önünde ki yaşananlar.. Zira tanıkları hatta işbirlikçileri hayatta.. Ve yaşadıkları vicdan azabı nedeniyle konuşuyorlar. Nasıl ve neden böyle bir operasyon yaptıklarını anlatıyorlar.. Sonrasında Maraş, Çorum gibi yine bu defa mezhepsel temalı saldırıları gördü ülkemiz.. Onları yapanlar da sağ.. Hele Sivas ve Gazi Olayları?.. Papaz vurmalar, misyoner cinayetleri, Ermeni gazeteci suikastleri vesaireler hepsinin bir plan çerçevesinde yapılmış işler olduğunu, Silivri’ye bakarak artık daha iyi anlamıyor muyuz?.. Bu tezgah, eski tezgah.. Yeni numaralar bulun kendinize..
İŞTE YENİ NUMARA
“Dinci” iktidar, sadece etnik ya da dini ve hatta mezhepsel ayrımcılığı yüreklendirmez ki.. Adı üzerinde.. “dinci” iktidar bu.. Elbette cinsel ayrımcılık da yapılmasını isteyecek. Öyle değil mi? O polisi, zabıtası eliyle yasadışı çalışan seks işçilerini (özellikle de gay ve travestileri) hedef gösterecek, vatandaş da mesajı alıp, dünyayı onlara dar edecek.. Plan bu kadar açık ve net.. Sonra? Sonrası malum.. Oda Tv, gay-lezbiyen tahammülsüzlüğü üzerine güzellemeler çıkacak.. Demokrasi ana başlığı altında hükümetin, derin yapılara karşı verdiği mücadeleyi destekleyen sosyalistler, Başbakan’a vuracak. Zaten son zamanlardan kendilerine yol bulmaya çalışan, rotasını şaşırmış liberaller köşelerini ameliyat hikayelerine açacak.. Derken bu “tahammülsüz” iktidarın, “bidon kafalı” seçmeni, “faşist” damgası yiyecek oturacak aşağı..
TRANSLARI LİNÇ EDELİM
Geçen gece Avcılar’da transseksüellerin fuhuş yaptığı siteyi tespit eden polis, oradaki bazı evlere gitmiş. Mütevazı para cezaları vererek bu arkadaşları salıvermiş. (Bunu da kendi haklarını temsil ettiğini ya da savunduğunu söyleyen bir internet sitesinden okudum) Sonra aynı siteyi mahalleli basmış.. Efendim, ateş yakmışlar, cami önünde toplanmışlar, tekbir getirmişler... Bunca lafı bu yüzden ediyorum. Bu birkaç gün içinde, yazarınız kardeşinizin işaret ettiği bütün karşı analizleri okuyacaksınız Ergenekon medyasında.. Hazır olun diye anlattım...
SADECE SİYASİ NEDENİ YOKTUR!
Değerli okurlar, iki üstteki paragrafta, tüm bu gereksiz hadisenin siyasi nedenleri ile ilgili tahminimi yazdım.. Bugüne kadar her derin operasyonun altında olduğu gibi bugün de burada olması beni hiç şaşırtmazdı.. O yüzden de kendimden çok eminim.. Ancak bir ayağı daha var meselenin.. Onu da paylaşmazsam sizinle eksik kalacak..
KENTSEL DÖNÜŞÜM
1999’da deprem oldu. Taş üstünde taş kalmadı. Özellikle Körfez’i yerle bir eden deprem, İstanbul’da ise Avcılar’ın canına okumuştu.. Bazı evler yerle bir olmuş, bazıları ise artık içinde oturulamaz hale gelmişti.. O yıl itibariyle emlak değerleri de tıpkı tuğlaları gibi yere düşmüştü Avcılar’ın.. Sadece sitenin aidatı karşılığında ev kiralanıyor ancak kiracı bulunamıyordu.. Bir yıllık kirası kadar bir paraya evler el değiştirmeye başlamıştı.. Evlerini satamayanlar ise çaresiz, başka mahallelerde ev bulamayan bekar, öğrenci, seks işçisi gibi kiracılara, düşük kiralara evlerini verdiler.. Ve bu süreç, AK Parti’nin en önemli icraatlarından biri olan “kentsel dönüşüm” dönemine kadar devam etti.. Geçen Cuma, Esenler’de kentsel dönüşüm için ilk kazma vurulduğunda ise artık ev sahipleri için yeni bir dönem başlamış oldu.. Dün deniz ya da göl manzaralı site içinde evini 20 Bin TL’ye satamayan ev sahibi, dönüşüm sonrası kazanacağı paraların hayalini kurmaya başladı.. Tek bir sorun vardı.. O da “ucuz emlak” nedeniyle değişen sosyo-kültürel yapıya yeniden müdahale etmek.. İşte transofobi dedikleri bu hadisenin, “tamamen duygusal” olan tarafı da budur.. Kalın sağlıcakla.